Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında şüpheli olarak ifadesine başvurulan İ.K, 15 Temmuz darbe girişiminde masum halka yapılan zulümleri görünce kandırıldığını anladığını vurguladı.
Örgütün içerisindeki "ünite" adı verilen bir yapılanmaya işaret eden İ.K, hakim, savcı, polis, doktor ile kamu kurumlarının ayrı ayrı imamları olduğunu anlattı. İ.K, ünite grubu hakkında eyalet ve büyük bölge imamlarının daha çok şey bildiğini, kendilerinin söz konusu gruba ulaşma imkanlarının bulunmadığını söyledi.
Yetiştirme eğitimi verilmiş
Menkul ve gayrimenkullerin Kimse Yok Mu Derneği ve Büyükkoyuncu Vakfı aracılığıyla elde edildiğini dile getiren İ.K, "Yüksek bağışlar bu iki kurum aracılığıyla FETÖ örgütüne aktarılıyordu. Karaman'da sohbet amaçlı yapılan toplantıya ülke çapında önemli imamlar geliyordu. Bütün gezi ve sohbet toplantılarının paraları FETÖ/PDY bünyesinde toplanan paralardan karşılanıyordu. Buradaki toplantıda yetiştirme eğitimi veriliyordu. Bu eğitimde nasıl burs ve himmet toplanır. Nasıl sohbet edilir gibi konular koşulurdu." diye konuştu.
Haberleşmelerin gizlilik içerisinde yapılması için 17-25 Aralık sürecinden sonra çeşitli tedbirler uygulanmaya başlandığına dikkati çeken İ.K, bunlardan birinin araba oyunu görünümlü programla yapılan haberleşme olduğunu bildirdi.
Örgüt elemanlarından kod adı ve başkaları adına açılan hatları kullananlar bulunduğunu belirten İ.K, dinleme olmaması için sürekli telefonlarının değiştirilmesinin istendiğini dile getirdi.
Kırsal alandan gelen çocukları yardım bahanesiyle örgüte kazandırmışlar
"Sohbetlerde Fetullah Gülen'in manevi konumu hakkında 'müceddid' olduğu söyleniyordu. Bunun anlamı yüzyılda bir gelen 'alim zat' veya 'asrın alimi' demekti. Müceddid sözünü genelde eyalet imamları ve mollalar kullanırdı" diyen İ.K, şu ifadeleri kullandı:
"Örgütten ayrılanlar 'hain' olarak ilan ediliyordu. Örgüt içinde az para toplayanların maaşlarından ceza amaçlı kesinti yapılıyordu. Daha çok himmet veya burs toplandığında ödüllendirme yapılıyordu. FETÖ/PDY genellikle kırsal alandan gelen fakir ve muhafazakar ailelerin çocuklarını, yurtlarında veya cemaat evlerinde kalmalarını sağlayarak örgüte kazandırıyorlardı. İslam tarihinde çok zekat verdiği bilinen kişiler, sohbetlerde sürekli olarak örnek gösterilerek daha çok himmet ve burs toplanmaya çalışılıyordu. Bu şekilde kişilerin dini duyguları istismar edilerek FETÖ örgütüne finans sağlanıyordu. "
İ.K, darbe girişimi sonrası Fetullah Gülen'in gerçek yüzünü görünce yapmış olduğu hizmetlerden utanç duyduğunu kaydetti.