Adnan Oktar ve grubuna yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 187 kişiden aralarında Adnan Oktar’ın da bulunduğu 168 kişi tutuklandı. Şüphelilerden bazıları Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Metris Ceza İnfaz Kurumu'na konuldu. Zanlılardan 5’i emniyetten, 1’i savcılıktan serbest kalırken, 13’ü de mahkemece adli kontrol şartı ile salıverildi. Şüphelilerle ilgili hakimliğe gönderilen sevk yazısında örgütün yapısı ve işleyişiyle ilgili önemli ayrıntılar yer aldı.
FETÖ GİBİ ÖRGÜTLÜ
Oktar’ın 1980’li yıllardan itibaren sözde dini cemaat kisvesi adıyla, aslında İslam'a ve ahlaka tamamen aykırı kurallar ve yöntemlerle suç amaçlı örgüt yapılanması oluşturduğu vurgulandı. Oktar ve örgütünün 40 yıla yakın süredir devamlılık arz ettiği belirtildi. Planlı ve disiplinli bir oluşum içerisinde amaç ve stratejisi olan örgütün zihin yıkama yöntemleri, FETÖ benzeri hiyerarşik yapısı, üye sayısı ve sahip olduğu silahlı güç itibariyle suç işlemeye elverişli olduğu kanaatine varıldı.
KARAPARA-HİMMET
Oktar’ın liderliğini yaptığı suç örgütü ile FETÖ arasındaki benzerlikler de sevk yazısında yer aldı. Örgütte, “imam kardeşler”, “imam bacılar”, “adliye imamı” ve “para imamları” gibi kategorilerin bulunduğu kaydedildi. Örgütün üyeleri ve sempatizanlarından FETÖ benzeri yöntemle dini duyguları sömürerek “İnfak”, “Himmet” ve “Ecir” adı altında para topladığı anlatıldı. MASAK raporlarına göre, örgüt üyelerine ait şirketler üzerinden karapara aklandığı belirtildi.
YEMİN METİNLERİ ÇIKTI
Birçok örgüt mensubunun gerçeğe aykırı kuyumculuk faaliyetleri üzerinden alınan ruhsatlarla silahlandırıldığı belirtilen sevk yazısında, Adnan Oktar’ın ‘Mehdi’ olduğuna örgüt üyelerini inandırdığı, örgüt içerisinde hazırlamış olduğu yemin metni ile dini duygular üzerinden örgütten ayrılmayı engelleme gayreti içerisinde olduğu, yemin metnini ve mehdiye biat kavramını örgüt üyeleri üzerinde mutlak bir hakimiyet sağlamak için kullandığı ifade edildi.
BÜTÜN SUÇLARDAN SORUMLU
Adnan Oktar’ın örgütün kurucusu ve lideri olduğu bu sebeple tüm suçlamalardan sorumlu olduğu belirtildi. Çocuk mağdurlar S.M. ve G.Ç.’ye yönelik cinsel istismar eylemleri, müştekiler H.U. ve E.A.’ya yönelik cinsel saldırı ile 22 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma eylemlerine bizzat iştirak ettiği kaydedildi. Savunmasında Atatürkçü ve milliyetçi bir kişi olduğunu iddia eden Oktar, kumpasa uğradığını belirterek hakkındaki suçlamaları reddetti. Oktar, kod adının bulunmadığını, aylık gelirinin ise 3 bin 500 TL olduğunu söyledi.
Cennet vaadi
Savcılığın yazısında, örgütün zengin ve fiziki görünümleri iyi olan erkek mensuplarının örgüte kazandırılması istenen kadınlarla önce duygusal anlamda ilişki yaşadıkları, ardından da örgüt içerisinde öğretilen sözde ‘psikolojik telkin, dini telkin, ileriye dönük ideal telkin ve son olarak cennet vaadi’ yöntemleri ile örgüte kazandırılmaya çalışıldığı belirtildi.
Evlilikler sahte, abdest namaz yok
Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturmada tutuklanan 168 şüpheli arasında bulunan polis memuru ve avukatların hakimlik ifadelerinin ayrıntıları ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, nöbetçi İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nde ifadesi alınan şüphelilerden Avukat Fatih Mehmet Doğan şunları söyledi:
MİRASA ÇÖKÜYORLAR
“Grup mensuplarının, özellikle bayanların kendilerine kalan mirası nasıl gruba aktardıklarını veya bu mirasa nasıl el konulduğu konusunda bazı örnek bilgilerim vardır. Geçmişte Arzu Leman Şeref isimli grup üyesine kalan Eminönü’ndeki bir işhanı, grup tarafından satıldı. Bu işlem avukatlar tarafından yapıldı. Bedeli de gruba teslim edildi. Grup derken Adnan Oktar grubundan bahsediyorum.”
Şüpheli Doğan, grup içi evlilikler hakkında da “Grup içerisinde yapılan evliliklerin sahte olduğuna dair bilgilerim vardır. Bu evliliklerin, grupta kopmaların önüne geçmek için yapıldığını düşünüyorum.” bilgisini verdi.
İKİ VAKİT NAMAZ!
Hakimlikte sorgulanan şüphelilerden polis memuru Oğuzhan Öztürk de nezarethanede kaldığı süre boyunca gruba bağlı şüphelilerin neler yaşadığını gözlemleyebildiğini belirtti. Öztürk, “Sadece sabah ve akşam namaz kılıp, diğer namazları kılmamaktadırlar. Abdesti dahi yanlış almaktadırlar. Dua bilmemekteler” dedi.
İçeceklere ilaç atmışlar
Adnan Oktar’ın mehdiliğine inandırılan kadınların ilk etapta örgüte eleman kazandırılmasında görevli erkeklerle cinsel ilişkiye zorlandıkları ifade edildi. Cinselliği artırıcı ilaçların katıldığı içeceklerin verildiği partiler düzenlenerek çocuk yaştaki kızların tuzağa düşürüldüğü belirtildi. Eziyet edilen birçok kadının sapkın arzuları kabul eden birer köle haline getirildikleri, ilişki görüntülerinin şantaj amaçlı kullanıldığı kaydedildi.
Suç dosyası kabarık
Adnan Oktar’ın liderliğini yaptığı örgütün çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin aklanması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi ve yayılması, şantaj, dolandırıcılık, rüşvet, eziyet suçlarını işlemek amacıyla ortak bir iradeye dayalı olduğu belirtildi.
Dört yılda 13 bin şikayet
Vatandaşlar, Adnan Oktar’ın yayınlarına ilişkin son 4 yılda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) 13 bin 313 şikayet iletti. RTÜK’e 1 Haziran 2014-18 Temmuz 2018 tarihleri arasında A9 TV’ye yönelik 13 bin 313 şikayet ulaştı. Bunların 13 bin 85’ini “Adnan Oktar ile Sohbetler” isimli programa ilişkin şikayetler oluşturdu. RTÜK’e ulaşan bu şikayetler en fazla “Genel ahlak, manevi değerler ile ailenin korunması ilkesine aykırılık” gerekçesiyle yapıldı.