Kamuoyunun çok uzun yıllardır hemen her dönemde duyduğu ‘Kandil operasyonu’ bu kez diğerlerinden çok daha farklı bir şekilde yeniden Türkiye’nin gündeminde.
Geçtiğimiz 20 yılda çok sayıda hava harekatı yapılan Kandil’e Türk Silahlı Kuvvetleri bu kez karadan da oldukça kararlı ve etkili bir şekilde yaklaşıyor.
Uzmanlara göre, özellikle Afrin’de tüm dünyanın parmak ısırdığı insansız hava araçlarının kabiliyetleri aradan geçen zaman içerisinde çok daha etkin bir hale getirildi ve bu etkin araçlar Kandil’de de kullanılacak.
Türkiye ve Etki Alanındaki Bölgeler Savunma Analisti Turan Oğuz, Kuzey Irak'ta orta çaplı operasyonların aslında Ekim 2017'de başladığını vurgulayarak, Mart ayından bu yana etkisini artıran operasyonun bugün itibariyle hemen tüm çevrelerce çok yakından takip edilen bir hale geldiğini söyledi.
Kandil’e bu kez sınırlı bir hava harekatı düzenlemek yerine kara birliklerinin ‘geçici üs bölgeleri’ oluşturarak Kuzey Irak'ta ilerlemesinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Oğuz, “Şu anda TSK unsurları tüm gücünü ortaya koymuş değil. Kandil’in fırtına obüslerinin menzili altına girmesiyle baskı çok daha net hissedilecek” ifadesini kullandı.
“MİT’in sinyal istihbarat amaçlı insansız hava aracı da bölgede”
Oğuz, bölgede hava kuvvetlerinin çok etkin bir performans sergilediği bilgisini paylaşarak, şöyle devam etti:
“Afrin’den bu yana çok yol aldık”
Afrin’de adeta tarih yazan hava unsurlarında o günden bu yana çok önemli gelişmelere imza atıldığını anlatan Oğuz, “Örneğin MAM-L mühimmatı daha da geliştirildi. Termobarik harp başlıklı mühimmatı mağaranın girişine atarak mağaradaki teröristleri etkisiz hale getirebiliriz. Çok değil bundan 1 sene öncesine kadar bile böyle bir kabiliyetimiz yoktu. Şuan TSK hava unsurları, düşmanı açıkta da görse, mağarada da bulsa avlayabilecek bir konuma geldi ve bu çok önemli” dedi.
“Obüsler uçağa benzemez”
Oğuz, bir bölgeyi havadan vurmak ile karadan ilerleyerek ele geçirmek arasında ciddi bir fark olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Ordumuzun Kandil yolunda ilerlerken üsler oluşturarak darbeli vuruş ve süpürme yöntemlerini birlikte kullanması, buradan hemen çıkmayacağımızı da gösteriyor.
Biz ilerledikçe, fırtına obüslerimizi ateşleyeceğimiz menzil de daha Irak içlerine kayacak. Ve bir süre sonra Kandil’de belirlenen hedeflere yaklaşık 40 km kaldığında obüslerimizi ve diğer topçu öğelerini de kullanabileceğiz.
Fırtına obüsleri tarafından oluşturulacak saati ve yoğunluğu belirsiz ateş baskısına orada konuşlu terörist grupların uzun süreli dayanma ihtimali yok. Mevcut kamp ve mevzileri bırakıp daha güneye çekilmek ve silah etki alanından uzaklaşmak durumunda kalacaklardır."
“Kandil, şimdilik Afrin’den farklı”
“Asıl BBG şimdi başlıyor”
Yaklaşık 10 yıl önce dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “Kandil bizim için BBG evi gibi” sözlerini de değerlendiren Oğuz, şöyle devam etti:
Uydularımız aynı noktanın üzerinden yaklaşık 2 günde bir fotoğraf gönderiyor. Özel keşif podu takılmış savaş uçaklarımız bölgeden gerçeğe yakın zamanlı görüntüler gönderiyor. Ayrıca insanlı ve insansız keşif ve gözetleme uçaklarımız da orayı gerçek zamanlı olarak izliyor. Tüm bunlara MİT personelimizin sahadan aldığı istihbaratı ve şu an fiilen o sıcak bölgelerde gizli operasyonlar yürüten özel kuvvetler askerlerimizden gelen bilgileri de ekleyebiliriz.