İşgalci İsrail Gazze'yi silah laboratuvarına çevirdi: Yapay zekâ teknolojisini Gazzeliler üzerinde deniyor

Terör devleti İsrail'in Gazze'de başlattığı soykırımın birinci yılı dolarken Gazze, işgalci İsrail'in yeni savaş teknolojilerini denediği bir 'laboratuvar' haline geldi. 'Filistin Laboratuvarı' kitabının yazarı Yahudi asıllı Antony Loewenstein, İsrail'in Filistin'i savunma sanayisi ihracatında nasıl araç haline getirdiğini anlattı.

Esmanur Tuna Sarraç
İsrail Gazze'yi silah laboratuvarına çevirmiş durumda.

Filistin'i araç olarak kullanıyor

Gazeteci yazar Loewenstein, "Filistin Laboratuvarı" isimli eserinde İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlarda yeni silahlarını ve teknolojileri test edip kullandığını ifade etti. İşgalci İsrail'in Filistin'i silah sanayi ürünlerini geliştirmede bir araç olarak kullandığını söyleyen Loewenstein, Gazze'nin geri dönüşü çok zor olan büyük bir hasar aldığının altını çizdi.

Your browser doesn't support HTML5 video.

Küresel fuarlarda yeni silahlarını satışa sunuyor

İşgalci İsrail yeni geliştirdiği silah ve teknolojileri Gazze'deki siviller üzerinde kullanan İsrail, bu yeni teknolojileri 7 Ekim 2023'ten bu yana çok çeşitli küresel silah fuarlarında satmaya çalışıyor. Elbit, IAI ve Rafael gibi büyük İsrail savunma şirketlerinden elde edilen son veriler, 7 Ekim'den bu yana bu şirketlerin karlarının tavan yaptığını gösteriyor.

Silah ihracatında rekor rakamlar

İsrail ordusuna sağlanan silahların Gazze ve farklı bölgelerde kullanıldığına, İsrail'in ihracatının 13,1 milyar dolara ulaştığına ve bunun şimdiye kadar ki en büyük miktar olduğuna işaret eden Loewenstein, büyük bir çelişkiye değindi. Loewenstein, İsrail ordusunun 7 Ekim'de korkunç biçimde hezimete uğradığının fakat küresel anlamda bu imajını değiştirdiğinin altını çizdi. Loewenstein'e göre bugün işgalci İsrail'in silah ve gözetleme teknolojilerini tüm dünyada pazarlayabilmesi ciddi bir tezat oluşturuyor.

Terör devletine gizli hayranlık

Birçok ülkenin İsrail'in katliamlarının durması gerektiğini söylemesine rağmen başta Batı ülkeleri olmak üzere İsrail'i desteklediklerine dikkat çeken Loewenstein, İsrail'e karşı gizli bir hayranlığın yükseldiğini ifade etti.

Perde arkasındaki gerçekliğe bakıldığında birçok diğer ülke, İsrail'in yaptıklarına hayranlıkla bakıyor. Tiksintiyle ya da utançla değil hayranlıkla. Tüm ülkeler değil tabii ki ama birçoğu bu şekilde.

İsrail silahlarına duyulan ilgi her geçen gün artıyor

Loewenstein, 7 Ekim'in ardından 'yenilmez' imajını yeniden güçlendirmeye çalışan İsrail'in, Hamas ve Hizbullah'ın üst kademelerini hedef aldığını, iletişim sistemlerine dahil olduğunu, insanların günlük yaşantılarına ve planlarına dair bilgi edindiğini ve "içeriden bilgi veren birçok casusunun" bulunduğunu söyledi.

Terör devleti İsrail'e duyulan hayranlık, Batılı ülkelerin Gazze'de İsrail'in kullandığı silah ve ekipmanları gelecek aylar ve yıllarda kendi ülkelerinde ve krizlerinde kullanmak üzere satın almak istemesiyle sonuçlanacak.

"ABD, İsrail'in avukatı"

ABD'nin İsrail'e silah yardımı dışında diplomatik, askeri ve ideolojik destek sağladığını vurgulayan Loewenstein, 7 Ekim'den bu yana ABD ve Almanya'nın hiçbir ülkeye vermediği kadar silah desteğini İsrail'e sağladığını kaydetti.

