Arif Paşa camiden operasyon yönetti

Kanlı darbe gecesi yaşananları anlatan Bakan Ala, Jandarma Harekât Başkanı Arif Paşa'nın, Jandarma Harekât Merkezi'ni ele geçirme operasyonunu önce bir camiden, sonra bir inşaattan, daha sonra da bir vatandaşın evinden yönettiğini açıkladı

Yeni Şafak Hüseyin Likoğlu

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Arslan'a iki kurşun sıkarak vuranın Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin özel kalem müdürü Jandarma Kurmay Albay Erkan Öktem olduğunu ve yakalandığını söyledi. Ala, Öktem'i daha önce görevden aldıklarını, başka bir yere tayin ettiklerini ancak darbe kalkışmasında Jandarma'yı organize ettiğini ifade etti. FETÖ'nün başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından yaşanan geceyi İçişleri Bakanı Efkan Ala anlattı. Ala'nın açıklaması şöyle:

UÇAĞIMIZI İNDİRME TALİMATI

21.20 uçağı ile Erzurum'dan hareket ettim. 23.00'da Ankara'ya ulaştım. Telefon açıldı korumam "Sosyal medyadan darbe oluyor diye haberler geçiyor" dedi. O sırada Hakan Fidan aradı. "Sayın bakanım darbe oluyor, bizi bombalıyorlar" dedi. Sonradan öğreniyoruz ki, uçağımızı da Malatya'ya indirmek için talimat geçiyorlar. Ama Van'dan geldiğimizi düşünüyorlar. Erzurum'dan 'Karayolu ile gelebiliriz' diye Erzincan'da da tedbir almışlar, bizi almak için.

EMİR SUBAYIM KURTARDI

Bu arada benim emir subayım Albay, 'ben gidiyorum Havaalanı Jandarma Bölüğü'ne gidip, buraya el koyacağım' dedi. Gitti, 'ben el koydum ama Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mehmet Artar'ı kurtarmak için gidiyorum' dedi. Gitti bölge komutanını aldılar, alay komutanını kurtardılar.

3 BİN ÖZEL HAREKÂTÇI GELDİ

Darbeciler çeşitli daireleri ele geçirmeye başlayınca Özel Harekât'ı devreye soktuk. Güneydoğu'dan ve Karadeniz'den Özel Harekât'ı uçaklarla getirdik. Ancak Esenboğa'ya inemediler. Nevşehir'e bin 500 Özel Harekâtçı'yı getirdik. Bin 500 Özel Harekâtçı'yı da İstanbul'a indirdik. 3 bin Özel Harekâtçı getirdik. Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı beni aradı. 'Ben planı yaptım, Genelkurmay Başkanımızı kurtaracağım sizden talimat ve yetki istiyorum' dedi. Size, 'sadece kendi adıma değil, Cumhurbaşkanı ve hükümet adına tam yetki veriyorum' dedim. Jandarma Harekât Başkanı Arif Paşa, “Jandarma Harekât Merkezini ele geçireceğim” dedi. Ben de 'yetkilisin' dedim. Arif Paşa, önce bir camiden sonra bir inşaattan sonra bir vatandaşın evinden harekâtı yönetiyor. Diyor ki 'bacım kusura bakmayın', eve giriyor. 'Harekât Merkezi'ni ele geçirin' diye talimat veriyor. Vatandaşlar önce Arif Paşa'yı darbeci zannediyor. Ama telefonla televizyonlara bağlanıp açıklama yapınca vatandaşlar o zaman darbe karşıtı olduğunu anlayıp börek ve çay getiriyorlar.

1'ER TON BOMBA ATILDI

Gölbaşı Özel Harekât'ın bombalanmasını Emniyet Genel Müdürümüz aradı, 'efendim bunlar insan değil, Özel Harekât'ı vurdular' dedi. 1'er ton ağırlığında lazer güdümlü iki bomba atıyorlar. Polisler, helikoptere biniyorlar, bu kez helikopteri vuruyorlar. 50 kardeşimiz orada şehit oldu.Darbeciler TÜRKSAT ele geçirilince satın aldığımız ama henüz resmi teslimi yapılmayan silahlarla, özel harekâtı gönderdik. Bu ara MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la birkaç kere konuştum. 'Senin elinde silah varsa gönder' dedik. 'O zaten gönderdik' dedi.

