Gökhan Özturan
Kasım 2015 seçimlerinden sonra geçen 2,5 yıl Türkiye'nin sayısız saldırı ve provokasyonu göğüslediği bir süreç oldu. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini atlatan Türkiye, döviz ve faiz üzerinden ekonomik terörle karşı karşıya bırakıldı. Tam da bu süreçte MHP lideri Devlet Bahçeli'den gelen sürpriz teklif, tüm oyunları bozdu. “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi henüz tam devreye girmedi. 3 Kasım'a ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır. Bu işi uzatmaya gerek yok. Kaos planlayanların oyununu bozmak şart. Cumhurbaşkanlığı sistemi acil bir hal almıştır. MHP seçimlerin erkene alınmasından yana takdirini kullanmaktadır” diyen Bahçeli'nin, 17 Nisan 2018'deki bu teklifi, hükümet kanadından olumlu karşılık buldu. Ertesi gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bahçeli'nin görüşmesinden “24 Haziran 2018” tarihi çıktı.
SİYASİ KEPAZELİK
Alınan seçim kararıyla birlikte yeni konular gündemi meşgul etmeye başladı. İlk gündem, Meral Akşener'in kurduğu İYİ Parti'nin (İP) seçime girip giremeyeceği oldu. YSK incelemesini beklemeden adaylığını açıklayan Akşener'in partisi seçime katılamazsa en az 20 milletvekilinin desteğini alması ya da 100 bin imza toplaması gerekecekti. Tam burada CHP devreye girdi ve 22 Nisan'da Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’ne dahi danışmadan 15 milletvekilini İP'e verdi. 5 milletvekili bulunan İP grup kurma hakkı elde etti. CHP'li vekillerin yaşadığı şok basın toplantısında yüzlerinden okunuyordu. Bu siyasi kepazelik tarihe geçti.
ÇATI ADAY PLANI ÇÖKTÜ
CHP'de “Kendi adayımızı gösterelim” sesleri yükselirken, 24 Haziran'da muhalefeti tek çatı altında toplama hedefiyle yola çıkan Kılıçdaroğlu, partisini böldü. İP'e 15 vekil gönderen Kılıçdaroğlu'nun, Saadet Partisi'ne de Abdullah Gül'ü adaylığa ikna etmesi karşılığında 20 vekil teklif etti. Gül'ü istemeyen CHP'liler ayrı grup olarak bayrak açtı. Parti, Kılıçdaroğlu ve ekibiyle birlikte paramparça oldu. İP'in seçime girebileceği, Akşener'in de aday olabileceği netleşince kiralık vekiller 18 gün sonra CHP'ye döndü. Çatı adayda anlaşamayan CHP, Saadet Partisi ve İP, yanlarına Demokrat Parti'yi de katarak milletvekili seçimine birlikte girme kararı aldı. İlk turda herkesin kendi adayıyla yarışacağı, seçim ikinci tura kalırsa en yüksek oyu alan adayın destekleneceği belirtildi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu parti dışından aday arayışına girişti. “İthal aday olmaz. Ya çık aday ol ya da CHP içinden başka birini gösterelim” isyanı baş gösterince, Kılıçdaroğlu partideki rakibi Muharrem İnce'yi aday yaptı.
KİRLİ İTTİFAKI İTİRAF ETTİ
Dönemin İYİ Parti lideri Akşener oy için, tutuklu Selahattin Demirtaş'a özgürlük istedi, Demirtaş'ın da eşit şartlarda kampanya yürütebilmesi gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday için HDP ile ittifak görüşmesi yapıldığını 6 Haziran'da itiraf eden Akşener'in “İP, CHP ve SP bir araya gelerek HDP ile birlikte çatı aday göstermemiz istendi” şeklindeki sözleri büyük resmi apaçık ortaya koydu.
Kirli pazarlıklar ve kapalı kapılar ardında yapılan sır toplantılar deşifre oldu.
CUMHURBAŞKANINI SEÇTİ
CHP, HDP, İP ve Saadet Partisi'nin ilk turda kendi adayları ile yarıştığı seçimi AK Parti ve MHP'nin ortak adayı Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Yüzde 52,5 oy alan Erdoğan yeni modelin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. İnce'nin yüzde 30,6'da kaldığı seçimde HDP adayı Demirtaş yüzde 8,3, Akşener ise yüzde 7,3 oy aldı. SP adayı Temel Karamollaoğlu ile Doğu Perinçek yüzde 1'i dahi bulamadı. Türkiye'yi oyun sahası görüp ülkeyi abluka altına almak isteyen Batı, FETÖ, PKK ve eski Türkiye özlemi içindeki muhalefet, tarihi bir tokat yedi. Vesayet sistemi tasfiye edilirken yasama ve yürütme güçlendi. Yönetimde çift başlılık ortadan kalktı, koalisyonlar dönemi tarihe karıştı. Erdoğan 9 Temmuz’da TBMM'de yemin edip göreve başladı. 24 Haziran'a giden süreçte Yeni Şafak da akıllarda kalan manşetlere imza attı.