Fetullahçı Terör Örgütü'nün () 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse sürenin yetmemesi nedeniyle savunması yarım kalan eski HSYK üyesi sanık Mahmut Şen yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Şen ile avukatı ve yakınları katıldı.
Savunmasına kaldığı yerden devam eden Şen, HSYK üyesiyken cemaat mensubu hakim savcılara yönelik soruşturma ve inceleme kararlarına yazdığı muhalefet şerhlerinin, iddianamede aleyhine en önemli delillerden biri olarak gösterildiğini ifade etti.
Bu muhalefet şerhlerinin hukuki görüşlerini yansıttığını savunan Şen, "Yanlış da olabilir, doğru olmak zorunda değildir. Eğer yanlış yaptıysam, en fazla 'Doğrusu bu, neden yanlış yazdın?' diye sorulabilir." dedi.
Sanık Şen, muhalefet şerhi yazdığı kararların dosyaya getirilmesini isteyerek, "Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı şeyler mi yazmışım, yoksa hukuki görüşümü mü aktarmışım, bakılsın. Çoğunluğun görüşünü benimsemek zorunda değilim, çoğunluk da benim görüşümü benimsemek zorunda değil." savunmasını yaptı.
Dosyadaki aleyhine ifadelere değinen Şen, hakkında ifade verenlerin aynı suçlardan soruşturulduğunu söyledi.
Tanığın 5 duyu organıyla bildiği olaylar hakkında ifade verebileceğini dile getiren Şen, hakkındaki beyanlarda örgüte ne zaman, nerede, nasıl üye olduğunun anlatılmadığını, hangi eylemlerine katıldığının belirtilmediğini savundu. Sanık Şen, şüphelilerin üzerinde oluşan manevi baskı nedeniyle kendilerini kurtarmak için bu şekilde ifade verdiklerini iddia etti.
HSYK üyeliğine örgüt mensuplarının çabasıyla seçildiği yönündeki suçlamayı da reddeden Şen, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu ve buna sahip hakim, savcıların oylarıyla göreve geldiğini, bunu denetleme yetkisinin de Yüksek Seçim Kurulunda bulunduğunu bildirdi.
Örgüt üyeliğiyle suçlandığı tarihte bu yapının terör örgütü olduğunu ortaya koyan kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığını söyleyen Mahmut Şen, "Bana 'Cemaat sempatizanıydın' deseler farklı savunma yapacağım ama silahlı terör örgütü üyesi diyorlar. Silahlı terör örgütü üyesi olabilmek için özel kasıt gerekir. Yani suç işlemek amacıyla örgüte girmek, hiyerarşiye sıkı sıkıya bağlı olmak gerekir" diye konuştu.
ByLock'a yaklaşık 20 bin giriş
Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığını da kabul etmeyen Şen, "Tek başına bu programı indirmek suç değil. Öyle olsa BTK erişimi engellerdi. Ayrıca Yargıtay, Ergenekon kararında dijital verilerin manipülasyona açık olduğunu, buna son çare olarak başvurulabileceğini söylüyor. Mor Beyin gibi başka uygulamalar olmadığının garantisi yok" görüşünü savundu.
Delilleri karartma ve kaçma şüphesinin bulunmadığını öne süren Şen, tahliyesini talep etti.
Daha sonra sanığa, üzerine kayıtlı telefonla ByLock'a 19 bin 678 kez giriş yaptığının tespit edildiği belirtildi. Sanık Şen, bunu hukuka aykırı delil olarak gördüğünü, bilirkişi incelemesi istediğini söyledi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyeleri Mustafa Kemal Özçelik, Kerim Tosun ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve eski Danıştay üyesi Vahit Bektaş'ın tanık olarak dinlenmesi ve duruşmanın 21 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.