AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, yeni anayasa çalışmaları kapsamında meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri ile parti genel merkezinde düzenlenen çalıştayda bir araya geldi. Çalıştaya; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Memur Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Barolar Birliği temsilcileri katıldı.
İlk rapor Erdoğan'a sunuldu
“Türkiye neden yeni bir anayasaya ihtiyaç duyuyor?" ve "Katılım ve uzlaşmaya dayanan yeni anayasanın yapım yöntemi ne olmalı?" sorularına cevap aradıklarının altını çizen Yazıcı, ilk çalıştaya ilişkin bir rapor hazırlayarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sunduklarını söyledi.
Yeni anayasa engel vesayet kurumları yok
Yazıcı özetle şöyle konuştu:
"Hazırlanma yöntemi katılımcı, şeffaf ve uzlaşmaya dayanan, içeriği ise demokratik, sivil, özgürlükçü ve toplumun bütün kesimlerini kapsayan bir anayasa yapma azim ve kararlılığındayız. Türkiye’nin yeni ve sivil bir anayasa yapmasının bir zorunluluk olduğuna içtenlikle inanıyoruz. Anayasa değişikliği yerine, beyaz bir sayfa açılarak, yeni bir anayasa yapılması bir zaruret haline geldi. Günümüzde yeni anayasa yapımına engel olacak anayasal vesayet kurumları yok. Herhangi bir ön koşul ileri sürmeden bütün siyasi partilere, kurucusu 'millet' olan, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile buluşturma çağrımızı tekrar ediyoruz.
'Anayasada ilk ve son söz milletin olmalı'
Tehditlerin, fırsatların ve risklerin her alanda kendini gösterdiği bir dönemde, iç cephemizi tahkim edecek, Türkiye'mizi ve milletimizi tarihin öznesi yapacak atılımlar için yeni bir 'toplumsal sözleşme' yapmaya kararlıyız. Anayasa yapımında bizim önerimiz, 'milletle başlayan ve milletle biten', 'ilk sözü de, son sözü de milletin söylediği' bir yöntemin kullanılmasıdır. Bu konuda odak noktamız millettir. Önce milletimizin taleplerinin gerek bireysel olarak gerekse temsilcileri olan sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplanması, sonrasında Meclis’te partilerin en geniş katılımıyla bir taslak hazırlanması, Genel Kurul müzakeresi ve son aşama bu taslağın referandumla tekrar halkımızın onayına sunularak sürecin tamamlanması gerektiğine inanıyoruz."