15 Temmuz öncesi FETÖ’ye yönelik başlatılan soruşturmalar, darbe girişimi sonrası açılan dosyalarla koordineli yürüyor. Bunun son örneği, Balyoz’da kumpas soruşturması oldu. Balyoz’da kumpas davasının firari sanıklarından Tuncay Opçin’in TSK ile bağlantıları mercek altında. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, Ergenekon-Balyoz davaları süreci ve öncesinde, örgütün firari kalemlerinden Opçin’le birlikte Adem Yavuz Arslan ve Mehmet Baransu’nun ilişkileri inceleniyor. Opçin’in telefonuna ait HTS kayıtlarını inceleyen savcılık, Balyoz soruşturması öncesi Opçin’in, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına kayıtlı bir numarayla irtibatını tespit etti. Eldeki bulgulara göre Opçin’le çok kısa bir süre görüşen ‘Bahriyeli’, daha güvenli bir iletişim kanalını kullanmak üzere görüşmeyi sonlandırdı. Savcılık, Deniz Kuvvetleri’ndeki FETÖ üyesinin, Opçin ile ‘internet’ yoluyla görüşmeye devam ettiğini düşünüyor.
İŞARETLER ONA ÇIKIYOR
Opçin’le bağlantıya geçen numarayı o dönem kimin kullandığının belirlenmesi için Deniz Kuvvetleri’ne yazı yazan savcılık, elde edilen bilgilerle Opçin’in o dönem Deniz’deki köstebeğine ulaşacak. Opçin’in, Balyoz davasının başlamasına sebep olan seminerin koordinatörlüğünü yürüten eski Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor’la görüşmeleri de tespit edilmişti. 15 Temmuz’da Kosova’da görevli olan Poshor, darbe girişimine katılmak için apartopar Ankara’ya gelmiş, kalkışmanın püskürtülmesiyle yakalanmıştı. FETÖ’nün TSK yapılanmasına ilişkin bir soruşturmada ifade veren Ömer G, Tuncay Opçin’i 1991 yılında beraberinde 2 askerle birlikte örgüt evinde ziyaret ettiklerini anlatmış, “Opçin, askeri öğrencileri takip noktasında etkili ve yetkili birisiydi” demişti. FETÖ’nün tetikçisi Mehmet Baransu’nun eski eşi Esra Konur ise Balyoz kumpasına ilişkin belgelerin Opçin tarafından Baransu’ya verildiğini söylemiş, “Opçin, Baransu’ya yayınlaması için belge ve para veriyordu. Baransu, Opçin’le görüştükten sonra önemli haberler yazıyordu” şeklinde ifade vermişti.