1986 yılında gözaltına alınmasının ardından mehdi olduğunu iddia ettiği için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen Adnan Oktar’ı burada ilk muayene eden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sefa Saygılı, Yeni Şafak’a özel açıklamalarda bulundu. 7-8 ay gibi uzun bir süre kendisini gözlemleme imkanı bulduğunu belirten Prof. Saygılı, “Mehdilik fikri o dönem de vardı. Hitabeti, ikna ve telkin gücü kuvvetli, güçlü hipnotizma etkisi olan bir kişi” dedi.
OKTAR BABUNA STAJA GELİRDİ
Adnan Oktar’ın ağır hastaların olduğu bölümde kaldığını söyleyen Saygılı şunları söyledi: “Hiç unutmam, 2 tane MİT görevlisi geldi. ‘Burada insanları kendisine bağlamasın, dikkat ediyor musun’ dediler. ‘Bunların hepsi katil tecavüzcü falan, etkileme şansı yok’ dedim. O dönem tıp öğrencileri staj için hastaneye gelir, Adnan Oktar da onlarla çok ilgilenirdi. Bir numaralı adamı Oktar Babuna’yı da staja geldiği zaman kendisine bağladı. Daha sonra Babuna’nın bütün malvarlığını elde etti.”
‘MEHDİ BENİM, FETULLAH YARDIMCIM’
Adnan Oktar grubunun FETÖ’nün bir başka versiyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Sefa Saygılı, “Aynı yöntemi uyguluyor, aynı özellikleri taşıyorlar. Hatta Adnan Oktar kendisinin mehdi, Fetullah Gülen’in de yardımcısı olduğunu söylüyordu. Kendisini mehdi zannedenlerin zayıf noktası fazla özgüven sahibi olmalarıdır. Bu nedenle her türlü rezilliği yapabiliyorlar. Her türlü hataya açıklar, zaten bu yüzden de yakalanıyorlar” şeklinde konuştu.
Hedefi zengin çocuklarıydı
Adnan Oktar’ın zengin çocuklarını hedef aldığını belirten Prof. Dr. Sefa Saygılı, “Dini eğitimleri olmayanları inandırıyordu. Kendisini mehdiliğe göre endekslemişti. Hedefi bu şekilde şer imparatorluğu kurmaktır” dedi.