Adana Valisi Mahmut Demirtaş, kentin Türkiye meyve üretiminin yüzde 7,3'ünü gerçekleştirdiğini belirterek, "Meyve yetiştiriciliğindeki asıl hedefimiz, yüksek kaliteli, pazarlanmaya uygun, hastalık ve zararlılardan arındırılmış, kalıntısız üretimi artırmaktır" dedi.
Demirtaş, Çukurova Kalkınma Ajansı'nda (ÇKA), yaş meyve ve sebze üretimi ile bunların satış ve pazarlanmasında faaliyet gösteren sektör temsilcileriyle bir araya geldi.
Demirtaş, Hal Kanununda bir değişiklik yapılmasının gündemde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Hal Kanununun değişiklik sürecinde sizlerden alacağımız görüş ve önerileri Ticaret Bakanlığımıza ileteceğiz. Akdeniz Bölgesinde yer alan ilimiz, ürün türü bakımından Türkiye'nin en zengin yeridir. Mevsimin ilk sebze, meyve ve tahılları bölgemizde üretilmektedir. Ayrıca ilimizin kıyı, eşik ve dağlık kesimlerinde farklı iklim ve toprak koşullarının bulunması, meyve yetiştiriciliği alanında geniş bir çeşitliliğe ve dağılıma izin vermektedir. Adana, Türkiye meyve üretiminin yüzde 7,3'ünü gerçekleştirmektedir. Meyve yetiştiriciliğindeki asıl hedefimiz, yüksek kaliteli, pazarlanmaya uygun, hastalık ve zararlılardan arındırılmış, kalıntısız üretimi artırmaktır. Böylelikle hem iç piyasa ihtiyacını giderecek hem de dış pazarlara satılabilecek düzeye ulaşmaktır. Yetiştiricilikte devamlılığı sağlayarak, dış pazarlarda marka olabilmek ise nihai amacımızdır."
Kentteki zeytin, çilek ve örtü altı muz yetiştiriciliği hakkında da bilgiler veren Demirtaş, üreticilerin kendilerini geliştirip bilinçlenmelerinin önemine de işaret etti.
Demirtaş, Adana'da 480 bin dekar alanda turunçgil üretimi yapıldığını belirterek, "Turunçgilde, ülkemiz üretiminin yüzde 29'u ilimizde gerçekleştirilmektedir. Üretimin artırılması noktasında turunçgil bahçesi tesis ederken iç ve dış piyasada tutulan ürünlerin dikilmesi yönünde bir ürün politikası geliştirmemiz de gerekmektedir. Turunçgilde üretimi çeşitlendirmeliyiz. Yılın tamamını kapsayacak şekilde erkenci çeşitlerden, geççi çeşitlere doğru bir üretim planı yapmalıyız. Bu sayede gerek iç pazar, gerekse dış pazar imkanlarından daha fazla yararlanmış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.