Bahçeli: Sonuna kadar arkanızdayız

Cerablus'a yönelik başlatılan Fırat Kalkanı operasyonunun yerinde olduğunu belirten MHP lideri Bahçeli, terörle mücadelede partisinin hükümetin arkasında olacağını söyledi. Terör örgütlerinin temizlenmesi gerektiğine vurgu yapan Bahçeli, "Kahraman askerlerimiz, alayını imha edin, sonuna kadar arkanızdayız" dedi.

Yeni Şafak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli düzenlediği basın toplantısında konuştu. Terörle mücadelede hükümete destek mesajı veren Bahçeli, terör örgütlerinin bölgeden temizlenmesi gerektiğini söyledi. ABD'nin terör örgütlerine bakışını eleştiren Bahçeli, "ABD'nin gizli gündemi Türkiye'yi baştan aşağı kelepçeleyip, Akdeniz'e kadar kirli bir koridor açmaktır" diye konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İstiklalinden yoksun bir milletin, insanlık aleminde uşaklıktan başka bir seçenek olamayacağını kutlu ceddimiz her zaman hatırında ve saat gibi işleyen hafızasında tutmuştur. Tam bağımsızlık Türk milletiyle simgeleşmiştir.

Bölme planları güncellene-güncellene bugünlere ulaşmıştır. İlk fırsatta bu defa da terörizmin tüm silah ve enstrümanlarını devreye sokarak sonuç almayı hedeflemişlerdir.

Suriye'deki vahşi boğuşma Türkiye'ye yansımaktadır. Türkiye büyük bir tehdit dalgasıyla pençeleşmektedir.

Fırat Kalkanı operasyonu

Bordo bereliler ve tanklar sınırın öbür tarafına geçmiştir. Türk savaş uçakları havadan operasyona katılmışlardır. Elbette Türkiye'nin milli güvenliğini korumak için askeri müdahale yerindedir, haklıdır. Ancak Cerablus'u IŞİD'den arındırırken, boşalan yerlerin PYD'ye devredilmesine kesinlikle hiçbir şartta müsaade edilmemelidir.

"ABD'nin PYD ve PKK'ya bakışı hastalıklıdır"

PYD'yi en fazla şımartan ABD'dir. ABD, PYD ve PKK'yı çok açık şekilde kullanmaktadır. ABD, Ortadoğu'nun haritasını çıkarlarına göre tekrar düzenlemeyi amaçlamaktadır. ABD'nin PYD ve PKK'ya bakışı çarpık ve hastalıklıdır. ABD'nin gizli gündemi Türkiye'yi baştan aşağı kelepçeleyip, Akdeniz'e kadar kirli bir koridor açmaktır.

Türkiye'nin sınır ötesine yaptığı operasyon kaçınılmazdır. Cerablus IŞİD'den temizlenirken PYD hemen kademeye girmiştir. PYD/PKK terör örgütü gibi tıpkı IŞİD gibi çılgına dönmüştür. IŞİD ne kadar tehditse, PYD-PKK da aynı derecede tehdittir.

"Terörizmi bataklığa gömmek ecdadımıza borcumuz"

Amerika Birleşik Devletleri'nin ortak düşman olarak IŞİD'i gösterip PYD'yi perdelemesi, FETÖ ile ilgili üç maymunu oynaması sorumsuzluk, utanmazlıktır. Cerablus'a askeri hareket sürüyorken, PKK'nın Artvin'de ana muhalefet liderinin bulunduğu konvoya saldırması, ardından Cizre'de 11 polisimizi şehit etmesi müşterekliğin bir sonucudur. Devletin teyakkuzda bulunması, her türlü güvenlik tedbirini alması yararlı ve hayatidir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'nin terörizmle savaşından alnından ak çıkması hususunda her türlü desteği verecek, hükümetin arkasında sağlam şekilde duracaktır. Terörizmi akıttığı kanda boğmak, alçakları bataklıklarına gömmek, Türkiye'ye, ecdadımıza borcumuzdur.

