Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerin ifade verme sürecine ilişkin, “'Biz gitmeyiz, bizi zorla götürsünler, şöyle bir fotoğraf verelim kameralara' diye bir düşünce varsa, bu fevkalade yanlış olur” dedi.
Bozdağ, önceki gün Hakimevi'nde yargı muhabirleriyle biraraya geldiği iftarın ardından önemli açıklamalarda bulundu. TBMM tarafından gönderilen 139 milletvekili hakkındaki 682 dosyanın önümüzdeki hafta içerisinde ilgili savcılıklara gönderileceğini bildiren Bozdağ, milletvekillerinin ifade verme sürecine ilişkin de şunları kaydetti:
HUKUKA SAYGILI OLALIM
“Hepimiz yaptığımız işin hesabını millete veriyoruz ama yargıya düşen bir konu olunca yargıya da mutlaka gidip, orada sorulan sorulara cevap vermemiz daha doğru olandır. AK Parti milletvekilleri çağrı üzerine kendiliklerinden gidip ifadelerini vereceklerdir. Herhangi başka bir arayışları olmayacaktır. Dilerim ki CHP, MHP ve HDP'nin sayın milletvekilleri de bu konuda yasaların emri ne ise ona uygun hareket ederler. Ama 'biz gitmeyiz, bizi zorla götürsünler, şöyle bir fotoğraf verelim kameralara, evden zorla alırken veya parlamentodan zorla alırken veya başka bir yerden zorla alınırken, bir gürültü, patırtı çıksın, kavga çıksın, böyle bir görüntü, fotoğraf verelim' diye bir düşünce varsa, bu fevkalade yanlış olur. Herkesin hukuka saygılı olması ve hukukun doğru işlemesine yardımcı olması gerekir. Dileğimiz herkesin bu yönde soruşturma yapan makamlara yardımcı olmasıdır.” Bakan Bozdağ, Yargıtay ve Danıştay'ın yapısını değiştiren tasarıya ilişkin eleştirilere de cevap verdi.
TEMİNATLARA HALEL GETİRMİYOR
Yapılan düzenlemelenin anayasaya uygun olduğunu belirten Bozdağ, “Onlar bizi eleştiriyorlar ama Anayasa'nın 139. maddesi çok açık. Hakimlik ve savcılık teminatını öngörüyor. Teminatın neleri ifade ettiğini de çok açık bir şekilde yazıyor. Bu düzenleme bu teminatların hiçbirine halel getirmiyor. Tamamına riayet eden bir düzenlemedir” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bozdağ, HSYK seçim sisteminin yargı içerisinde kutuplaşma, ayrışma ve gruplaşmayı arttırdığına işaret ederek, “Ötekileştirmeyi çoğalttı ve yargıya olan güveni de yargı görevi yapanların birbirlerine olan güveni de olumsuz etkiledi. Türkiye, HSYK üyelerinin seçimine dair bu usulü değiştirmediği sürece çok büyük bir hata içerisinde kalmaya devam eder. Onun için bizim bunu behemahal değiştirmemiz lazım. Bu noktada siyasi partilerle bir uzlaşmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.
Kayyuma güvence
Aynı tasarıda yer alan kayyumların yetkisini arttıran düzenlemeyle ilgili TÜSİAD'ın açıklaması hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Bazı şirketler silahlı terör örgütüne sürekli para aktarıyor, finansman yapıyor. Ne yapacağız, seyredecek miyiz? Elbette kayyumla ilgili atama yapılabilecektir. Görevlerini herhangi bir baskı ve tehdit olmaksızın hukuk güvencesi içerisinde yerine getirmesi için de kayyumlara böyle bir teminat getirilmektedir. Zaten madde yeni bir madde değil, bazı eksiklikler var onu tamamlıyoruz” dedi.
Tercüme bitince istenecek
FETÖ lideri Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin ise Bozdağ, “Hem soruşturma hem de yargılama kapsamında alınmış kararlar var. Bakanlığımıza gelen dosyalardan 4'ünün tercümesi tamamlanmaya yakın durumda. Bir, iki dosya daha var. Onlarla ilgili tercüme işlemleri de tamamlandıktan sonra biz bunların tamamını ABD'ye göndereceğiz. ABD'den de olumlu cevap vermesini bekliyoruz” dedi.