Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamaya göre, Şimşek, Türkiye'de yaşanan son gelişmeler ve bu gelişmelerin ekonomiye potansiyel etkilerini değerlendirmek üzere, dün akşam BGC Partners, Credit Suisse, Goldman Sachs, HSBC ve JP Morgan tarafından ortaklaşa organize edilen uluslararası bir yatırımcı telekonferansına ev sahipliği yaptı. Toplam 2 saat süren telekonferansa yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği belirtilen açıklamaya göre, görüşmeye yaklaşık bin kişi katıldı ve Şimşek'e soru sordu.
Söz konusu görüşmede, Şimşek, yatırımcılara OHAL'in sebebi, amacı ve süresi hakkında bilgi verirken, Türkiye'nin çok ciddi bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldığını, bu kalkışmanın büyük ölçüde halkın çabasıyla bastırıldığını hatırlattı.
OHAL ile amaçlarının, hiçbir şekilde insanların özgürlüğünü kısıtlamak değil, tam tersine bu şekilde kahramanca darbe ile mücadele eden Türk insanının hak ettiği ortamı oluşturmak olduğunu vurgulayan Şimşek, "3 ay süreli OHAL'in tek amacı devlet kurumlarını darbe yanlılarından ve paralel yapı unsurlarından arındırmaktır. Bunu yaparken de hükümet elindeki gücü ölçülü bir şekilde kullanacaktır. OHAL'in günlük hayat ve iş dünyası üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır. Hükümetimizin piyasa ekonomisine olan bağlılığı sürmektedir." mesajı verdi.
Başta ordu, emniyet, adalet ve milli eğitim birimleri olmak üzere tüm kamu kurumlarını paralel devletin unsurlarından arındırmak için yapılan çalışmaların uzunca bir süredir devam ettiğini anımsatan Şimşek, şunları kaydetti:
"OHAL Kanunu hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarmak suretiyle çok hızlı hareket edebilme imkanı kazandırmaktadır. Paralel yapıya ait tüm unsurların tüm kamu kurumlarımızdan temizlenmesi için bu hızlı hareket imkanı ve esnekliğe ihtiyaç duyulmaktadır. İçine girdiğimiz süreçte öncelikle kamu kurumlarımızı potansiyel tehlikelerden arındıracağız. Görevden uzaklaştırılacak kamu görevlileri için daha sonra gerekirse yargı süreçleri işletilerek, herkes için nihai karar verilecektir."
Başarısız girişimin piyasalara ve ekonomiye etkisi
Başarısız darbe girişimin piyasalara ve ekonomiye etkisine de değinen Şimşek, söz konusu olayların Türkiye ekonomisine etkilerinin sınırlı ve kısa süreli olmasını beklediklerini bildirdi.
Piyasa ekonomisinin işlemeye ve Türk finansal varlıklarının sağlıklı bir şekilde işlem görmeye devam ettiğine dikkati çeken Şimşek, "Türkiye'nin ekonomik politikalarında bir değişikliğe gitmesi beklenmemelidir. Mali disiplin önceliklerimiz arasında olmaya devam edecektir. Ekonomik reform gündemini kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tasarrufların artırılması için gereken adımları hızlıca atmaya kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ilk çeyrekte yüzde 4,8 büyüdüğünü hatırlatan Şimşek, "Büyüme ikinci çeyrekte biraz zayıflamakla birlikte gerçekleşmenin yine güçlü olacağını öngörüyoruz. Büyümede farklı bir trend görülmesi halinde gerekli önlemleri alarak, bu duruma müdahale edecek mali alanımız bulunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri
Yatırım yapılabilir seviyede ülke kredi notunun korunmasının önem arz ettiğini vurgulayan Şimşek, yatırımcılara "Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından son dönemde yayımlanan raporlarda yer alan kurumsal yapının zayıfladığına yönelik değerlendirmelere katılmıyoruz. Aslında tam tersine bu süreçten kurumlarımız daha güçlenmiş olarak çıkacak. Kredi derecelendirme kuruluşlarını en iyi şekilde bilgilendirmek için gerekli temasları sağlıyoruz." görüşünü bildirdi.
Söz konusu darbe girişiminin bertaraf edilmesinin Türkiye demokrasisini güçlendirerek, halk içindeki gerilim ve kutuplaşmayı azaltmış olduğunu düşündüklerini ifade eden Şimşek, ileriye yönelik olarak da bu iyileşmenin devam etmesi için muhalefet ile diyalog içinde çalışmalara devam etmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Şimşek, darbe girişiminin ardından 17 Temmuz'da, 3 uluslararası yatırım bankasının ev sahipliğinde, yabancı yatırımcılarla yine telekonferans yoluyla görüşmüştü.