"Nerede katil varsa vurun"

Terör örgütleri tamamıyla tasfiye edilmelidir. Kahramanlarımıza diyorum ki: Ne kadar katil varsa, gidin vurun. Alayını imha edin. Biz sonuna kadar arkanızdayız.

PKK, FETÖ ve DAEŞ küresel güçlerin terör yapılanmalarıdır.

Gaziantep'teki terör saldırısı

Gaziantep'te yaşanan saldırının dumanı hala tütmektedir. Gazi şehrimiz çok acı şekilde hedef alınmıştır.

Terörle mücadele

Terörle mücadele teröristle mücadele değildir. Terörizmle mücadele vizyonu geliştirilmelidir.

Bütün milli güç unsurlarına sorumluluk yükleyen bir strateji ortaya koyulmalıdır. Terörle mücadele sadece asker ve polise ihale edilmiş silahlı bir mücadele değildir.

'FETÖ aracısı ile görüşmesi'

Uzun zamandan yana basında farklı farklı şekilde yorumlanan olayı siz burada tekrarlamış bulundunuz. Ben bunu netleştirerek ifade edeyim.

2009 yılının Haziran ayında Gazi Üniversiteis'nin rektörü Şakir Akça, her yıl olduğu gibi yıl sonunda ziyarete gelmek istemişler ve ziyaretten sonra da Antalya Elmalı'daki ikametgahına gitmeyi düşünmüşlerdir.

Bölye bir davet üzerine biz kendilerine randevu vermişizdir. Sayın rektörümüz Şakir Akça bey yanında bir zatla beraber gelmiştir. Tıp fakültesinin mensubu bir kişi olarak takdim etmişlerdir ve bir davetiyesinin olduğunu, bu davetiyeyi de bu vesileyle takdim etmek istediklerini söylemişlerdir. Kendilerini, kızının düğün davetiyesi olması dolayısıyla takdir ettim. Daha sonra da sayın Şerif Ali Tekalan olduğunu öğrendiğim değerli öğretim üyesi o zaman bazı konularda düşüncelerini bizimle paylaşmak istemişlerdir.

Ne demişlerdir. Efendim, biz sizleri seviyoruz. Saygı duyuyoruz. Ancak birçok faaliyetimize sizler katılmıyorsunuz. Geçmişte partinizin kurucu genel başkanı sayın Alparslan Türkeş bey, şimdiki tabiriyle tabii FETO dediğiniz şahısla zaman zaman görüştüğünü ama sizin bu görüşmeyi yapmadığınızı söyleyerek konuya girmiştir. Ben kendilerini sonuna kadar dinledim. Arkasından da şunu söyledim: Bazı faaliyetleriniz milletçe olumlu karşılanmıştır.

Ancak bazı faaliyetleriniz Türkiye'nin bütün kültürel değerlerine, milli ve manevi değerlerini tahrip eden yayınlarınıza şahit olmaktayız. Mehtap televizyonunda bazı aydın diye geçinenler sürekli bunu yapmaktadırlar. Bu böyle devam eder, toplumumuzun bütün değerlerini tahrip ederseniz, bir gün ülkücü hareketle karşı karşıya kalmanız mukadderdir şeklinde cevap vermişimdir. Kendileri, bu cümlem karşısında "Yakında bir seyahatim olacaktır. Bu görüşmeyi aktarabilir miyim" demişlerdir. Biz de bunu istediğiniz yere aktarabilirsiniz ama devam ederseniz, tekraren ifade ediyorum, ülkücü hareketle karşı karşıya gelmeniz mukadderdir.

Bundan bir buçuk iki ay sonra Milliyetçi Hareket Partisi'nde bir fitne fesat yaygınlaşmıştır. Bazı kişiler, bu manada araç olarak kullanılmıştır. Söylenenler Anadolu'da Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı dinsizdir, namaz kılmasını bilmez, şudur budur; değişmelidir.

Yani bugün değişim, dönüşüm diye söylenen laflar, 2009 yılının Ekim ayından beri söylenenlerdir. Allah'a çok şükür bu ne dönüşümü bu manada algılamıştır, ne de değişimde bu manada oyunun içerisine düşmüşüzdür. Tabii şu an için FETO denen örgütlenme yedi ayakta genişlemiştir.