MENDİ'NİN ÖZEL KALEMİ VURDU

Terörle Mücadele Daire Başkanımız Turgut Arslan'ı elleri bağlı olduğu halde başına yakın mesafeden iki kurşun sıkarak yaralanıyor. Uyutuluyor. Bunlar asker elbisesi içine girmiş teröristler. TEM Başkanımızı vuran Albay Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin özel kalem müdürü Jan. Kurmay Albay Erkan Öktem yakalandı. Önceden haberimiz olsaydı çok şey değişirdi. Biz önce harekete geçerdik. Bunların önemli bir kısmının hepsini görevden alırdım. Jandarma'da çok yaygın bir katılım olmadı, çünkü değiştirdik. Jandarma Merkezde özel kalem Müdürü Albay'ı da görevden almıştık. Tayini çıkmış adam, Jandarmayı organize etti.

MİT, BUNLARIN TEZGAHINI BOZDU

Emniyet istihbarattan haber gelmedi. MİT'in dört beş saat önce haber alması tezgâhı bozdu. Jandarma istihbaratın başını değiştirmiştik ama içini değiştirememiştik. Oradan hiç istihbarat alınamadı. Genelkurmay Başkanımız sabah 11.00'da beni aradı. 'Bir araya gelip değerlendirme yapsak' dedi. 'Erzurum'dayım, Ankara'da değilim. Pazartesi ya da Salı görüşürüz' dedim."

Sistem değişmezse yine olur

İstihbarat zaafiyeti var ama daha fazla sistem zafiyeti var. Sistem çok ağır bir şekilde çökmüş. Bir yerde görevden alıyorsunuz. Ama kurumların içinde ruh gibi dolaşıyorlar. Bu sistemi değiştiremezsek, bu düzen devam ederse 5 ya da 10 yıl sonra yeni bir kalkışma ile başka bir girişimle karşı karşıya kalabiliriz. Jandarma'yı, İçişleri Bakanlığı'na bağlayacağız. İstihbaratıyla, kadrolarıyla bağlayacağız. Daha önce yarısını yapmıştık şimdi tamamını yapacağız.

DARBE TALİMATI GÜLEN'DEN

Jandarma Özel Harekât Komando Tuğayı (JÖAK) Güvercinlik'te konuşlu. Orada Jandarma Yarbay Fazıl Ertürk ifadesinde diyor ki, '15 gün önce Tandoğan'da toplandık, soyismini bile bilmediği Osman isimli birinden darbe talimatını aldık. Fetullah Gülen'in darbe yapılması talimatı emrini verdiği söylüyor. Aralarında orgeneraller, korgeneraller ve diğer generallerin olduğu, Şırnak Çakırsöğüt'ten Jandarma Taburu'nun Ankara'ya geleceği, öncelikle Kuvvet komutanlıkları karargâhlarının ele geçirileceğini' söylüyor.

FETÖ'NÜN PKK İLE İLİŞKİSİ VAR

Telsiz görüşmelerinde PKK'nın bunların bazılarından bilgi aldıklarına dair konuşmalar çıkıyor. Sınır geçişlerinde nasıl işbirliği yaptıklarına dair konuşmalar çıkıyor. Bir bomba transferinin Suriye sınırından Türkiye'nin içlerine kadar yapılırken, bir Jandarma Astsubayı ve bir subayın ilgisinin olduğunu yakalanan bir kişi söylüyor. Bu kişiler hakkında soruşturma açıldı. Bu yapının terörle işbirliği yapması, sürpriz değil, şaşırtıcı değil.

OHAL, HAYATI ETKİLEMİYOR

Olağanüstü hal devleti düzene sokmak için ilan edildi. Eskiden halkı hizaya getirmek için ilan edilirdi. Olağanüstü hal ilanı hükümete bazı imkanlar sağlıyor. Hükümete kanun hükmünde kararname çıkarmayı yetkisi sağlıyor. Merkezde olağanüstü hal koordinasyon kurulu, illerde valiler yetkilidir. İl ve ilçelerde olağanüstü hal büroları kuruluyor. Olağanüstü halin sağladığı yetkiler, vatandaşın günlük hayatını hiçbir şekilde etkilemiyor.