Dünyada gittikçe ağırlaşan rekabet koşulları ve değişen tüketim kalıpları, uluslararası arenada yer almak isteyen şirketleri daha fazla katma değer ve pazar payı anlamına gelen güçlü markalar oluşturmaya teşvik ediyor.
Turqualty kapsamında firmaların, "patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili", "tanıtım, reklam ve pazarlama", "ofis/depo/lokanta/kafe kira", "mağaza kira", "ofis/depo/lokanta/kafe temel kurulum giderleri", "mağaza temel kurulum giderleri", "reyon kira", "showroom kira/dekorasyon", "sertifikasyon", "franchise dekorasyon", "franchise kira", "danışmanlık", "tasarımcı/aşçı/şef istihdamı" ve "gelişim yol haritası" harcamaları destekleniyor.
Program kapsamındaki çalışmalar, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ihracatçı birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan Turquality Çalışma Grubu tarafından gerçekleştiriliyor.
Öte yandan, firmalarının dünya pazarlarında yer sahibi olmaları ve ticaret hacmini artırmaları bakımından hayati ve vazgeçilmez bir parametre olan markalaşma kapsamında Marka Destek Programı da yürütülüyor.
Turquality Programı'nın ilk gününden bugüne destek kapsamında bulunan firmalara toplam 2,1 milyar lira aktarıldı. Böylece bir firmaya ortalama 9,4 milyon liralık destek sağlanmış oldu.
En çok talep Rusya'ya
TİM verilerine göre, Turquality Programı'ndan en çok desteği yüzde 28,36'lık payla elektrik-elektronik ve yüzde 27,41'le de hazır giyim sektörleri aldı.
Desteklenen markaların dünya üzerindeki dağılımına ve destek verilen harcamaların gerçekleştiği ülkelere bakıldığında, en çok talep yüzde 18,13'lük payla Rusya'ya oldu. Rusya'yı yüzde 16,99'la Almanya, yüzde 10,99'la İngiltere ve yüzde 4,95'le de İspanya takip etti.
Talep gören diğer ülkeler ise yüzde 4,07'yle Kazakistan, yüzde 3,86'yla Polonya, yüzde 3,32'yle İtalya, yüzde 3,24'le ABD, yüzde 2,67'yle Fransa, yüzde 2,57'yle Romanya, yüzde 2'yle Irak şeklinde sıralandı. Diğer ülkelerin payı ise yüzde 26,71 oldu.
Pazar çeşitlendirmesinin önü açıldı
Daha fazla firmanın desteklerden faydalanması amacıyla "Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve Turquality'nin Desteklenmesi̇" tebliğinde bu yılın haziran ayında değişikliğe gidildi.
Firmalar, Turquality programında kaldıkları sürece yurt dışı fuarlara herhangi bir sınır olmaksızın katılım sağlayabilecek. Bir firma, Turquality Programı içerisinde kaldığı sürece söz konusu program içerisinde bulunan tüm desteklerden süresiz yararlanabilecek.
Yapılan mevzuat değişikliğiyle ayrıca, bazı yeni faaliyetlere ilişkin kalemler de destek programına dahil edildi. Ürün geliştirme konusunda istihdam edilecek mühendis giderleri, ürün teşhir seralarının kira gideri, depolama hizmetlerine ilişkin giderler, marka tescil yenilemesi ile özellikle ilaç sektörünün talepleri doğrultusunda yurt dışı pazarlara girişte zorunlu olan ruhsatlandırma ve klinik test giderleri destek kapsamına alındı.
Getirilen başka önemli bir yenilik ise programda yer alan firmaların Ekonomi Bakanlığı'nca sunulan diğer birçok farklı destekten faydalanabilmeleri oldu.
Mevzuat değişikliği öncesinde Turquality/marka programı dışında kalan firmalar, Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen diğer desteklerden yararlanamıyorken, yeni düzenleme ile söz konusu firmaların diğer tüm desteklerden de faydalanabilmeleri imkanı getirildi.
"10 yılda 10 küresel Türk markası" hedefi
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, küresel ticarette hedefledikleri ihracat rakamlarına ulaşabilmek için firmaların hükümet tarafından desteklenmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Büyükekşi, bu düşüncelerle 2006'da oluşturulan Turquality destek programının, "10 yılda 10 küresel Türk markası" çıkarma hedefiyle yola çıktığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Program, kendi alanında devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı. Turquality'nin ana amacı, markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip firmalarımızın uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmelerini sağlamak. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Türk malı imajının olumlu bir şekilde gelişmesi ve zihinlerde yerleşmesini bekliyoruz. Program aracılığıyla firmalarımızı üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde destekliyoruz. Bu sayede yönetsel bilgi birikiminin oluşması, kurumsallaşma sürecinin hızlanması ve firmalarımızın gelişimlerinin sağlanması ile ürün ve hizmet ihracatımızın da artırılmasını amaçlıyoruz."
"Turquality, istikrarlı bir ihracat hacmi oluşmasına katkı sağlıyor"
Mehmet Büyükekşi, Turquality Programı ile piyasaların hızla değiştiği, rekabetin her geçen gün daha da zorlaştığı küresel pazarlarda, desteğe konu markaların yöneticilerinin de profesyonel gelişimlerini desteklediklerini anlattı.
Bu kapsamda karar vericilerin uluslararası pazarlarda daha yetkin rol oynayabilmeleri için eğitim hizmeti sunduklarını belirten Büyükekşi, "Bu özellikleri ile Turquality Programı, sağlam ve istikrarlı markalarımızın yurt dışında tutunmasına ve doğal olarak istikrarlı bir ihracat hacmi oluşmasına katkı sağlıyor." dedi.
Programın başladığı 2006'dan bugüne kadar yeni destek kalemleri de eklenerek Turquality'nin daha etkin hale getirildiğine işaret eden Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Franchising desteği, tasarımcı ücretleri desteği, yol haritası danışmanlığı desteği gibi kalemler programa eklenen yeni destekler arasında yer alıyor. Öte yandan, 2015'te hizmet sektörü de Turquality kapsamına alınmaya başlandı. Hizmet sektörlerine yönelik destek verilen ana kalemler arasında birim kirası, tanıtım ve danışmanlık harcamaları yer alıyor. Bu kapsamda, Türkiye ekonomisinde hızla gelişen ve gelişmeye devam eden hizmet sektörümüzün de global pazarlara açılmasını bir gereklilik olarak görüyoruz. Turquality kapsamında yer almak isteyen firmalarımız Ekonomi Bakanlığı'mızın ilgili birimleri ile programın kendi internet sitesinde yer alan bilgi ve yönergeleri takip edebilirler. Koşulları sağlayan tüm firmalarımızı programa başvurmaya davet etmek isterim."