MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. "Esed’in cani ateş güçleri topçu atışıyla saldırmıştır. Kanlı Suriye rejimi bir yandan masum sivilleri bir yandan da Türk askerini hedef almıştır" diyen Bahçeli, "Artık sabrımız kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de Katil Esed defolup gidene kadar yüreğimiz soğumayacaktır." ifadelerini kullandı. Bahçeli, "Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir." dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Elazığ’da 6,8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Türkiye ortak kardeşlik bağlarıyla depremzedelere sahip çıkmıştır.
Van Bahçesaray yoluna çığ düşmüştür. Toplam 41 kardeşimiz şehit olmuştur.
Deprem oldu çığ düştü derken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bir yolcu uçağı kaza kırma uğramış maalesef 3 kişi hayatını kaybetmiştir.
Allah’ın izniyle kötü günler geçecektir. Korku ve kötümserlik yaymaya çalışan aymazlara karşı azami uyanıklık göstermek gerekmektedir.
1999 depremi ile Elazığ’ı karşılaştıran siyasi fırsatçılık yapan küçük ve güdük bir azınlık dikkatimizden kaçmamıştır.
Karanlık provokatörler gizlendikleri delikten başlarını uzatmışlardır.
Devlet aynı duruş aynıdır. Dün ile bugün arasında ayrımcılık yapanlar da kalleştir ya da kifayetsiz muhterislerdir.
Depremin büyüğü küçüğü ölçülebilir ama acının büyüğü küçüğü olmaz.
Siyasi sorumluluğunu paylaştığımız 57. hükümet döneminde 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Marmara depreminde 16 milyon insan etkilenmiştir.
17 bin 480 insanımız hayatını kaybetmiştir. 600 bin insanımız evsiz kalmıştır.
Devlet çökseydi kısa sürede prefabrik konutlar nasıl yapılacaktı.
MHP’nin olduğu yerde Türk devleti çökmez çökemez.
Varsayalım devlet çöktü inançla el ele verir Oğuz neslini sürdürürüz. Bu devleti bu milleti bir kez daha yükseklere taşırız.
Biz varsak çöküş yoktur.
Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Türk devleti her konuda muktedirdir.
Misakı Milli’nin sevdalıyız zalimlerin dimdik karşısındayız.
"KATİL ESED DEFOLUP GİDENE KADAR YÜREĞİMİZ SOĞUMAYACAKTIR"
İdlib’de kahredici gelişmelere şahitlik edilmiştir.
Zalimler şiddete doymamıştır. Acılarımız henüz tazeyken yeni şehit haberleri gelmiştir.
Esed’in cani ateş güçleri topçu atışıyla saldırmıştır. Kanlı Suriye rejimi bir yandan masum sivilleri bir yandan da Türk askerini hedef almıştır. Artık sabrımız kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de Katil Esed defolup gidene kadar yüreğimiz soğumayacaktır.
Türk milletinin sabrını sınamaya çalışanlar tarihin her döneminde ağır bedeller ödemişlerdir.
Esed suçludur ve husumetin kaynağıdır.
Kılıçdaroğlu ve diğer Esed hayranları vatana ihanet halindedir. Esed devrilmeli zulüm şatoları yıkılmalıdır. Katiller döktükleri kanların son damlasına kadar hesap vermelidir. Bugün CHP yönetimi Türkiye düşmanları tarafından ele geçirilmiş kafalarına da ihanet çuvalı geçirilmiştir. Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. İnanıyorum ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gereğini yapacaktır. Kılıçdaroğlu bugün FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacakmış. Ama boy aynasına baksa ayağını da görecek boynunu da görecektir. Yurtta Sulh Konseyi başarılı olsa ülkeyi kim yönetecekti. Mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı? FETÖ'nün cumhurbaşkanı başbakanı kimlerdir. TBMM’de değişiklik önergesi verenlere siyasi ayak demek hezeyandır. Asıl mücadeleyi kösteklemektetir.
İLKER BAŞBUĞ’UN İDDİALARI
Sayın İlker Başbuğ malum iddialarda bulunmuştur. Gerçekten de gece yarısı verilen bir önergeyle siyasi ayak tartışması odaklanmıştır. MHP 2009'da ne demişse bugün de aynı noktadadır. FETÖ’nün siyasi yapısı önergeye imza atanları zan altında bırakılmasıyla geçiştirilemez. Bizim de bu değişiklikle ilgili çekincelerimiz bellidir. Fakat Sayın Başbuğ yanlış yerde iz sürmektedir. 2009’un Haziran ayındaki bir konuyu bugün yeniden kaşımasının bugün nasıl bir faydası olacaktır. Bu değişikliği FETÖ’ye bağlamak aşırı ve zorlama bir yorum değil midir? 26. Genelkurmay Başkanı görevdeyken FETÖ'cülerle mücadeleyi layıkıyla yapmış mıdır?