Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe girişimi soruşturması kapsamında, Akıncı Hava Üssü'nde kalkışmayı yöneten Adil Öksüz'ün de aralarında bulunduğu sivillerle ilgili çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Savcı Ramazan Dinç'in darbe girişiminin Hava Kuvvetleri Komutanlığı ayağına yönelik olarak yürüttüğü soruştuma kapsamında oluşturulan polis ve bilirkişilerden oluşan özel ekip, Öksüz'ün ABD seyahatleri başta olmak üzere tüm faaliyetlerini mercek altına aldı. İlk ABD ziyaretinin 1999 yılında olduğu belirlenen Öksüz'ün kullandığı 06 SIR 49 plakalı aracın PTS kayıtları incelendi. İncelemede, 27 Aralık 2015 tarihinde Ankara'daki ilk darbe toplantısının gerçekleştirdiği tespit edildi. Öksüz'ün Ankara'daki toplantının ardından ise 31 Aralık 2015'te ABD'ye gittiği anlaşıldı.
BATMAZ İLE BİRLİKTE GİTMİŞ
Darbe girişimi sonrasında Akıncı'da yakalanan ve tutuklanan Batmaz'ın da bir gün sonra yani 1 Ocak 2016 tarihinde ABD'ye gittiği ortaya çıkarıldı. Öksüz ABD'den 4 Ocak'ta dönerken, Batmaz'ın 5 Ocak'ta dönmesi ise dikkat çekti. Ankara'daki toplantının ardından gerçekleştirilen bu ABD ziyareti, darbeye hazırlık olarak değerlendirildi. Öksüz'ün ABD ziyaretinin ardından ise düzenli olarak Ankara'ya gelip gittiği belirlendi. Öksüz'ün 10-17-31 Ocak, 22 Şubat, 1-15-31 Mart, 6-25 Mayıs, 5-16 Haziran'da 06 SIR 49 plakalı aracıyla Ankara'ya geldiği ve burada toplantıları gerçekleştirdiği belirtildi. Öksüz'ün 15 Mart ve 16 Haziran'daki Ankara toplantılarının ardından ve son olarak 11 Temmuz'da ABD'ye gittiği tespit edildi. Darbe girişimi için Adil Öksüz'le birlikte 7 kişilik bir ekibi görevlendirdiği belirlendi. Öksüz'ün bazı ziyaretlere bu 7 kişiyle gittiği de saptandı.
SON ABD DÖNÜŞÜ KAMERALARDA
143'üncü filoda, darbeyi Adil Öksüz ile Kemal Batmaz'ın birlikte yönettiği de ortaya çıkarıldı. Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe soruştumasına ışık tutacak önemli görüntüler de ortaya çıktı. Son olarak 11 Temmuz'da ABD'ye gittiği belirlenen Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ın 13 Temmuz'da ABD dönüşü İstanbul Atatürk Havalimanı'nda birlikte kaydedilmiş görüntüleri de soruşturma dosyasına girdi. Görütülere göre, uçaktan ayrı ayrı çıkan Öksüz ile Batmaz, kontrol noktasından geçerken de birlikte hareket etmiyor. Ancak kontrol noktasından geçen Batmaz'ın, Öksüz'ü beklediği görülüyor. Öksüz çıkmasının ardından ise Batmaz iki bavuluyla peşine takılıyor. Daha sonra da Öksüz ve Batmaz'ın birlikte yürüdüğü ve konuştuğu görüntüler de kameralara yansıyor.
Şifredeki Kemal mi?
FETÖ'nün İstanbul'daki TSK sorumlularından biri olan “Cankurt" kod isimli şahsın, 7 SAT komandosuyla darbeden 2 gün önce bir araya geldiği ve “Cuma günü birisi gelecek, 'Kemal'in selamı var' diyecek. Onun her dediğini yapın" şeklinde şifre ilettiği ortaya çıkmıştı. Kalkışmayı yöneten isimlerden birinin de Kemal Batmaz olduğunun ortaya çıkmasının ardından şifreli mesajda geçen “Kemal"in, Batmaz olabileceği değerlendiriliyor.
Kara kutu Harun
Kamera görüntüleri, darbe girişiminin sabahında Akıncı Üssü'nde yakalanan sivillerden biri olan Harun Biniş'in aktif olarak Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetine katıldığını da ortaya koydu. Saat 03.17 sıralarında kaydedilen bir görüntüde, Biniş'in asker olduğu değerlendirilen sivil giyimli bir kişi ve bir pilotla koridorda ilerlediği ve bir odaya girdiği görülüyor. Yaklaşık 2 dakika sonra odadan çıkan Biniş tek başına uzaklaşıyor. Gözaltına alındıktan sonra tanınmamak için saçını kestiği ve sakal bıraktığı öğrenilen Biniş, devletin zirvesinin kriptolu telefonlarının dinlemesiyle ilgili açılan dava kapsamında yargılanıyordu. Kaynak Holding bünyesinde çalıştıktan sonra FETÖ'nün dinleme üssü haline gelen TİB'in iletişim sistemlerinin kuruluşuna ön ayak olan Biniş'in, buradan ayrıldıktan sonra da ODTÜ TEKNOKENT'te çalışmaya başladığı belirtildi. Biniş'in, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağını sağladığı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kabul etmesi durumunda da Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi olduğu belirlendi.
Harun Biniş Sürat Yazılım üzerinden TİB'in sistemini yapmıştı. 29 Temmuz 2014 tarihli Yeni Şafak Gazetesi'nde 'TİB'in kara kutusu kayıp' başlığı ile hakkında bir haber yer almıştı. Haberde, '2000'li yıllarda Kaynak Holding'in Sürat Bilgisayar İnternet Çözümleri Grup Yöneticisi olarak çalışan Harun Biniş'in, TİB'in kuruluşunda sistemlerinin alınmasına öncülük ettiği ortaya çıktı. Biniş daha sonra kayıplara karıştı' ifadeleri yer almıştı. Bu ifadelerle ilgili olarak Harun Biniş ise bir elektronik posta ile Yeni Şafak Gazetesi'ne 'Kara kutu değil, kayıp hiç değilim' başlığı ile mesaj atmıştı.