Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede, firari eski savcı Muammer Akkaş'ın, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olmak”, “siyasal ve askeri casusluk'', “haberleşmenin gizliliğini ihlal etme”, “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması”, “özel hayatın gizliliğini ihlal etme”, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme”, “verileri yok etmeme”, “görevi nedeniyle kendisine verilen bilgi ve belgeleri açıklama, yayma”, “resmi belgede sahtecilik”, “suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme”, “gizliliğin ihlali” suçlarından toplamda 119,5 yıldan 247 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, şüpheliler Süleyman Karaçöl ve Menekşe Uyar'ın “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olmak', “evrakta sahtecilik” suçlarından 25,5 yıldan 63 yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Öz'ü korudu
Akkaş'ın, kamuoyunda “17 Aralık” ya da “birinci dalga” operasyonu olarak adlandırılan soruşturmada Koordinatör Başsavcıvekili olarak görev yapan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün “suç örgütü kurmak ve ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından telefonları dinlenen Osman Ağca'dan mont ve güneş gözlüğü istemesine ilişkin yaptığı telefon görüşmelerini tape haline dönüştürtmediği ve HSYK 3. Dairesi'ne ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği kaydedildi.