AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, seçim sonuçlarının ardından CHP'deki istifa tartışmaları ve Ekrem İmamoğlu'nun 'değişim' çıkışını değerlendirdi.
"Bizim 20 yıllık bir sürecimiz var. Yaptıklarımız var. Yaptıklarımızla birlikte gerçekler var ve gerçekler üzerinden vaatlerimiz var. Sözlerimiz, ifadelerimiz, söylemlerimiz... Dolayısıyla seçmen söylediklerimizi daha doğru gördü. Daha gerçekçi gördü ve hem bu ülkenin büyümesi konusunda mevcut projelerin devam etmesi konusunda çok daha gerekli olduğunun kararını verdi. Aynı zamanda da mevcut sorunları da 'Çözerse Reis çözer' dedi, 'Çözerse AK Parti çözer' dedi, çözerse 'Cumhur İttifakı çözer' dedi.
Karşı tarafın bir kere vermiş olduğu sözleri doğrulayacağı bir geçmişi yok. İktidar geçmişi olmadığı gibi 'Belediyelerde 4 yıldır biz bu sözü veriyoruz ama...', 'Belediyelerde şunu yaptık' diyeceği bir durum yok. 2019 seçimleri gibi baktılar. 2019 seçimlerinde de sürekli olarak birçok vaatler verdiler. Bunlar o zaman için bir geçmişleri olmadığından sadece İzmir geçmişi olduğundan, İzmir dışında bir geçmişi olmadığından vatandaşa bir 'acaba' diye bir durum oluşturdu. Bu sefer bunları söylemelerine rağmen Ankara, İstanbul'da verilen vaatlerin tam tersi yapılmış olması bir kere sembolik anlamına gelmiş olan 'traktör' mevzusu çok sembol haline geldi. İkincisi 'Hiçbir işçiyi çıkarmayacağız. Namus, şeref sözü' denilmesine rağmen on binlerce kişinin çıkarılmış olması bu sefer birçok afaki sözler verilmesi ve aynı zamanda da 'Bunlar bir durum oluşturur mu acaba?' diye bizde de bir takım şeyler oluşturdu kampanya döneminde. Ama bunu gerçekleştirmiş oldukları bir doğruluk söz konusu değil.
Biz hep yapabileceğimiz şeyleri söyledik. Cumhurbaşkanımız balkon konuşmasında da söyledi. Biz meydanlarda neyin sözünü verdiysek hayata geçireceğiz, gerçekleştireceğiz. Bu vatandaş nezdinde karşılık buldu. Biz kampanyamızı doğruluk üzerine kurmuştuk, bu şekilde de devam etti.
Kılıçdaroğlu'na istifa talepleri
CHP'de genel başkan yarışı olacak gibi gözüküyor. Zaten seçim öncesi bunun emareleri vardı. Seçim sonrası Kemal Bey'in o akşam yapmış olduğu açıklama 'Ben buradayım, devam ediyorum' açıklamaya ilk cevap dün İBB Başkanı tarafından verildi. İktidar değişmeyeceğine göre, değişimle alakalı verilmiş olan mesaj mutlaka CHP Genel Merkezi'nde ve genel başkana yönelik bir mesaj.
Bunu destekleyen işler de gün içinde yaşandı. Hem Sözcü TV... CHP'nin yönettiği şu an 4 tane kanalı var. Sözcü TV ve Halk TV birbiriyle karşı karşıya gelmiş vaziyette. Sözcü TV'nin niye kurulduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Sözcü TV'de haber yapan ve yorumculuk yapan isimleri (İsmail Saymaz, Fatih Portakal gibi) vermiş oldukları mesajların ben tesadüfi mesajlar olduğu kanaatinde değilim. Oradan verilen mesajlar tamamen İBB Başkanı'nın bu noktada harekete girişme noktası bir yol izlediği ve o televizyonun da genel seçimleri, Cumhurbaşkanı seçimleri kazanmak için yapılan bir iş değil. Birilerinin CHP Genel Başkanı için oluşturulan bir süreç olduğunu görüyoruz.
"İçeride bir kaynama devam edecek"
Oradan bir kamuoyu oluşturma konusunda anket gözlemleniyor. Tabi CHP Genel Merkezi bundan önceki seçimlerde de Bir tecrübemiz var. O tecrübe seçim kaybetse de genel başkan ve genel merkezi yönetimi bunun bir şekilde başarı olduğunu gösterebilecek bir takım bilgiler bilgiler, emareler ortaya koyabiliyorlar.
(Kılıçdaroğlu) Bu noktada yerel seçimlere kadar bu süreci devam ettirecek ama içeride bir kaynama devam edecek. İmamoğlu bu anlamda bir yol içine girmiştir. Muvaffak olur olmaz onu süreç içinde göreceğiz. Ama geçmiş tecrübelerimizin tamamı ki yüzde 31 oy almış Muharrem İnce'nin genel başkanlık süreci başlattığında genel başkanlık sürecinde muvaffak olamadığı gibi aynı zamanda oturtulmuş olan yer itibariyle de ne duruma düşürüldüğünü de geçmiş tecrübelerimiz gösteriyor. Bu anlamda İmamoğlu bir harekete bir yola girdiğini görüyorum ama netice alma konusunda işinin çok da kolay olmadığını düşünüyorum."