Adalet Bakanı Abdulhamit Gül adalet hizmetlerinde Kovid-19'a karşı alınacak tedbirlerle ilgili video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen koordinasyon toplantısının ardından açıklama yaptı.
Bakanlığın avukatlara yapması gereken tüm ödemelerin yapıldığını, yapılmaya devam edildiğini aktaran Gül, avukatlık mesleğinin güçlendirilmesi için her türlü desteği vermeye devam edeceklerini belirtti.
Türkiye'nin Kovid-19'la mücadelesinin dünyaya örnek olduğunu ifade eden Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sosyal ve ekonomik desteklerin vatandaşların hizmetine sunulduğunu dile getirdi.
Kovid-19'un dil, din, ırk ayırt etmediğini vurgulayan Gül, yaşanan sürecin özgürlüklerin değerini hatırlattığını aktardı.
Bakan Gül, salgın sonrası normalleşme sürecinde yargıya ilişkin hedeflerin korunması noktasında üst düzey kararlılık söz konusu olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki hedeflerin hayata geçirilmesi konusunda AK Parti grubuna ve ilgililere hatırlatmada bulunduğunu bildirdi.
"Yeni dönemin, daha fazla özgürlüğün, hukukun, adaletin tecelli ettiği dönem olmasını arzu ediyoruz." ifadesini kullanan Bakan Gül, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'ın içtihatlarının, uygulama birliğinin sağlanması, hukukun istikrarı bakımından önemli olduğunu vurguladı. Gül, yüksek mahkemenin, bağımsız mahkemelerin içtihatlarının vatandaşın hukukunu, idarenin hududunu belirlediğini kaydetti.
İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ilişkin farkındalığın artırılmasının temel öncelikleri arasında bulunduğunu vurgulayan Gül, "Hukuk devleti, 'idarenin bütün eylemlerinde ölçülü olması' demektir. Kamu gücünün, vatandaşı tedirgin etmek değil vatandaşın huzurunu temin etmenin yolu olma çerçevesinde uygulanan otorite olduğu açıktır." değerlendirmesinde bulundu.
Abdulhamit Gül, Danıştay'ın 152. kuruluş yıl dönümünü de kutladı.
"Bilim Kurulunun rehberliğinde normalleşmeye adım atılacak"
Kovid-19 önlemleri kapsamında yargısal sürelerin durdurulduğunu, duruşmaların ertelendiğini hatırlatan Gül, buna karşın adalet idealinin durmadığını ve değişmediğini ifade etti.
Bakan Gül, şöyle konuştu:
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun öneriyle tedbirler alındığını anımsatan Gül, önlemlerin kaldırılması sürecinin de Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun tavsiyeleriyle yürütüleceğini vurguladı.
"7 milyon maske üretildi"
Hükümlü ve tutukluların işlediği suçların, bu insanların toplumun parçası olduğu gerçeğini değiştirmediğine işaret eden Gül, iş yurtları kurumunun bugün dünyaya örnek olacak şekilde topluma hazırlanma aşamasında çok önemli bir misyonu yerine getirdiğini, hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasında büyük yer tuttuğunu anlattı.
İş yurtlarında ayrıca, bu süreçte 900 bin tulum, 2 milyondan fazla gazlı bez, 633 bin tıbbi gözlük imal edildiğini, 80 ton kolonya, 2 bin 500 ton temizlik malzemesi ve dezenfektan üretildiğini aktaran Gül, emeği geçenlere teşekkür etti.
İnfaz koruma memurlarının ortaya koyduğu kahramanlık ve fedakarlığa da dikkati çekmek istediğini dile getiren Bakan Gül, herkese "evde kal" denildiği bir dönemde, infaz koruma memurlarının ailelerinden, evlerinden uzakta kaldıklarını belirtti.
"Onbinlerce memurumuz bir hükümlüye, tutukluya virüsün bulaşmaması için ya karantinada ya vardiyada ya da nöbette görev yapmaktadır." diyen Gül, tüm infaz koruma memurlarına teşekkür etti.
"Ceza infaz kurumlarına ayrı bir hassasiyetle yaklaştıklarını, çünkü hükümlü ve tutuklunun canı, sağlığı ve yaşamının devlete emanet olduğunu söyleyen Bakan Gül, Başsavcılıkların tüm pozitif vakaları anında takip ettiğini, vakaların il, ilçe sağlık müdürlükleri, Sağlık Bakanlığı ve ilgililerin ailelerine anında iletildiğini bildirdi.
Cezaevine girerken tüm kontrollerin yapıldığını, tüm alanların dezenfekte edildiğini, tüm malzemelerin sağlandığını anlatan Gül, "Tüm bu tedbirler insan hayatına verdiğimiz yüksek önemin bir sonucudur. Elbette bu tedbirleri almaya devam edeceğiz. Asla rehavete kapılmayacağız. Burada elde ettiğimiz başarılar da doğru yolda olduğumuzu göstermektedir." şeklinde konuştu.