ATÜ Rektör Yardımcısı Çetinkaya'ya kumpas: Gerçekleri detaylarıyla açıkladı

Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya'nın, bir suçlunun serbest bırakılması için başsavcının adını kullanarak para aldığı iddia edilmişti. Çetinkaya'ya kumpas kurulduğu ortaya çıktı. Mağdur olduğu bir olayda suçlu olarak yansıtıldığını söyleyen Çetinkaya, bir araç almak isterken ‘sazan sarmalı’ denilen organize bir dolandırıcılık tuzağına düştüğünü ve 1,5 milyon TL zarara uğradığını söyledi.

ATÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, kendisine yönelik kurulan kumpas olayında gerçekleri detaylıca açıkladı.

Bir suçlunun serbest bırakılması için başsavcının adını kullanarak para aldığı iddia edilen Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya’ya kumpas kurulduğu ortaya çıktı.

Kumpasın detaylarını açıkladı

Çetinkaya’nın bir suçlunun serbest bırakılması için Başsavcının adını kullanarak 3 milyon lira para aldığı iddia edilmişti.

Aynı zamanda TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya’nın kardeşi olan Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, kendisine kumpas kurulduğunu ve mağdur olduğu bir olayda suçlu olarak yansıtıldığını söyledi.

Kumpasın detaylarını paylaşan Çetinkaya, 11 Mart 2024’te bir araç almak isterken ‘sazan sarmalı’ denilen organize bir dolandırıcılık tuzağına düştüğünü ve 1,5 milyon TL zarara uğradığını söyledi.

Suç duyurusunu geri çekmesi için para teklif edildi

Olaydan yaklaşık 7-8 ay sonra organize çetenin bazı faillerinin yakalandığını ve çete avukatlarının kendisine ulaşarak mağdur olduğu miktarın anaparasını hesabına yatırdığını ifade eden Çetinkaya, daha sonra ise Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan ve ilk duruşması Mart 2025’te olan dolandırıcılık çetesinin bir üyesinin ağabeyinin kendisini aradığını ve suç duyurusunu geri çekmesi konusunda uzlaşmak için ilave para teklif ettiğini söyledi.

"Şahidim olsun diye bankaya Jandarma'da görevli arkadaşımla gittim"

Uzlaşma müessesinin yasal bir durum olduğunun ve bunda bir suç unsuru bulunmadığının altını çizen Çetinkaya, telefonda anlaştıkları parayı almak için maaş hesabının bulunduğu bankaya, yanında şahit olması adına Jandarma'da görevli siber suçlar alanında görev yapan bir arkadaşı ile birlikte gittiğini söyledi.

"Telefon görüşmesi çarpıtıldı"

Ancak bankanın önüne gittiğinde olayın bir tuzak ve kumpas olduğu gerçeğiyle karşılaştığını aktaran Çetinkaya, "Ben üniversitenin yurtdışı görevlendirmeleri yüzünden Türkiye’de olmayabiliyorum. O yüzden ‘Eğer uzlaşırsak şikayet dilekçemi çektiğimi savcıya internetten gönderebilirim’ dedim. Onlarsa bunu ‘savcının adını kullanarak para istedi’ şeklinde çarpıttı." ifadeleriyle failin ağabeyinin telefon görüşmelerini çarptırdığını vurguladı.

"Ağabeyim TÜİK Başkanı olması olay böyle çarpıtılacak mıydı?"

Ailecek bir lokma haram yemediklerini ifade eden Çetinkaya, "Eğer ağabeyim TÜİK Başkanı olmasa bu olay böyle çarpıtılacak mıydı?” sözleriyle kendisine yönelik kumpas girişimine tepki gösterdi.

"Birkaç gündür hakkımda basında ve sosyal medyada yer alan iftiralar nedeniyle bu açıklamayı yapma gereğini duydum. Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Meslek hayatım boyunca akademik etik ilkelere bağlı kalarak ülkemizin eğitimine ve bilimsel gelişimine katkı sunmayı bir görev bildim. Ancak ne yazık ki, son dönemde organize dolandırıcılığın ve bir kumpasın hedefi haline getirildiğim bir süreci yaşamaktayım.

11.03.2024 tarihinde bir araç satın almak isterken “sazan sarmalı” denilen organize bir dolandırıcılık tuzağına düştüm ve 1.5 milyon TL zarara uğradım. Yaklaşık 7-8 ay sonra bu organize çetenin bazı failleri yakalandı ve çete Avukatları beni arayarak mağdur olduğum miktarın anaparasını banka hesabından gönderdi. Olay kapandı diye düşünürken yaklaşık 1 ay sonra şu an Adana 12. Ağır Ceza’da tutuklu yargılanan (2024/429 nolu dosyada) bir failin abisi arayıp uzlaşmak için ilave para teklif etti ve şikayetinizden vazgeçerseniz kardeşim daha az ceza alacak dedi. Ben de hukukçu arkadaşlarımla danışarak siber suçlarda görevli bir arkadaşımla beraber yine banka üzerinden parayı almak için maaş müşterisi olduğum bankanın önüne gittiğimde olayın bir tuzak ve kumpas olduğu gerçeğiyle karşılaştım.

Hakkımdaki dolandırıcılık iddiaları kesinlikle gerçek dışıdır ve beni karalamaya yönelik bir iftiranın ürünüdür. Bu olay, kişisel ve mesleki itibarımı zedelemek için kurgulanmış bir komployu içermektedir. Konuyla ilgili olarak yetkili mercilere başvurulmuş ve hukuki sürecin başlatılması sağlanmıştır. Adaletin en kısa sürede yerini bulacağına olan inancım tamdır.

Bu süreçte özellikle basın mensuplarından ve kamuoyundan beklentim, yargı süreci tamamlanmadan değerlendirmelerde bulunulmaması ve adil bir tutum sergilenmesidir. Yaşanan bu olay, sadece şahsımı değil, aynı zamanda ailemi, bağlı bulunduğum kurumu ve akademik camiamızı da derinden etkilemektedir.

Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına, hukuki süreç ilerledikçe gerekli açıklamaları yapacağımı belirtmek isterim. Bu zorlu süreçte yanımda duran ve desteklerini esirgemeyen aileme, meslektaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ederim."