Küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen H.K.G. olayında İslami camiaya düşman medya organları ve STK’lar tarafından linç edilen Gümüşel ailesi ve Kadir İstekli, kendilerini savunamadan ağır cezalara çarptırıldı. Davayı mütedeyyin çevrelere karşı kara propagandaya çeviren çevrelerin baskısı altında kalan mahkeme H.K.G’nin eski eşi Kadir İstekli’ye 30 yıl, baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, anne Fatıma Gümüşel’e ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Kararla H.K.G’nin 6 yaşında evlendirilip istismara maruz bırakıldığı yalanı da çöktü. Mahkeme, anne ve baba Gümüşel’e suçun işlendiği iddia edilen tarihte H.K.G’nin resmi yaşının 14,5 olduğunu dikkate alarak karar verdi.
16 YIL TEMEL HAPİS CEZASI
* İslami camiayı hedef almak için karalama kampanyasına dönüştürülen H.K.G. davasına bakan Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi dün dosyayı karara bağladı. Dava sürecinde sanıkların lehlerine olabilecek hiçbir talebi kabul etmeyen mahkeme heyeti, tutuklu sanık Kadir İstekli’ye 30 yıl hapis cezası verdi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel’e de 16’şar yıl hapis cezası veren mahkeme suçun birden fazla işlendiği iddiasıyla cezaları 20 yıla çıkardı. Mahkeme daha sonra Fatıma Gümüşel’in cezasında indirim yaparak 16 yıl 8 aya düşürdü. Sanık avukatları, lehlerine olabilecek hiçbir delil incelenmeden karara bağlanan dosyayı temyiz için İstinaf’a taşıyacak.
İDDİALARIN YALAN OLDUĞU TESCİLLENDİ
* Gümüşel ailesinin avukatları, yargılama sürecinin ve kararın hukuk ihlalleri ile dolu olduğunu söylemekle birlikte, kararının H.K.G.’nin 6 yaşında istismar edildiği yalanını çökerttiğini ifade ediyor. Avukatlar şu ifadeleri kullanıyor: Bunu da şuradan anlıyoruz; Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatıma Gümüşel’e verilen temel cezalar 16’şar yıl hapis. Ceza artırımları bu temel ceza üzerinden yapılıyor. Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi 2 cümleden oluşuyor. Birinci cümlede “Cinsel istismarın gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” diyor. 2. maddede ise “Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz” ifadeleri yer alıyor. Dolayısıyla mahkeme, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatıma Gümüşel hakkında hüküm kurarken birinci cümleyi esas alıyor. Eğer ikinci cümleyi esas almış olsaydı, anne ve baba için verilecek temel hapis cezası 18 yıldan aşağı olamazdı. Zaten H.K.G’nin evlendiği tarihte kimlik yaşının 14,5 olduğunu, kütüğe 2 yaş küçük kaydedildiği için de gerçek yaşının 16,5 olduğunu belirtiyorduk. Eğer mahkeme, kemik yaşının tespitine izin verseydi, evlendiği tarihte gerçek yaşın 16,5 olduğu iddiamızın doğruluğu da anlaşılacaktı. Özetle mahkeme kararıyla, 6 yaş iddialarının yalandan ibaret olduğunu da ortaya koyuyor.
Adliyeye gelen şahitleri bile dinlemediler
* Duruşma sonrasında ailenin avutları tarafından yapılan açıklamada yargılamanın hukuk ihlalleri ile oldubittiye getirilmek istendiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Mahkeme kamuoyuna yansıtılanın aksine evliliğin 6 yaşında değil H.K.G.’nin kimlik yaşına göre 14,5 yaşında meydana geldiğini kabul etmiştir. Bir manada mahkeme eksik inceleme yapmasına, maddi vakıanın ortaya çıkması için başta H.K.G.’nin kemik testi yapılarak gerçek yaşının tespit edilmesine dair hiçbir talebimizi kabul etmemesine rağmen 6 yaşında nikah ve evlilik olduğu safsatalarına itibar etmemiştir. Duruşma günü salon dışında H.K.G.’nin doğumunun evde 1996 yılında yapıldığına dair tanıklarımız hazır olmasına, müvekkilimizin kızının yaşını 2 yaş küçük yazdırdığını belirtmesine karşın bu haklı taleplerimiz mahkemece dikkate alınmamış ve mahkeme heyeti biz sanık avukatlarının bu taleplerini yüzümüze karşı gülerek reddetmiştir.”
TANIKLAR DİNLENMEDEN MÜTALAA HAZIRLANDI
“Yargılamanın oldu bittiye getirilmeye çalışıldığı, henüz tanıkların tamamı dinlenmeden 8 saatlik duruşma sonunda sanık ifadeleri alındıktan sonra flash bellekten mütalaanın çıkarıldığı , dini nikah şahitlerinin ve fotoğrafları çeken fotoğrafçının dahi zorla kapıya kadar getirildikten sonra güç bela dinlendiği, H.K.G.’nin gerçek yaşının tespiti için kemik testinin elzem olduğunun defalarca belirtilmesine karşın bu taleplerimizin “yargılamaya yenilik katmayacağı” gerekçesi ile reddedildiği bir yargılama sonucunda dahi 6 yaşında nikah ve evlilik safsatalarına itibar edilmemiştir.”
