Terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP'nin ortağı olduğu Yedili Masa'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, seçimlerde kazanması durumunda yardımcısı yapacağını açıkladığı Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı CHP'li Mansur Yavaş, seçimlerin ilk turunda aldıkları yenilgi sonrası skandal iddialarda bulunmuştu. Terör örgütleriyle yaptıkları iş birliklerini kulak arkası eden Yavaş, AK Parti hükümetini 'üç kez terörist başını bırakmaya teşebbüs' ile suçlamıştı. Seçimlerin ikinci turunda da ağır bir yenilgi alan muhalefet kandı sırra kadem basarak kabuğuna çekildi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten seçim manipülatörü CHP'li Mansur Yavaş'a sert tepki: En büyük yalancı
Yaşananlara ilişkin bugün partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı basın açıklamasında değerlendirmelerde bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Seçim sürecinin en büyük yalanı ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından söylendi." dedi. Bahse konu kanunun kendilerinden önce 1985'li yıllarda çıkarıldığını söyleyen Çelik, "Bu kanun terörist başını da PKK yöneticilerini de kapsamıyor." diye konuştu.
"Ellerindeki belgenin sahte olduğunu bile bilmiyorlar"
"Seçim sürecinin en büyük yalanı ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından söylendi. AK Parti'nin 3 kere terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Gece gündüz terör örgütlerinden gelen destekleri dile getirenlere suskun kalanlar bu tip yalanlar içine girdiler. Biz de birileri size terör örgütü argümanlarını dillendirip siz kazandığınızda terörist başına özerklik verileceğini söylüyorsa sizin çıkıp bu desteği reddediyoruz demeni lazım kırmızı çizgi çizmeniz gerek dedik. Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar ABB Başkanı gibi AK Parti kanun çıkarmaya çalıştı dediler. Bu kanun AK Parti iktidarlarından önce çıkarılmış bir kanun. 1985 yıllarında topluma kazandırma ile ilgili bir kanun. Bu kanun terörist başını da PKK yöneticilerini de kapsamıyor. Bu açık ve net. Çeşitli kereler güncellenmiş. Bizim iktidarımızda da güncelleme yapılmış.
Terörist başının yargılandığı maddenin bunun içine girmesi mümkün değil. Ellerindeki belgenin sahte olduğunu bile bilmiyorlar. Aylarca beraber yürüdükleri siyasiler sustular 14 Mayıs'ta milletten cevap alınca yalan siyaseti üretmeye başladılar. Bu süreçte yenilenlerden birisi yalan siyaseti olmuştur, sandığa gömülmüştür."