Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze'ye gönderdiğimiz yardımlarımız kesintisiz devam ediyor. İsrail üzerindeki ekonomik baskının artması için çok yönlü çalışıyoruz” dedi. Erdoğan, AK Parti'nin, "Türkiye'nin Ortak Aklı" temasıyla Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen "31. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nın kapanışında konuştu.
KATLİAM 76 YILDIR SÜRÜYOR
Filistin davası ve Gazze'de yaklaşık 8 aydır süren katliamın gündemlerinin en üst sırasında olduğunu bildiren Erdoğan, “Kendi ülkesiyle birlikte bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürükleyen Netanyahu denen bu barbara, bu hayduta, gözünü kan bürümüş bu muhterise artık bir 'dur' denilmelidir” şeklinde konuştu. Filistin halkının tam 76 yıldır zulme maruz kaldığının altını çizen Erdoğan, Filistin'in topraklarının 76 yıldır aşama aşama gasbedildiğini kaydetti. Erdoğan, "Filistin'de katliam 76 yıldır kesintisiz devam ediyor. Filistinli çocuklar 76 yıldır şımarık bir devlet tarafından öldürülüyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de şahit olunan barbarlık, Filistin halkının 76 yıldır her gün yaşadığı vahşetin, insanlığın geri kalanı tarafından görülmesini sağladı" dedi.
ÇOK YÖNLÜ ÇALIŞIYORUZ
Gazze'ye gönderdikleri yardımların kesintisiz devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, İsrail üzerindeki ekonomik baskının artması için çok yönlü çalıştıklarını dile getirdi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hamas ve Filistin hükümetiyle yakın diyalog içindeyiz. Bağımsız Filistin Devleti'nin tanınması çabalarına güçlü destek veriyoruz. İspanya, İrlanda ve Norveç'le birlikte Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye çıktı Bu sayının çoğalması, İsrail'in işgal ve zulüm politikalarına verilecek en olumlu cevaplardan biri olacaktır. Geçtiğimiz günlerde her üç ülkenin başbakanını arayarak kendilerini tarihin doğru tarafında yer aldıkları için tebrik ettik. Bayramdan önce İspanya'yı ayrıca ziyaret edeceğiz. Soykırım şebekesinin bir an önce durdurulması, ardından da hukuka hesap vermesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz ve yapacağız."
FİLİSTİN ANADOLU'YU DA SAVUNUYOR
"Türkiye olarak bu zulme, bu katliama 76 yıldır devam eden bu adaletsizliğe her platformda itiraz ediyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti: "Tüm imkanlarımızla Filistin halkının yanında dimdik duruyoruz ve duracağız. Hiçbir baskı, tehdit, küstahlık bunu değiştirmeyecek. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birileri İsrail'e şirinlik yapsın, varsın birileri Filistin direnişine çamur atacak kadar vicdanını kaybetsin. Biz Filistinli kardeşlerimizin nasıl zorlu, önemli ve kahramanca bir mücadele verdiklerini gayet iyi biliyoruz. Hamas ve Filistin halkı sadece kendi topraklarını savunmuyor. Aynı zamanda arzı mevud hezeyanına karşı Anadolu'yu savunuyor. İsrailli yöneticilerin yaptığı açıklamalar bunu teyit ve tasdik etmektedir. Hamas daha önceki ateşkes önerisi gibi Amerikan Başkanı Biden'ın son teklifine de müspet yaklaştığını açıkladı. Netanyahu'nun cevabı ise yine kan dökmek, katliam yapmak, işgal ve soykırım politikasının şiddetini artırmak olmuştur.”
Tüm değerler samimiyet testinde
Erdoğan, şunları kaydetti: "Gazze ve Filistin'de insana dair tüm değerler samimiyet testinden geçmektedir. Ya bu imtihanı alnımızın akıyla vereceğiz ya da bir ömür boyu Filistin halkına karşı mahcubiyet duygusunu içimizden atamayacağız. Ya kardeşilik görevimizi hakkıyla yerine getireceğiz ya da her masum yavrunun ölümüyle birlikte kalbimiz bize daha ağır gelecek. Biz işte bu insanlık ve kardeşlik sınavından geçmenin gayretindeyiz. Tıpkı dört asır boyunca Filistin'e şanla, şerefle sahip çıkan ecdadımız gibi biz de evlatlarımıza şeref payesi olarak taşıyacakları bir duruş bırakmak istiyoruz. Her türlü bedeli göze alarak yürüttüğümüz mücadele bunun içindir."
