2005-2013 yılları arasında yapılan 16 adet Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) el atan ve sınavı şüpheli 20 bin akademisyen tespit eden savcılık, aynı yıllarda ful ve fule yakın doğru yapanları da mercek altına aldı.
DAHİLER AKADEMİYİ TERCİH ETMEMİŞ
Yapılan incelemede, akademiye yerleşen ve sınavı şüpheli bulunan 20 bin akademisyenin yanı sıra şaibeli sınavlarda derece yapan binlerce kişi tespit edildi. Savcılığın yaptığı araştırmada söz konusu kişilerin ise akademik kadroda yer almadığı anlaşıldı. Bu şekilde olanların sayısının ise 37 bin olduğu belirtildi.
‘TAVŞAN ADAY’LARLA LİSTEYİ KAPATTILAR
ALES’ten bu kadar kişinin yüksek puan almasının mümkün olmadığı dikkat çekilirken, savcılık, FETÖ’nün söz konusu şaibeli sınavlarda 2 farklı taktik geliştirdiği ihtimali üzerinde duruyor. 37 bin ‘dahi’nin önemli bir kısmının ALES’te ful ve fule yakın doğru yapmasına rağmen hiçbir üniversiteye bile başvurmadığı belirlendi. Bu kişiler ‘tavşan aday’ olarak kullanıldı. Özellikle 2008-2009 yıllarında ALES’ten yüksek puan alan FETÖ üyelerinin listeleri kapatması sonucu örgütün istediği kişilerin üniversite kadrolarına yerleştiği anlaşıldı. Hatta bazı FETÖ üyelerinin bir üniversitede asistan olarak çalışmasına rağmen sırf puanı yüksek olduğu için ‘tavşan aday’ olarak başka üniversitelerin listelerini kapatarak sınava gitmedikleri tespit edildi.
BİRKAÇ AY İÇİNDE KURUM DEĞİŞTİRMİŞ
ALES’te derece yapan örgüt üyelerinin bir kısmının ise önce Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) veya cari kadroyla üniversitelere yerleştiği ancak 1-2 ay içerisinde başka bir devlet kurumuna geçtiği tespit edildi. Örgüt üyelerinin takip edilmelerinin önüne geçmek için bu taktiği kullandığı değerlendiriliyor. Savcılık, şaibeli sınavlarla akademiye yerleşenlerin yanı sıra akademik kadroda bulunmayan şüpheli 37 bin kişiyi de araştırıyor. Bu kişilerin daha önce girdiği tüm sınavları ve aldığı puanları da inceleyerek ‘başarı çizelgesi’ oluşturacak savcılık, FETÖ bağlantısını da soruşturuyor.