Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde yer alan Aktütün sınır karakoluna terör örgütü PKK tarafından düzenlenen saldırının üzerinden tam 10 yıl geçti.
17 askerimizin şehit olduğu, 21 askerimizin yaralandığı o hain saldırıdan ağır yaralı kurtulan gazi Okan Özalp yaşananları yenisafak.com'a anlattı.
Özalp; "Bayramın ikinci günü Bayraktepe’ye çıktık arkadaşlarımızla bayramlaşmak için. 4 gündür Hava aşırı sisli ve yağışlıydı. O dönemde orduda sadece 3 tane olan ‘şahin gözü’nün biri bizdeydi. 15 kilometreyi zoomlayarak görüntü alabiliyorduk. Ancak yağışlı havalarda kullanamıyorduk. Teröristler şahin gözünü yok etmeyi veya ele geçirmeyi en az 10 askeri şehit etmekten daha önemli görüyorlardı. O gece şahin gözünü çalıştırdık."
JÖH arazi taramasına çıktı
"Bayraklıtepe’de son tezkereci olarak ben vardı. Bayraklıtepe’de teröristlerin sızmaya çalışacakları 2 önemli mevzii vardı. Hakan uzman mevziimize gelerek 'Şahin gözü' ile 4 kişilik görüntü aldıklarını o bölgeye havan topu ile atış yapmamı istedi. Ben topu ateşledim. Karakoldan da belirli noktalar ateşleniyordu. Bayramın üçüncü gecesi saat 12’de havan atışı gerçekleştirildi. 2 terörist öldürüldü. Uçaksavar top ve tankla ateş açtık fakat onlar gece boyunca hiç karşılık vermedi. Daha önceden destek kuvvet olan iki tim Efeler Taburu (JÖH) geldi. Bir tim arazi aramasına çıktı, diğer tim destek kuvvet olarak kaldı üst bölgede. Arazi taramaya giden JÖH timi olmasaydı teröristler saldırıya gece başlayacaklardı. Gececi olanlar istirahate çekildi"
Amerika menşeili silahlarla saldırdılar
"3 DOÇKA, 11 uçaksavar, 8-9 havan, el bombası, Amerikan menşeli mühimmatlarla yoğun atışta bulundular. O anın sözle tarifi yok. Daha önce belirlediğim noktalara havan atışı yaptım. 45 dakikada yaklaşık 48 atış gerçekleştirdim. O süreçte hava desteği gelmedi. Öğle 1 buçuk 2 gibi hava desteği anca ulaştı. Yakınımıza havan düşmeye başladı ve hemen yanımdaki arkadaşım İsmail’in dirseğine şarapnel saplandı"
“Bilinçleri yerinde değildi”
"Teröristlerin bir kısmı bilinçliydi. Ama bazı gruplar kullandıkları cesaret haplarının etkisiyle tamamen bilinç dışı hareket ediyordu"
“3 farklı silahla yaralandım”
"Sağ gözümden roket ile, başımın üstünden el bombası ile merminin omzumu delmesiyse 3 ayrı silahla yaralandım. Vücudumdan 200 kadar şarapnel parçası çıktı. Ölmüş olduğumu sansınlar diye hareket etmeden durdum. Teröristin adımlarını izliyordum. Deyim yerindeyse kanımı içerisinde yüzüyordum. Tam o sırada sağ kurtulan Önder Astsubay mevzilerin düşmesiyle telsiz ile karakoldan bizim bulunduğumuz yerlerin de vurulması için kırmızı kod verdi. Karakoldan atılan top veya tank beni vuran ve yarım kalan işini tamamlamaya gelen teröristi imha etti. Karakola geri dönebilmek için harekete geçtim. G3 piyade tüfeğim ise 2. Sarjörde kapsül tırnağı kırılarak tamamen işlevini yitirmişti"
“Botum dahi kan doluydu”
"Güvenli bölgeye geçerek kayalardan atladım fakat orası mayınlıydı. Daha sonra iki arkadaşım o mayınlı bölgede bacağını kaybetti. Üsse vardığımda gücüm kalmadı. Bu sırada saat akşam 9 oldu. Karakola intikal ettiğimizde artık botum bile kan doluydu. Bizi bir hafriyat kepçesine koyarak hastaneye götürdüler"
“Akıllanmıyoruz”
Balık hafızalı bir milletiz. Neden bilmiyorum tekrar tekrar bu acıları hatırlamak istiyoruz. Akıllanmıyoruz. 15 Temmuz’dan bile terbiye almamışız biz. Yaşanılanlar bir hiç için değildi. Halen FETÖ’ye itibar eden teröristlere itibar eden insanlar var. O dönemde Taraf gazetesi ve Samanyolu haber eliyle psikolojik harp uygulandı. Bu sözde medya kanalları aracılığıyla başarısız olduğumuza dair bir imaj çizilmeye çalışıldı. Bu haç ile hilalin savaşı.