Terör bataklıkları kurutulacak
Erdoğan, sınır ötesi operasyonlarıyla Türkiye'yi bir terör kuşağı ile çevreleme planlarını bozguna uğrattıklarını, bundan geri adım atmayacaklarını söyledi. "Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki terör üreten bataklıklar kurutulmadan Türkiye huzura eremez, kendini güvende hissedemez" diyen Erdoğan, Kandil'deki terör baronlarının siyaseti dizayn etmesine, siyaset üzerinde tekrar vesayet kurmasına rıza göstermeyeceklerini dile getirdi. Bölücü terör örgütüne karşı elde edilen her başarının demokrasi açısından önemli bir kazanım olduğunun altını çizen Erdoğan, "Terör örgütü eridikçe inşallah demokrasimiz serpilecek, Türk, Kürt demeden kazanan 85 milyon vatandaşıyla bütün Türkiye olacaktır" dedi.
Büyük Türkiye ortak hayalimiz
Cumhuriyet'in ikinci asrında daha müreffeh, daha güçlü, her alanda iddia ve itibar sahibi bir Türkiye'yi hayal ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu hayalin adı, Türkiye Yüzyılı'dır. Bu hayalin adı, büyük ve güçlü Türkiye'dir. Bu hayalin adı, 85 milyonun bir, beraber, kardeş olduğu, sırt sırta verdiği, gönül gönüle verdiği bir Türkiye'dir. Tayyip Erdoğan olarak ümit ve dua ediyorum ki böyle bir Türkiye sadece bizim, sadece AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın özlemi, arzusu, ülküsü de değildir. Yol ve yöntemlerimiz farklılık arz etse de muhalefetin de aynı hedeflere sahip olduğuna yürekten inanıyorum. Bunun için yumuşamayla birlikte siyasi partiler arasındaki kesişim alanının büyümesini son derece kıymetli buluyorum."
Anayasayı bilek güreşine çevirmeyin
Türkiye’ye; ekonomiden güvenliğe, ulaştırmadan ticarete, savunmadan enerjiye hemen her alanda Cumhuriyet tarihinin altın yıllarını yaşattıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Yapılanları kafi görmek statükoya teslim olmak demektir. Mevcutla yetinmek yeniye ve yeniliğe kapıyı kapatmak demektir. AK Parti statükocu bir parti değildir ve asla olmayacaktır. Yönümüz de yüzümüz de aydınlığa, özgürlüğe ve demokrasiye dönüktür. Türkiye'nin geleceği de daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüktedir. Yeni ve sivil anayasanın inşallah bunun lokomotifi olacağına inanıyoruz. Biz yeni anayasa konusunda samimiyiz, uzlaşıya açığız. Bu meselenin bir siyasi bilek güreşine çevrilmesini de doğru bulmuyoruz."
Sıkıntıların çözüm adresi olacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yola, şehrin kenar mahallelerinde maişet mücadelesi verenlere hizmet etmek, sessiz yığınların siyasetteki sesi, soluğu, temsilcisi; Allah'tan ve devletten başka kimsesi olmayanların dayanağı, dostu, yoldaşı ve hizmetkarı olmak için çıktıklarının altını çizdi. "Hizmetkarlığına namzet olduğumuz millete efendilik taslamak bize yakışmaz. Allah'ın izniyle bu çizgiden sapmayacağız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eksiklerimizi tamamlayacağız, sorunlarımızın üzerine kararlılıkta gideceğiz, hatalarımızı telafi edeceğiz. Hiçbir meseleyi görmezden, duymazdan gelmeyeceğiz. Milletimizin dertlerinin, sıkıntılarının çözüm adresi olacağız."
Aramadan bulunmaz
Karadeniz ve Gabar'daki keşifler sayesinde yıllarca Türkiye'ye dayatılan kalıpları parçaladıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Aramadan bulunmaz düsturuyla bu alandaki çalışmalarımıza hız vereceğiz. Gıda arz güvenliğinin öneminin giderek arttığı bir dönemde, tarım ve hayvancılık konusuna daha fazla eğiliyoruz. Sanayide çarklar dönmeye, üretim artmaya devam ediyor. Kişi başı gelirimize oranla imalat sanayii katma değerinde önemli bir noktaya ulaştık. İnşallah bunu daha da geliştireceğiz. İnsan kaynağımızı, yeni Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre daha nitelikli ve donanımlı yetiştirmek için Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizi hayata geçiriyoruz. Milli Eğitim Bakanımız dünkü eğitim oturumunda yeni modelin detaylarını sizlerin değerlendirmesine sundu. Bazı marjinal grupların modele dair eleştirilerinin çoğunun pedagojik değil, tamamen ideolojik sebeplerden kaynaklandığını sizler de gördünüz."
İcraat, eser ve hizmet seferberliği
Kampta atılması gereken adımlarla ilgili notlarını aldıklarını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “İnşallah 1-2 Temmuz tarihinde yine burada belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Dört yıllık seçimsiz dönemi Türkiye için tam anlamıyla bir icraat, eser ve hizmet seferberliğine dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Gereksiz tartışmaların içine girmeyeceğiz. Bizi kimsenin kendi gündemine hapsetmesine izin vermeyeceğiz. Her birimiz kendi şehrinde, kendi bölgesi ve görev alanında davamıza hizmet etmek için canla başla çalışacak, koşturacak, ter dökecek."