Erdoğan, eski Bursa Atatürk Stadyumu'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Avrupa'nın geleceğinin oradaki Türk vatandaşları olduğunu söyledi. Hollanda'da "atların-itlerin" saldırısına uğrayan Hüseyin Kurt'un Ankara'da düzenlenen Muhtarlar Toplantısına geldiğini ve görüştüklerini belirten Erdoğan, Kurt'un sağlık sorunlarının devam ettiğini belirtti.
Dünyadaki mücadelelerin en ahlaksızının terör örgütleri üzerinden yürütülen mücadele olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin tarihinin her döneminde bu ahlaksızlığa maruz kaldığını ifade etti.
"Artık sözün bittiği yere geldik"
Suriye'deki kimyasal saldırıya değinen Erdoğan, "Bakın 100'ü aşkın oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50'ye aşkın ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler, bunun hesabını nasıl vereceksiniz?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin saldırıda yaralananlara yardım etmek için elinden geleni yaptığını vurgulayarak, bunun kendisi için bile yeterli olmadığını, üzüntülü olduğunu söyledi.
Saldırıda zarar görenlerin durumunun ciğerleri dağladığını, Türkiye'nin elinden geleni yapacağını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"16 Nisan bunun için de adeta bir kader çizgisinin çizilmesidir. Ona göre bu kırılma noktasıdır, çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Sandıkları patlatacağız. Bir dönem Asala, bir örgüt icat etmişlerdi. Bu örgütü kullanarak, dünyanın her köşesinde diplomatlarımıza saldırıyor, şehit ediyorlardı. Böylece Türkiye'yi köşeye sıkıştırdıklarını sanıyorlardı. Onun işi bitince, 1970'li yıllar boyunca pek çok örgütü sahaya sürdüler. İşte bir tanesi PKK, PYD, YPG, mezhep hassasiyetlerini kaşımak içinde DHKP-C'yi besleyip, büyüttüler. Bunların yetersiz olduğu yerlerde FETÖ ihanet şebekesini ihya ettiler. Hatta Suriye ve Irak'ta güya mücadele ettikleri DEAŞ'ı üzerimize salmaktan dahi geri durmadılar. Sorduğunuzda tüm bu örgütleri tanımadıklarını, tasvip etmediklerini, destek vermediklerini söylediler ama militanlarını ülkelerinde barındırmaktan, ellerine her türlü silahı vermekten geri durmadılar. Oynanan oyun çok açık, ortada. Artık sözün bittiği yere geldik."
"Hiçbir şeye karışmamızı söyleyenlerin dostluluğuna inanılabilir mi?"
Suriye'de 1 milyona yakın insanın bugüne kadar öldürüldüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'nin 3 milyon Suriyeliyi misafir ettiğine işaret ederek, "Asıl hedef Türkiye değil mi? Irak'ta kurulan tezgahların ucunun gelip Türkiye'ye dayanacağını görmemek mümkün mü? Kıbrıs'ta tutulmayan sözlere, uyulmayan anlaşmalara, devrilen masalara rağmen Rum tarafının arkasında durulmasının amacı, Türkiye'yi açığa düşürmek değil mi? Yani etrafımız adım adım ateş çemberiyle çevrilirken, bize yerimizde durmamızı, hiçbir şeye karışmamızı söyleyenlerin dostluluğuna, samimiyetine, iyi niyetine inanılabilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "El-Bab operasyonu, sahaya girdiğimizde netice alacağımızın en son ve somut örneğidir. El-Bab bitti, Cerablus bitti, Rai bitti, Dabık bitti. Şimdi yola devam. Şimdi Münbiç var. Eğer koalisyon güçleri sözlerinde dururlarsa, 'YPG, PYD'yi koyun bir kenara gelin Rakka'yı da halledelim' diyoruz. Bu millet bu işi çözer. Terör örgütlerini kullanarak bize diz çöktüreceklerini sananları sıcak bir yaz bekliyor, haberleri olsun." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu arada ne oldu biliyor musunuz? Bu HDP'liler var ya bizim bu tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, Rabiamıza öfkelenmiş. Onlar diyorlar ki 'biz bunu kabul etmiyoruz.' Buna karşı bazı şeyler üretmişler ve İçişleri Bakanlığımız anında müdahale etti ve gereken dersi verdi. Bundan sonra böyle." diye konuştu.