Türkiye genelinde, binin üzerinde ürünleri satılan Hangar Ayakkabı, iç piyasanın yanı sıra, bir dizi ülkeye de ihracat yapıyordu. Avrupa, Afrika ülkeleri yanı sıra, Çin de ihracatın yapıldığı ülkeler arasında yer alıyordu. En son, Çorum’da kurulması planlanan ‘ayakkabı köyü’ projesi ile gündeme gelen şirket 5 yıl kadar önce içine düştüğü darboğazı aşamadı.
FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN YANINA GÖTÜRMEK İSTEDİLER
Hürriyet'te yer alan habere göre; Çorum’da ayakkabı Köyü kurma planları yaptığı bir dönemde, FETÖ ile ilişkisi ortaya çıkan bazı isimlerin ABD davetini kabul etmemesinin, sonun başlangıcına yol açtığını kaydeden Hangar Ayakkabı’nın kurucusu Alpaslan Selçuk,
''Ayakkabı Köyü kurma aşamasında şimdiki adıyla FETÖ mensupları ve bazı Zaman Gazetesi yöneticileri beni Amerika’ya malum kişinin yanına götürmek istedi. Ben kabul etmeyince düğmeye bastılar. O zaman nasıl battığımı anlamamıştım. Ta ki, bunların yapmış olduğu darbe girişimi sonrasına kadar… Milyonlarca lira vergi ödediğimiz dönemde, ödenmemiş tek bir elektrik, su, telefon, vergi, SSK primi, kira, işçi maaşı olmamasına rağmen kredilerim geri çağrıldı.
ÇEKLER SON ANDA YAZILMAKTAN KURTULDU
Bu bir hata değildi, kasten yapıldı. Tüm bankalara yazılar gönderilerek, blokeler kaldırıldı. Defalarca görüşmemize rağmen, düşüm yazısının genel merkeze ulaşmadığını söylediler. Çokça tartışmalardan sonra vergi dairesinden elden ıslak imzalı bir yazı alıp, ilgili şubeye teslim ettik. Zorlamamızla blokeyi kaldırdık. 5-10 dakikayla çeklerimiz yazılmaktan kurtuldu. Zira hesapta çekleri karşılayacak paramız mevcuttu.
BİRÇOK ÇALIŞAN İŞİ BIRAKTI
Ön sipariş çekleri vermemize rağmen 2012’nin üçüncü ayından itibaren alacaklı olduğumuz firmalardan dahi hammadde ve ayakkabılar hemen hemen hiç gelmedi. O büyük bayi ve mağaza ağımız, dünya çapındaki fabrikamız hammaddesizlikten çalışamaz hale geldi. Bütün bunlar olurken, iki kez çalışanlarımızın tamamı SGK’lı olmasına rağmen SGK’dan onlarca kişilik ekiple inceleme aldılar. Çalışan bütün işçileri ve bizleri müthiş bir tedirginliğe itti. İşçiler kalan hammaddelerle ayakkabı üretecek pozisyonumuz varken, birçoğu iş bıraktı. Fabrika tamamen işleyemez hale geldi. İşçi sayısının azalmasıyla kalan işçileri kaybetmemek için zararına stoklardan ayakkabı satarak tüm işçilerin maaşlarını ödedik” dedi.
YÜZLERCE KAMYON KAPIYA YANAŞTI
Selçuk açıklamasının devamında şunları kaydetti: “İflas erteleme almadan, yakın vadeli ödemelerde büyük sıkıntı yaşayacağımı gördüğümden alacaklılarımla toplantılar yaptım. Yakın ödemeleri 4 ay öteleyelim, ben iflas erteleme almayayım, firmayı birtakım değerlerinizi satarak ve küçülterek toparlayacağımı beyan ettim. Bu arada tüm bankalar tüm kredileri geri çağırdı. Bankalara kredi kartlarımdan başka hiçbir borcum kalmadı. Ben, ‘hiç kimse panik yapmasın. Kimin ne alacağı varsa, fabrikam burada. Mağazalarım bunlar. Araçlarım bunlar. Alacaklarım bunlar bir konsorsiyum kuralım, iflas erteleme de almıyorum. Alacakların bedeli oranında eşit bir şekilde alın dedim. 15 gün boyunca tüm alacaklılar yüzlerce kamyonla bana ait firmamıza ait ürünleri faturalarımızı keserek, borcumuz karşılığında dağıttık.”
AYAKKABI İTHALATINI DURDURABİLİRİM
Alpaslan Selçuk açıklamasının devamında, sektöre yeniden güçlü bir dönüş hazırlığı içinde olduğunu kaydederek “ Benim devlete borcum yok, hatta 2,5 milyon TL’lik KDV alacağım var. Eğer fırsat verilirse o zaman engellenen Ayakkabı Köyü projemizi hayata geçirir, ithalatı durdururuz. Ayrıca yılda 1 milyar dolarlık ayakkabı ihracatı hedefimiz için çalışırız. 40 bin kişiye iş, yüzbinlerce aileye aş imkanı veririz. Ülkemize katma değer yaratırız.” diye konuştu.