İsrail yöntemlerini uygulamak için can atan ülkeler var

Loewenstein, Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasıyla düzenlenen saldırıyı birçok istihbarat servisinin kopyalamayı arzu ettiğini aktardı.

Loewenstein, başka ülkelerin hoşlanmadıkları 'bir düşmanın, muhalifin, grubun, gazetecinin' evinde bir buzdolabını, televizyonu veya telefonu patlatarak hedef almasının normalleşebileceğinin altını çizdi.

Eminim ki birçok istihbarat servisi, İsrail'e gelecek. İsrail katliamları için 'Çok kötü, bunu nasıl yapabilirsiniz?' diyen birçok ülke aslında birebir görüşmelerde 'Muhteşem, lütfen bize yardım edin, biz de benzer bir şey yapmak isteriz.' diyecekler.

Yapay zeka 'kitlesel yıkım' amacıyla kullanılıyor

Loewenstein, İsrail'in 7 Ekim'den önce de ve özellikle 2021'deki Gazze'ye saldırılarında yapay zekayı kullandığını belirterek, son aylarda yapay zeka kullanımının çok güçlü bir araç olduğunun altını çizdi.

Terör devleti İsrail'in yapay zekayı kitlesel yıkım amacıyla kullandığı Gazze'de amaç, yalnızca Hamas üyelerini hedef almak değil, topyekun sivilleri katletmek. Loewenstein, Gazze'de henüz yapılmasa da kimin hedef alınıp alınmayacağına sadece makinelerin karar vereceği bir savaşın çok da uzakta olmadığını dile getirdi.

Amazon ve Google, İsrail'in veri depolamasına destek sağlıyor

7 Ekim'den bu yana hızla artan verinin, büyük bir bulut depolama alanı gerektirdiğini belirten Loewenstein, bunun da İsrail'in Amazon ve Google gibi şirketlerle daha yakın ilişkiler kurmasına neden olduğunu ifade etti.

Loewenstein, İsrail'in Gazze veya Lübnan'daki insanlar, yaşadıkları yerler ve buluşma noktalarına ilişkin topladıkları her verinin şirketlerin bulut teknolojilerinde depolandığını kaydetti.

Gazze için gidişatın daha acımasız bir işgal olacağını düşünüyorum. Gazze artık gitti ve geri getirmenin bir yolu yok, bitti. Bu, herkesin Gazze'yi terk ettiği anlamına gelmiyor, artık Gazze'nin yaşanılamaz hale getirildiğini ifade ediyor.

İsrail, üretim ve ihracat alanını genişletmeyi amaçlıyor

Loewenstein, İsrail'e ait şirketlerin arasında savunma şirketi Elbit'in çok yüksek karının bulunduğunu belirterek, Rafael ve IAI'in de 7 Ekim'den bu yana ihracat ağını genişlettiğini kaydetti.

Hindistan'ın en büyük şirketlerinden Adani'nin İsrailli silah üreticileriyle ülkesinde silah üretmek için ortaklık yaptığını anlatan Loewenstein, bunun üretilen silahların ihraç da edildiği anlamına geldiğini söyledi.

Filistin'de yaptıklarını ihraç ediyor

Loewenstein, "İsrail, Filistin'de yaptıklarını küresel olarak uzun süredir ihraç ediyor. Bunu 'küresel krizlerin Filistinlileştirilmesi' olarak tanımlıyorum." dedi.

7 Ekim'den bu yana Gazze'de ve Lübnan'da Hizbullah ile yaşananlar ve daha fazlası, pek çok diğer ülkeyi dışardan öfkelendiriyor gibi gözükse de aslında içten içe bu ülkeler hayranlıkla dolu ve asıl tehlike bu hayranlıkları.

Loewenstein, İsrail militarizmi ve şiddetinin sadece Filistinliler için tehdit olmadığını ve İsrail'in işgali 'ihraç etme' tehlikesinin hiç olmadığı kadar ciddi olduğunu vurguladı.