AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, yazılı açıklamasında, Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı değerlendirdi.
İktisatçılar arasında 2002 öncesinde, "Avrupa ve ABD ekonomisi öksürdüğünde Türkiye ekonomisi zatürre olur" cümlesinin, kabul gören ve konuşulan bir özdeyiş olduğunu belirten Canikli, o dönemde, Batı ekonomilerinde meydana gelen küçük bir dalgalanmanın, Türkiye ekonomisinde yıkıcı türbülanslara yol açtığını anımsattı.
Nurettin Canikli, bugün ise karşılarında çok farklı bir fotoğrafın durduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"2008 krizinde Amerikan finans sistemi çökme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. ABD Finans sisteminin 'titanikleri' olarak kabul edilen ve hiçbir zaman batmayacağına inanılan en büyük ve güçlü yatırım bankaları Lehman Brothers, Bear Stearns, Merrill Lynch iflas etti. ABD Merkez Bankası piyasaya 3,5 trilyon dolar likidite enjekte ederek finans sistemini çöküntüden kurtardı. Ancak, ABD Merkez Bankası, piyasadaki aşırı likiditeyi çekemediği için parasal tabanda meydana gelen aşırı genişleme ABD ekonomisi için büyük bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. 2008 krizi, Avrupa ekonomisini de derinden etkiledi. Avrupa finans sistemindeki kırılganlık halen devam etmektedir.
Türkiye ise 2008 finansal krizini çok küçük sıyrıklarla atlatmıştır. Bankacılık sistemimizde en küçük bir olumsuzluk yaşanmamış, bankalar batmamış, hazineden herhangi bir bankaya kamu kaynağı aktarılmamış ve bankaların mali yapılarında bir bozulma meydana gelmemiştir. Bugün artık bu özdeyiş 'Batı ekonomileri zatürre olduğunda Türkiye ekonomisi hapşırmaktadır' şekline dönüşmüştür."
"Bu aşamaya tesadüfen gelinmedi"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli, bu aşamaya tesadüfen gelinmediğini, bu konuda, "üretim" ve "istihdam" olmak üzere 2 hususun belirleyici olduğunu aktardı.
"Bugün Türkiye ekonomisi, tarımsal üretim, sanayi üretimi ve hizmet üretiminde tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. Binlerce yeni fabrika Türkiye'nin 81 ilinde daha fazla mal ve hizmet üretmeye devam etmektedir" görüşünü dile getiren Canikli, geçen yıl Türkiye ekonomisinin, 50 milyar dolar değerinde tarımsal ürün üretebilme başarısını gösterdiğini belirtti.
"Büyüme ve zenginleşmeyi istihdam rakamları da doğrulamakta"
Nurettin Canikli, tarımsal üretimde de Türkiye'nin Avrupa'nın birincisi konumunda olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Türkiye, 905,5 milyar dolar değerinde mal ve hizmet üretimi gerçekleştirmiştir. 2002'deki yıllık 276 milyar dolarlık milli gelir rakamından bugün 905 milyar dolarlık üretim rakamına gelinmiştir. Her türlü mal ve hizmet miktarı fiziki olarak ortalama 3,3 kat daha fazla üretilmektedir. Türkiye, ekonomi tarihinin en parlak büyüme ve dönüşümlerinden birisini gerçekleştirmiştir. Bu büyüme ve zenginleşmeyi istihdam rakamları da doğrulamaktadır. 905 milyar dolarlık üretim 31,5 milyon kişiyle yapılmaktadır. 2002'de istihdam edilenlerin sayısı 19,4 milyondu. Yani 20 yılda 12 milyon yeni iş alanı oluşturulmuş.
Üretim ve istihdam artışını tetikleyen esas faktör ise düşük faiz oranlarından dolayı yatırımlardaki artıştır. Faizler yüksekse yatırımlar azalır, üretim ve istihdam azalır, faizler düşükse yatırımlar artar, üretim ve istihdam artar. Böyle bir üretim ve istihdam tablosunun olduğu bir ekonomide açlık ve yokluk olmaz, yoksulluk ise en düşük seviyelere iner. Şu andaki ekonomik politikalar uygulandığı sürece, üretim azalmaz, fabrikalar kapanmaz, işsizlik artmaz, fakirlik artmaz. 7'li masanın ekonomi politikaları ise yatırımlarda düşüşe neden olacağı için, üretimin azalmasına, fabrikaların kapanmasına, işsizliğin ve fakirliğin artmasına neden olur."