Türkiye’de Fetullahçı Terör Örgütü eliyle hükümete yönelik pek çok yöntem deneyerek darbe girişiminde bulunan ABD, 2013’te FETÖ eliyle başaramadığı 17/25 darbe girişimini ABD’de hakan Atilla Davası olarak bilinen yargılamayla yeniden sahnelemeye çalışıyor. ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun FETÖcülerle irtibatı sağlayan görevlisi Metin Topuz’un 17 Aralık’tan 1 ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek 17-25’in baş aktörlerinden FETÖcü Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ile saatlerce görüşmesi, yine Reza Zarrab’ın 15 Temmuz’un hemen öncesinde ABD’de tutuklandığı günlerde ABD Başkonsolosluğu’nda görevli bir diplomatla birbirlerini kutlayan yazışmaları hatta Reza Zarrab’ın tanık olacağına ilişkin whatsapp konuşmaları ABD’deki davanın iç yüzünü gözler önüne seriyor.
ABD’DE AYNI İDDİANAME
ABD’deki davada savcının iddianameye ek olarak hazırladığı belgenin 17-25 Aralık’taki FETÖ fezlekesinden birebir kopyalanması da davanın tümüyle tezgah olduğunu ortaya koyuyor. Hukukçular, davayla birlikte ortaya çıkan gelişmelerin ABD’nin FETÖ’nün tüm darbe girişimlerinde parmağı olduğunun delili anlamına geldiğine dikkat çekiyor.
SAVCI FETÖ’CÜ POLİSLERİ SAVUNDU
Öte yandan dün başlayan davada daha önce FETÖ ile irtibatları tespit edilen savcı ve hakimlerin tavırları ve ifadeleri de davanın tamamen siyasi olduğunu gözler önüne serdi. Daha önce Zarrab’a yöneltilen bütün suçlamaları bu kez Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya yönelten savcılık makamının delil olarak sunduğu ve kaynağını açıklamayı reddettiği ses kayıtlarını FETÖ söylemiyle savunması ise dikkati çekti. Davada aynı zamanda söz konusu delillerin FETÖ tarafından üretildiği de itiraf edilmişti.
SUÇLARINI İTİRAF ETİLER
Türkiye’de hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yakalama kararı bulunan bir kişinin ABD’de tanık olarak dinlenecek olması ABD’nin darbe girişimleriyle bağlantısını da net olarak ortaya koydu. Savcılığın bu tutumunu Atila’nın avukatlarından Victor Rocco da yüzlerine karşı eleştirdi ve Atilla’nın Zarrab tutuklandıktan sonra iki kez ABD’ye geldiğini de hatırlattı. Rocco, savcılığının mahkemeye delil olarak sunduğu ve kaynağını açıklamayı reddettiği ses kayıtlarını eleştirdi. Rocco, jüri üyelerine “ABD’li savcılar bu ülkede dinleme yapıp elde ettikleri ses kayıtlarını hükümetten habersiz başka bir ülkeye verse ve bunlar delil olarak kullanılsa ne yapardınız?” sorusunu yöneltti.
Metin Topuz en büyük delil
ABD’nin FETÖ’ye ihale ettiği darbe taşeronluğu konusunda en önemli delilerden biri ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı olan Metin Topuz. Dışişleri Bakanlığı’na bildirilmeden yıllarca konsoloslukta çalıştırılan Topuz’un daha önce Zekeriya Öz’ün de aralarında olduğu pek çok FETÖcü ile irtibatı tespit edilmişti. Yine Topuz’un 17 Aralık 2013’teki kumpastan yaklaşık bir ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nü ziyaret ettiği görüntüler de ortaya çıkmıştı. Mali şubeye 5 Kasım 2013’te 3 ABD’liyle birlikte ziyarette bulunan Topuz, 17-25 Aralık kumpasının baş aktörlerinden FETÖcü Mali Suçlarla Şube Müdürü Yakup Saygılı ile 1 saate yakın görüşmüş, bu görüşme 7 Kasım’da tekrarlanmıştı.
ZARRAB BÜYÜK VURUŞ MESAJI
Topuz, bu ziyaretlerde Saygılı’nın sekreteri tarafından müdürün kapıda karşılanmıştı. Halen tutuklu olarak cezaevinde bulunan Topuz’un çözülen whatsapp görüşmelerinde Reza Zarrab ile ilgili mesajları da ortaya çıkmıştı. ABD Başkonsolosluğu’nda görevli K. İsimli ABD’li bir diplomatla ile yazışmaları belirlenen Topuz, Zarrab’ın ABD’de tutuklandığı müjdesine karşılık ABDli muhatabı tarafından “Adamım. Büyük vuruş...” ifadeleriyle taltif edilmişti.