Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanarak kamuoyunun görüşüne açılan "Yerli Malı Tebliğ Taslağı"na iş dünyası tam destek verdi. Türkiye'nin üretim kapasitesini güçlendirecek ve cari açığın azalmasına önemli katkı sunacak tebliğ taslağında ürünler yerlilik oranına göre sınıflandırılıyor. Yerli üretim oranı daha yüksek olan firmalar en ucuz krediye ulaşırken, kamu alımlarında da tercih edilecek. İş dünyasının çatı örgütleri; sanayi, yazılım, gıda, tarım, hayvancılık ve maden sektörlerinde rekabetçiliğin artacağına, yeni istihdam alanlarının açılacağına dikkat çekti.
GELECEĞE YAPILAN STRATEJİK YATIRIM
Yeni Şafak’a konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yerli üretimi teşvik eden her politikanın 142 yıldır en büyük destekçisi olduklarını belirterek, “Çünkü milli üretimi Türkiye’nin bugününe ve geleceğine yapılan stratejik bir yatırım olarak görüyoruz. Bu çerçevede Yerli Malı Tebliğ Taslağı’nda yer alan, teşvik belgelerini ‘yerli katkı oranına’ göre sınıflandırma kararı, milli üretime dayalı büyümemizi destekleyecek, girişimcimizi cesaretlendirecektir” dedi.
İTHALATI AZALTIP İHRACATI ARTIRIR
Yerli malı katkısı en yüksek olan üreticinin, daha az olana göre kamu alımlarında öncelikli olmasını ve uygun kredi imkanlarıyla desteklenmesini, birden fazla faydalı sonuç elde edebilecek bir hamle olarak gördüklerine değinen Avdagiç, “Yerli malı katkısı ithalatı azaltacağı gibi ihracatımızı artıracaktır. Milli sermayemiz, yerli üretim yapan firmalarımızın güçlenmesine hizmet edecektir. Türkiye'nin yerli üretim altyapısını güçlendirerek, cari açığı azaltmaya yardımcı olacaktır. Yerli malı kullanan üreticimizin rekabet gücünün artırılması, yeni istihdam alanlarının açılmasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
ADİL VE RASYONEL BİR ADIM ATILDI
Avdagiç, Yerli Malı Tebliğ Taslağı’nın adil ve rasyonel şekilde revize edilmesinin son derece önemli bir adım olduğunu da vurguladı. Avdagiç, şöyle devam etti: “100 yıl önceki yerli malı coşkusunu yeniden kurala bağlamayı ve sanayimize yansıtmayı isabetli buluyoruz. Bununla birlikte, mevzuattaki kararlılığın uygulamaya da aynı hassasiyetle yansıması önemli. Yerli ve milli üretim hedefimizin başarısını şüphesiz uygulamadaki kararlılık ve süreklilik belirleyecektir. Kamunun bu hamlesini değerli buluyoruz. İstanbul iş dünyası olarak biz de üzerimize düşen her türlü katkıyı vereceğiz."
ÜRETİCİNİN YANINDA OLAN BİR UYGULAMA
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da sürdürülebilir ve kalıcı büyümenin anahtarı olan yerli üretimin desteklenmesinin; cari açığın finansmanı adına, sıcak para girişinden çok daha öncelikli bir mesele olması gerektiğini bildirdi. Toplam ithalattaki payı yüzde 70’in üzerinde olan ve 2023 yılı itibarıyla 261,3 milyar dolara ulaşan ara malları ithalatının, mutlak suretle azaltılmasının önemine işaret eden Asmalı, “Bu noktada yeni Yerli Malı Tebliğ Taslağı oldukça kritik bir öneme sahip olacaktır. Taslak kapsamında yapılan değişikle sanayicilerimizin sahip oldukları yerli katkı oranlarına göre finansmana ulaşabilecek olması, yerlilik oranı fark etmeksizin aynı şartlarda krediye erişim imkânı tanıyan önceki uygulamaya kıyasla, üreticilerimizi çok daha destekleyici niteliktedir” ifadelerini kullandı.
Finansal istikrara katkı sunacak
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise açıklanan tebliğ taslağının hem yerli üreticiyi koruması bakımından hem de finansal istikrarın sağlanması açısından önemli olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin sınırlı kaynaklarını daha verimli olarak kullanmak için ihracat ürünlerinde ve tüketimde yerli girdi kullanmak gerektiğini anlatan Aydın, şunları kaydetti: “Dış ticaret açığını azaltmak ve Türk Lirası’nın değerindeki düşmeyi önlemek, rekabet ortamının son derece acımasız olduğu dış ekonomik gelişmelere karşı çok kırılgan olan yerli üretimi canlandırmak son derece önemli. Bu bağlamda Yerli Malı Tebliğ Taslağı yatırımlar için sağlıklı kaynak oluşturmak ve yatırımların finansmanı için bir finansal alt yapının kurulmasını sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Bu tebliğ yerli üreticiyi cesaretlendireceği gibi, daha iyi koşullarda rekabet ortamına kavuşmuş olmalarını sağlayacaktır.”
Yerlilik %91 ise A sınıfı belge
10 yıldır yürürlükte olan tebliğ yerlilik oranı fark etmeksizin üreticilere aynı şartlarda krediye erişim imkanı tanıdığı için yerli firmalar tarafında eleştiriliyordu. Örneğin yüzde 51 yerlilik belgesine sahip firmalar ile yüzde 90 üzerinde yerlilik oranına sahip firmaların aynı şekilde yüzde 15’lik fiyat avantajına sahip olması adil bulunmuyordu. Yeni taslakta sanayi, yazılım, gıda, tarım, hayvancılık ve maden ürünleri için “yerli katkı oranı” yeniden hesaplanıyor. Yerli katkı oranı yüzde 91-100 olanlar A, yüzde 81-90 olanlar B, yüzde 71-80 olanlar C, yüzde 61,70 olanlar D ve yüzde 51-60 olanlar E belgesi alabilecek. Destekler de buna göre şekillenecek.