Türkiye’nin Sudan’da Sevakin, Katar ve Somali hatlarında kurduğu barış üçgeni, bölgenin istikrarı ve geleceğini korumayı hedefliyor. Bu çerçevede Ankara, Sudan ile mevcut ilişkileri ilerletirken, Sevakin Adası’ndaki yatırım faaliyetlerini de sürdürmekte. Sevakin’in güvenliği için kurulacak askeri üs ile de bölgede barışa tıpkı Katar ve Somali’de olduğu gibi somut katkı sunulmaya devam edilecek.
Sudan’da geçen hafta gerçekleşen askeri darbenin ardından bölgede Türkiye’ye ait yatırımların durumu merak konusu oldu. Türkiye halen, yeniden inşası için tahsis edilen Sevakin Adası’nda, Sudan ekonomisine büyük katkı sağlayacak limanın rehabilitasyonu sağlanarak hizmete açılması için başlatılan proje kapsamında çalışmalarını yoğunlaştırmış durumda. Yine Sevakin’de kurulması planlanan askeri üs, Katar ve Somali’deki Türk askeri üsleriyle birlikte bölgesel bir barış üçgeni olarak görülüyor.
Sudan, Libya ve diğer bölgesel gelişmeler karşısında barış üçgeninin tesisinin hızlandırılması büyük önem taşıyor. Sudan halkına desteğini arttırarak devam eden Türkiye, ülkede istikrarın devamlılığı için yoğun diplomatik temas yürütüyor.
KONTROLLÜ DEĞİŞİM
Sudan’da yaşanan gelişmelere yönelik olarak kaynaklar, kontrollü bir el değiştirmeye işaret ediyorlar. Kaynaklar, Ömer El Beşir’in halk tepkisi ardından direnmeyerek istifa sürecini başlattığını anımsatırken, “Bugün baktığımızda Sudan’daki halk ayaklanması ve darbenin Arap Baharı örneğine uymadığı açıkça görülüyor. Muhalif halk, Irak, Suriye, Libya vb. örneklerde olduğu gibi yağmalama, iç çatışma gibi görüntülere fırsat vermedi” vurgusunu yaptı.
AKTİF DİPLOMASİ YÜRÜTÜLMELİ
SEVAKİN’İN DEĞERİ
Sudan’daki gelişmelere karşın ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak ve bölgesel istikrarın devamında büyük bir güvence oluşturacak Türkiye’nin Sevakin Adası yatırımlarının kesintiye uğramaksızın devam etmesinin önemine işaret ediliyor.
Sevakin’de alt yapı çalışmalarına başlanan askeri üs, Katar ve Somali’deki Türk askeri üsleriyle birlikte Afrika’dan Körfez’e, Kızıldeniz’den Akdeniz’e hatta Hint Okyanusu’na kadar bir barış yolu, bir barış üçgeni olarak görülüyor. Mazlum coğrafyalar için bu bölgedeki Türk askeri üsleri, sömürge hattının kırılması ve bölgesel dengelerin korunması için de büyük önem teşkil ediyor.