DEZENFORMASYON ÇÖP OLDU
“Başta müvekkilimiz olmak üzere temsil ettiği camiaya ve bunlar üzerinden İslam’ın mücessem kurum ve kuruluşlarına olan kinlerini kusmak için fırsat kollayan azgın azınlığın tüm dezenformasyonlarına karşın 6 yaşında nikah ve evlilik iddiaları tarihin karanlık dehlizlerine gömülmüştür. Haksız ve hukuka aykırı karara karşı yasal itiraz yollarına başvuracağımızı ve adaletin sonunda tecelli edeceğine dair inancımız tamdır.”
Gerçekleri ortaya çıkaracak 9 talepten 8’i reddedildi: LGBT lobisinin dediği oldu
Dava sürecinde İslami camiayı hedef alan yayın organları ve sözde STK’ların yoğun baskısı altında kalan mahkeme, skandal hukuk ihlallerine imza attı. LGBT destekçisi, aile düşmanı karanlık lobinin yönlendirmesi ile H.K.G.’nin birbiri ile çelişen beyanlarını esas alan mahkeme, H.K.G’nin ailesinin iddiaları çürütecek 9 talebinden 8’ine reddetti. İşte reddedilen talepler:
1)NEDEN HASTANEYE SEVK EDİLİP RAPOR ALINMADI
Gümüşel ailesinin avukatlarının ilk talebi istismar iddialarının tıbbi sonuçlarının araştırılmasını istemek oldu. Avukatlar bu konunun tespit edilmesi için H.K.G’nin tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilmesini talep etti. Ancak mahkeme talebi kabul etmedi.
2)H.K.G’YE HANGİ İLAÇLARIN VERİLDİĞİ NEDEN GİZLENDİ
LGBT aktivisti olan bir psikiyatristle görüşmeye başladıktan sonra H.K.G’nin ailesine ve yakınlarına düşman olduğu da dosyadaki iddialardan biri. Psikiyatristin, verdiği ağır ilaçlarla H.K.G.’yi etkisi altına alıp yönlendirdiği öne sürülüyor. FETÖ’cü psikiyatrist Süleyman Salih Zoroğlu’nun 40 çocuğu ilaçlarla hipnotize ederek ailelerine ‘cinsel istismar iftirası attırdığının’ ortaya çıkması da bu iddiaların tıbben mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Duruşma sürecinde ailenin avukatları bu iddiaların açıklığa kavuşturulması için de talepte bulundu. Sağlık Bakanlığı’na müzekkere yazılarak şikayet tarihinden H.K.G.’nin kullandığı psikiyatri ilaçlarının tespit edilmesi ve bu ilaçların ne gibi tesir ve yan etkileri olduğunun sorulması istendi. Ancak bu talep de kabul görmedi.
3)KEMİK YAŞI RAPORUNU VEREN HEYET DİNLENMEDİ
Dosyada düğümü çözecek konulardan diğeri, H.K.G’nin kadın hastalıkları uzmanına başvurduğu tarihte kaç yaşında olduğu sorusu. Bu konuda dosyaya ışık tutacak başlıklardan biri de 2012 yılında H.K.G.’nin kemik yaşının 21 olduğu tespitinin yer aldığı heyet raporu. Duruşmalarda sanık avukatları tarafından bu raporda imzası bulunan bütün hekimlerin tanık olarak dinlenmesi istendi. Ancak bu talep de reddedildi.
4) YENİDEN KEMİK YAŞI TESPİTİNE KİM KARŞI!
Ayrıca H.K.G’nin yaşının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek kemik testi yapılması istemine de mahkeme karşı çıktı.
5) ŞAHİT BARO AVUKATI MAHKEMEYE ÇAĞIRILMADI
Dava sürecinde H.K.G., ‘bazı ifadelerin kendi ağzından yazıldığını’ kendisinin de her söylenene ‘evet’ dediğini öne sürdü. Bu iddianın doğruluğu ve ifadeye eklenen iddiaların tespit edilmesi için H.K.G’nin ifade tutanağında imzası bulunan avukatın dinlenmesi istendi. Ancak reddedildi.
6) MAHKEME POLİSLERİN DİNLENMESİNİ NEDEN KABUL ETMEDİ
Yine H.K.G.’nin ifadesini alan polislerin dinlenmesi istendi. Bu taleplerin üstü de mahkeme heyeti tarafından çizildi.
7) RADYOCU ‘ZEKİRDEK’İ KİM KORUYOR
Dosyada adı anılan isimlerden biris1i de ‘Zekirdek’ isimli radyocu Zeki Kayhan Coşkun’du. H.K.G’yi yönlendirdiği belirtilen Coşkun’un dinlenme talebi de yine mahkeme heyetine takıldı.
8) H.K.G. NEDEN HİÇ BİR DURUŞMAYA KATILMADI
Sanık avukatlarının en can alıcı başvurusu da birbiri ile çelişen ifadeler veren H.K.G’nin bizzat mahkemede ya da SEBGİS’le duruşmaya bağlanarak dinlenmesi talebi oldu. H.K.G’ye sorular yöneltmek isteyen avukatların hazırlıkları da mahkemenin ‘ret’ kararıyla boşa çıktı. Dosyada mağdur sıfatıyla yer alan H.K.G. duruşmalara hiç katılmadı.