Son yıllarda ABD ve İsrail güdümünde elinin uzandığı her yere terör bulaştıran Birleşik Arap Emirlikleri, 11 Eylül 2001’deki ABD İkiz Kule saldırısından sonra farklı bir yöne rotasını kırdı. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden ikisinin BAE vatandaşı olması ve ABD’ye Abu Dhabi üzerinden giriş yapması tüm gözleri bu ülkeye çevirmişti.
Bu yaşananların ardından ülkesindeki emniyet ve istihbarat yapılanmasını değiştiren BAE, CIA’dan büyük destek gördü ve bir süre sonra Batı’nın terör konusunda en büyük fon sağlayıcılarından biri haline geldi.
Türkiye'nin etkisinden rahatsız oluyor
Türkiye'nin sadece komşu ülkeleriyle diyaloglarında değil, Arap coğrafyasından Afrika’ya, Suriye-Irak ekseninden Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyada etkisini hazmedemeyen BAE, FETÖ'nün ve dolayısıyla batılı güçlerin Türkiye’ye zarar vermek isteyen projelerde de figüran olarak yer aldı. Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne sağladığı finansal destekle öne çıkan BAE, Türkiye'nin Katar ile kurduğu ikili ilişkilerden de rahatsız olmuş ve bölge ülkelerinin Katar'a abluka uygulamasında başı çekmişti.
Türkiye'ye karşı ortaya her hamlesinde hüsrana uğrayan BAE, çok ciddi paralar aktararak kurdurduğu haber siteleri üzerinden ülkemizi hedef almaya devam ediyor. Merkezi Londra'da bulunmasına rağmen BAE yönetimince fonlanan haber sitesi görünümlü operasyon siteleri Türkiye’de ve bölgede yaşanan gelişmeleri yalan ve yanlış bir şekilde okuyucularına aktarmaya devam ediyor. Bu haber sitesinde FETÖ'nun medya yapılanmasındaki örgüt elemanları yer alırken, site üzerinden tetikçilik yapan isimlerin ABD ile ilişkileri de biliniyor.
Suriye'deki Blackwater üyeleri BAE'de eğitim aldı
Sadece ülke içinde değil Türkiye’ye zarar vermek için yurt dışındaki Türkiye etki alanlarına da müdahil olmak ve süreci baltalamak isteyen BAE, Suriye’de yaşanan vahşetin de en büyük sorumlularından biri oldu.
ABD tarafından YPG'li teröristlere TIR'lar dolusu silah ve mühimmat verilmesini, ABD'li askeri şirket Blackwater'ın paralı özel harp askerlerinin sahaya inmesi izlemişti. Türk askerinin bölgeye harekatı öncesinde sahaya inen yüzlerce askerin fonlanmasında katkısı olan BAE, ayrıca bu teröristleri ülkesinde yetiştirmişti.
Blackwater'ın sahibi ile BAE komutanı arasındaki bağ
2010 yılında Abu Dhabi'ye inen ve içinde yüzlerce Kolombiyalı teröristi taşıyan uçakta bulunanlar otobüslerle şehrin hemen yakınındaki kampa götürülmüştü. Hatırlanacağı üzere o dönemde Blackwater Şirketinin sahibi Erik Prince ile BAE Silahlı Kuvvetleri Başkomutan yardımcısı Muhammed bin Zayed Al-Nahyan'ın arasındaki ilişki de uluslararası basına yansımıştı.
Daha sonra ise, Suriye'de ABD'nin PKK/YPG'li teröristleri eğitmek için kamp kurduğu ortaya çıkmış, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) bölgeye yönelik yapmış olduğu saha çalışmaları kapsamında PKK/YPG'li teröristleri eğiten 2 ayrı kamp olduğu daha belirlenmişti.
Şam rejimi ise süreci, "ABD Askeri yetkilileri kontrolü altında PKK/YPG bölgesi içinde 3 tane eğitim kampı olduğunu ve yaklaşık olarak 2500 ABD Özel Kuvvetler personelinin bu bölgelerde bulunduğunu" açıklaması ile doğrulamıştı. BAE bu süreçte teröristleri eğiterek, fonlayarak ve silahlandırarak her zaman ki gibi teröre kol kanat germişti.
Afrin Harekatı'ndan rahatsız oldular
Türkiye'nin Afrin'i terör unsurlarından temizlemek için başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın hemen öncesinde sınıra yapılan askeri yığınakları sürekli haberleştiren BAE destekli, İngiltere merkezi site bu süreçte sürekli kara propagandaya imza atmış ve Türkiye'yi uluslararası arenada zor durumda bırakmak istemişti.
Harekata ilişkin yalan haberler ve sosyal medya paylaşımları için milyonlarca Euro'yu BAE'de alan site bu konuda adımlar atsa da Mehmetçiğin kusursuz harekatı ve bölge halkıyla diyaloğu ile bundan da eli boş döndü.
Somali'de teröristlere para yollarken suçüstü yakalandılar
Hatırlanacağı üzere birkaç gün önce Somali hükümetine karşı vekalet savaşı yürüten BAE, Somali'ye gizlice 9,6 milyon dolar nakit sokarken suçüstü yakalanmıştı. Dubai'den gelen BAE'ye ait uçakta ele geçirilen paraya el koyulmuş, paranın, Somali'yi istikrarsızlaştırmak isteyen gruplara dağıtılmak üzere ülkeye sokulmak istendiği öğrenilmişti.