Tekstil başta olmak üzere makine, inşaat, imalat ve turizm gibi emek yoğun sektörlerdeki ara eleman açığı büyümeye devam ediyor. Sahada üretim yapacak çalışanlara yönelik açığın ortalamasının yüzde 30’u aştığı tahmin ediliyor. Tekstilde bu oran yüzde 50’ye yaklaşıyor. Hükümetin meslek liselerini özendirici politikalarına ve özel sektörün sosyal sorumluluk projelerine rağmen, gençlerin bu alana ilgisi yetersiz kalıyor. Benzer sorunlar yaşayan Avrupalı ülkeler bu sorunu yıllardır, göçmen politikasıyla çözmeye çalışıyor. Alman Ekonomi Enstitüsü’nün verilerine göre, Almanya’da geçen yıl yeni bir rekor kırıldı ve 630 binden fazla açık kadro doldurulamadı.
SANAYİLEŞEN ÜLKELERİN ORTAK KADERİ
Pandeminin olumsuz şartlarına, enflasyon ve artan işsizliğe rağmen Alman vatandaşları imalat ve tekstil gibi sektörlerde çalışmak istemiyor. Türkiye de sanayileşme sürecinin benzer sancılarını eleman açığı konusunda yaşıyor. Konunun uzmanlarına göre, Türkiye sanayileşmeye bağlı refah artışı yaşayan ülkelerin önceki kaderini paylaşıyor. Sanayileşme ve hizmet sektörü geliştikçe ülke vatandaşları, beyaz yakalı olarak tanımlanan işlere yöneliyor. Üretim sahasında çalışmaya yönelik işlere ise ilgi azalıyor. Kaynakçı, inşaat ustası, makine teknikeri, bahçıvan ve benzeri işler ülkedeki iş gücü tarafından kabul görmemeye başlıyor.
GENÇLER YETERLİ BİLGİYE SAHİP DEĞİL
Sektör yetkilileri benzer gerekçelerle, bu sorunun ilk nedeni olarak gençlerin üretimle ilgili alanlarda çalışmak istememesini gösteriyor. Ara elemanların kazançları ve çalışma şartları konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan gençler özellikle beyaz yaka işlere yöneliyor. İş beğenmeme sorununun nedenlerinden bir diğeri de toplum genelinde oluşan yanlış bilinç. Özellikle Z kuşağı olarak tanımlanan liseli ve üniversiteliler, plazada takım elbiseyle çalışmanın iyi olduğu yönünde bir görüşe sahip. İş beğenmeme konusunun bir diğer nedeni de gençlerin az zahmetle çok kazanç sağlama isteği olarak gösteriliyor.
İŞLETMELER DÜŞÜK ÜCRETLERİ ARTIRSIN
Öte yandan, konunun işveren kesimi açısından da sorunlu yanlarına işaret ediliyor. “Çalıştıracak işçi bulamıyoruz” diye şikayet eden sektörlerin önemli bölümünde düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve mesai ücretlerinin ödenmemesi gibi sorunlar gün yüzüne çıkıyor. Özellikle tekstil sektöründeki ağır çalışma şartları ve merdiven altı algısı, istihdam açığının derinleşmesine neden oluyor.
İŞVEREN TARAFININ DA DÜŞÜNMESİ LAZIM
İşveren kesiminin ücretler başta olmak üzere, çalışma şartlarını cazip hale getiren ve kötü algıyı kıran çalışmalar yapması gerekiyor. Örneğin, tekstilde asgari ücret düzeyindeki maaşlardan şikayet edilirken, işletmelerde ücretler 17 bin 400 ile 23 bin lira arasında değişiyor. Zor şartlar altında mesai yapan inşaat ustaları ise 24 bin 300 ile 48 bin 200 arasında ücret alıyor. 17 bin lira asgari ücret civarında maaş alan gıda üretim elemanları da benzer durumdan şikayetçi. Konunun uzmanları, farklı sektörlerde üretim elemanları konusunda açığın artmasında işçi ve işveren kesiminin neredeyse ortak sorumluluğu olduğuna vurgu yapıyor.
ANADOLU’YA YATIRIM YOĞUNLAŞTI
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, yaklaşık 1,2 milyon kişiye istihdam sağladıklarını belirterek, “Nitelikli elamana ulaşma noktasında güçlük çekiyoruz. Meslek liseleri sektörümüz için büyük önem taşıyor” dedi. Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Başkanı Mustafa Balkuv ise, “İstanbul’da sanayinin genelinde çalışacak insan bulmakta zorlanan sektör, Anadolu’ya yatırımı yoğunlaştırdı. Hangi ilimize giderseniz gidin OSB’lerde hep tekstille karşılaşacaksınız” ifadelerini kullandı.
İSTİHDAMIN DEVAMLILIĞI STRATEJİK
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, “Ara eleman konusunda maalesef kan kaybediyoruz. Sanayimizin ara eleman ihtiyacı için mesleki eğitim önemli” diye konuştu. ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan da “İnsan kaynağına ulaşmakta en zorlu dönemlerden birini yaşıyoruz. Armatür sektöründe de eleman bulmak zor. Yetişmiş eleman ihtiyacı her geçen gün artıyor. Sektör olarak insan kaynağına önem verilmesi gerektiğine inanıyor, istihdamın devamlılığının sağlanmasını arzu ediyoruz” dedi.