Fay hattının geçtiği yüzeyde araştırma yapmak için bölgeye giden uzmanlar depremin tetiklediği bölgede, 4 metreye ulaşan kayma ve atım tespit etiler. Deprem bölgesinde fay hattının yüzeydeki tahribatı ile deformasyonları inceleyen ilk ekip, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak oldu.
Adıyaman’dan Kırıkhan’a uzanan hatta incelemelerde bulunduklarını dile getiren Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, “Amacımız her iki büyük deprem kırılan fay hattını ortaya çıkarmak ve kırılmayan kısımları saptamak. Adıyaman’dan Kırıkhan’a kadar olan kırılma hattını gözlemledik. Depremin merkezi sayılan Pazarcık’a en yakın bölge sayılan Tevekkeli Köyü’nde fayın yolları 4 metre sola kaydırdığını saptadık. Kahramanmaraş-Gaziantep yolunda büyük yarıklar oluşmuş. Ayrıca kırılan fay segmenti tren yolunu da Şekeroba mevkinde kesip sola atmış. Gölcük depreminde de benzer deformasyonları görmüştük. Anadolu bloğu 3 metre batıya hareket etti” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, Prof. Dr. Özkaymak ve Prof. Dr. Karabacak bölgede incelemelerde bulundu. Deprem bölgesine giden İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden uzmanlar ise Türkoğlu ilçesinden Amik Ovası’na uzanan hatta ilk tespitlerini yaptılar. Grupta yer alan isimlerden Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Serdar Akyüz, şu saptamaları aktardı: “Fay hattını bölgede çok net görebiliyoruz. Türkoğlu’ndan güneye Amik Ovası’na doğru zemin etüdleri gerçekleştirmeye başladık.
Türkoğlu’ndan güneye uzanan hatta derin yarıklar ve 4 metreye varan atımları saptadık. Yumuşak zemin üzerine inşa edilen tasarım kusurlu yapılarda ağır hasar veya göçme söz konusu. 7.7 olduğu açıklanan depremde bloklar arasında yer değiştirmeler açıkça göze çarpıyor. Türkoğlu’nda 3.5 metrelik yer değiştirme ölçtük ancak 6 metreye varan blok hareketleri olduğunu tahmin ediyoruz. Gölcük depreminden sonra 5 metre atımlar görmüştük. Gölcük depreminden sonraki en büyük fay atımları oluştu.”