Hz. Ali Camii’nde cuma namazını kılan Erdoğan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı, 7 ilin AK Parti kadın kolları kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’nde provokasyona dikkat çekerek önemli mesajlar verdi:
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayları oradaki öğrencilerimizin bir olayı olarak tanımlamak, o şekilde kabul etmek mümkün değil. Bunun bir defa oradaki öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok. Bu işin başını maalesef siyasetin bir boyutu çekiyor ve dün akşam işte görüyorsunuz dağdan beslenenlerin yani HDP’nin Kadıköy’de yapmış olduğu çağrı ve oradaki gösteriler bunun çok açık, net ifadesidir.
ANA MUHALEFETİN ROLÜ ORTADA
Aynı şekilde ana muhalefet partisinin başının bu işteki üstlendiği görev yine ortadadır. Bütün bunlarla beraber tabii ortak hareket ettikleri akademisyenler de maalesef bu işin içinde yer alıyor. Bu ülke bir hukuk devletidir. YÖK’ün yetki alanı var ve cumhurbaşkanının buradaki yetkileri var. Daha önce Boğaziçi Üniversitesi’ne iki rektör atadım. Önüme gelen 9 adaydan Melih Bey’in aynı şekilde atamasını yaptım.
YÜREKLERİ YETSE CUMHURBAŞKANI İSTİFA ETSİN DİYECEKLER
Çıkmışlar ikide bir ‘İstifa etmelidir.’ Yani yürekleri yetse ‘Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir’ diyecekler. Aynı zihniyet biliyorsunuz. Osman Kavala denilen, bu ülkede adeta Soros ofisi olan, temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi’nde bu provokatörlerin içinde yer alan bir kadındır. Böyle nadide bir üniversitemizi, ‘Alın istediğiniz gibi karıştırın’ mı diyeceğiz? Bizim müsaade etmemiz mümkün değil.
GEZİ İLE AYNI YERE GETİREMEYECEKLER
Ana muhalefet bunun içinde, muhalefetin diğer ayakları, dağdan beslenen malum HDP bunun içinde, ne yazık ki İP de bunun içinde. Bunlar şu anda bunu karıştırmanın gayreti içindeler, fakat karıştıramayacaklar, bu işi başaramayacaklar. Bu işi bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler. Onun için de bütün emniyet teşkilatımız her türlü adımını kararlılıkla atıyor.
BOĞAZİÇİ GERİ GİDİYOR
Şu anda 207 üniversite var. Karıştıra karıştıra sadece Boğaziçi Üniversitesi’ni karıştırdılar. Boğaziçi Üniversitesi geri gidiyor, öğrenci sayısı 10 bine geriledi. Melih Bey burayı yeniden ayağa kaldırma iddiasıyla gelmiş bir hocamız. Bunların çoğu mikser. Bizim mikserlerle işimiz yok. Oradaki yavruları teröre peşkeş çekmeyecekler. Çünkü dikkat edin içeride bir şey yok ama siz kalkıp da rektörün odasını işgale yeltenirseniz ona da hoş geldin demezler.
BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ
Kendi ülkelerinde senato basanları ‘terörist’ ilan edenlerin, Türkiye’de rektörlük basmaya kalkanları ‘hak arayıcısı’ olarak göstermesindeki iki yüzlülük, bize asıl sorumluluklarımızı unutturamaz. Kendi ülkelerinde sokakta en küçük bir taşkınlık gösterenlerin başını ezenlerin ülkemizde sokakları terörize edenleri masum göstermeye çalışmasını da önemsemiyoruz.
YARGININ KARŞISINA ÇIKARTACAĞIZ
Elbette teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen, şiddeti bir hak arama vasıtası olarak gören hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, yakalarından tutup yargının karşısına çıkartacağız. Bununla birlikte teröre bulaşmamış, devletine ve milletine husumeti hayatının merkezine yerleştirmemiş her evladımızı sahiplenmek hem parti hem hükümet olarak görevimizdir.
Amerika kendi haline baksın
Macron işi hala öğrenemedi
Türkiye’nin Libya’dan askerini çekmesini isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u eleştiren Erdoğan, “Macron’un ‘Türkiye oradan askerlerini çeksin’ derken, o da bu işi hala öğrenemedi. Öğrenmesi için de daha çok vakit yemesi lazım. Çünkü bir tarafta orada Türkiye keyfinden, zevkinden bulunmuyor. Bunu Türkiye’ye söyleyeceğine orada başka bir çoğu yabancı ülkelerden gelen askerler var. Çad’dan gelenler var. Kendilerinin işgale gittikleri Mali’den gelenler var. Mali’de ne işleri var? Çad’da ne işleri var. Önce bunların hesabını versin. Türkiye bir yere barış için gider. Şu anda askeri güvenlik işbirliğimizin olduğu Libya davet etmiştir ve bu davet üzerine de biz orada bulunuyoruz” dedi.
Gelin bu oyunu birlikte bozalım
İki kırmızı çizgimiz var
AK Parti’de kimsenin kökeninden dolayı ayrımcılığa maruz kalmadığını, kalamayacağını dile getiren Erdoğan, “Bu partide kimse sahip olduğu kültürel çeşitlilik sebebiyle ayrımcılığa maruz kalmaz, kalamaz. Bu partide kimse inancından, mezhebinden, meşrebinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz, kalamaz. Bu partide kimse hizipçilik, çetecilik, ayrımcılık yapamaz. Çünkü AK Parti bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; Türkiye’nin partisidir, milletin tamamının partisidir. Bizim bu konuda iki kırmızı çizgimiz vardır. Birincisi rabiamızdır” dedi. İkinci kırmızı çizgilerini anlatan Erdoğan, “İnancımızın da bedenimizin de ruhumuzun da nüvesini oluşturan ailemizdir. Ailelerimiz bizim için çok kutsaldır. Bunun için her fırsatta ailenin, aile kurumunun önemine işaret ediyoruz. Sizler de görüyorsunuz. Batı dünyası aile kurumunu yıktığı için temellerinden sarsılıyor. Ailenin değersiz hale getirilmesini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığından nihilizme kadar pek çok sosyal sorun takip ediyor” ifadelerini kullandı.