Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler ve getirilen yasaklar kapsamında vatandaş evlerine kapanınca dikkat çeken bir tablo da ortaya çıktı.
Salgının ilk zamanlarında açıkta satılmasından dolayı tehlike saçan ve geçtiğimiz günlerde ambalaj ile satılmasına karar verilen ekmek satışları, kendini izole eden vatandaşın ekmeğini evde yapmaya başlamasıyla ciddi anlamda düşüşe geçti.
Sürpriz gelişmenin ardından ekmeğin aksine un satışlarında talep patlaması yaşanırken çoğu vatandaşın ambalajını dahi bilmediği maya ise marketlerde neredeyse bulunmuyor.
FIRINLARIN YÜZDE 10'U KAPANIYOR
Koronavirüs salgını sonrasında ekmek satışlarındaki yüzde 40 ile 50 arasında düşüş yaşandığını belirten İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği Başkanı Ahmet Zeki Sarıhan, satışlardaki sert düşüşle birlikte İstanbul'daki fırınların yüzde 10'unun geçici olarak kapılarını kapatmaya hazırlandığını, kapanacak fırınların ise özellikle İstiklal, Beyoğlu, Beyazıt gibi iş yerlerinin yoğun olduğu bölgelerde yer aldığını kaydetti.
8 MİLYONA KADAR GERİLEDİ
İstanbul'da 3 bin, Türkiye genelinde ise 20 bin civarında fırın olduğunu ifade eden Sarıhan, günlük ekmek üretiminin ise kişi başı 200 gramın altında olduğu göz önünde bulundurulduğunda sadece İstanbul'da15 milyon civarında ekmek satıldığını ve bu rakamın ise evde ekmek üretimi ile 8 milyonadete kadar gerilediğini aktardı.
FİRMALAR İÇİN SÜRPRİZ OLDU
Zincir marketlerde ekmek yapımında kullanılan mayanın neredeyse bulunmadığına ilişkin de konuşan Sarıhan, ''Türkiye'de maya üreten 4 büyük firma var. Normal dönemde maya satışı bakkal, market kanallarında çok düşüktü. Ancak böyle olağanüstü bir döneme girince vatandaş da evde ekmek yapmaya başlayınca firmalar için de sürpriz oldu bu talebe yetişilemedi. Ancak bir kaç güne bu sorun giderilir.''dedi.
'ARTAN TALEBİ KARŞILAMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ'
Türkiye ekmek mayası sektörünün önde gelen kuruluşlarından Pakmaya'dan yenisafak.com'a yapılan açıklamada, ekmek üretiminin temel ham maddesi olan mayanın tedarikini sağlayabilmek için her türlü önlemin alındığına vurgu yapılırken, Türkiye ve Avrupa’daki tesislerinin tümünün tam kapasite ile faaliyette olup, artan talepleri karşılamak için var gücüyle çalıştığı belirtildi.
UNDA KAPASİTE TALEBİN İKİ KATI KADAR
Maya ile birlikte un satışlarında da yaşanan artışa ilişkin ise Türkiye’de kurulu bulunan un üretim kapasitesinin yurt içi talebinin iki katından fazla olduğuna işaret eden Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, koronavirüsün ortaya çıkardığı tedirginlik ile beraber, un başta olmak üzere birçok temel gıdanın perakende satış noktalarındaki raflarının boşaldığını gördüklerini belirterek şöyle konuştu:
1 AYDA 3 AYLIK SİPARİŞ GELDİ
''Un sektöründe, perakendede olağanın çok üzerinde bir talep gerçekleşti. 1 ayda 3 aylık talebin geldiğini görüyoruz. Kapasiteler kullanılarak un üretimi artırıldı ve bu üretimler sevk edildiği zaman rafların yeniden dolduğunu göreceğiz. Un sanayindeki çalışanlarımız da bu tedarikin aksamaması için aralıksız iş yerlerinde üretimi sürdürüyorlar. Talep ikiye katlansa bile Türkiye’nin bunu üretecek kapasitesi var. Türkiye bu nedenle 7 yıldır dünyada ihracat şampiyonu. Bu da önemli bir avantaj. İhracattaki stoklarımızı, kapasitelerimizi de talep halinde iç piyasaya yönlendirme imkanına sahibiz.'' dedi.