Türkiye’ye yüksek faiz kıskacı

Merkez Bankası son iki toplantıda toplam 475 baz puanlık faiz artışı yaptı. Türkiye; şu anda dünyada en yüksek faizin olduğu dördüncü ülke. Yatırımcı, girişimci ve tüccarın şikayet ettiği faizlerin seçimden sonra kademeli olarak düşürülmesi beklenirken, Merkez Bankası’na tam aksine faiz yükseltmesi için baskı yapılıyor.

Yeni Şafak İbrahim Acar
2017 sonu itibariyle faiz ödemelerinin toplanan vergilere oranı yüzde 10 seviyesine kadar geriledi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) yarın olağan toplantısını yapacak. Faiz lobisi 24 Haziran seçimlerinden sonra yapılacak ilk toplantıyı “yeni dönemin testi olacak” diyerek Merkez Bankası’nın faizi arttırması için baskısı yapıyor. Nisan-Haziran döneminde faizleri 5 puan yükselten Merkez Bankası’nın bu baskıya nasıl cevap vereceği merak ediliyor. Yatırımcı, girişimci ve tüccarın şikayet ettiği seçimlerden sonra kademeli olarak düşürülmesi beklenirken, Merkez Bankası’na tam aksine faiz yükseltmesi için yapılan baskılara direnmesi bekleniyor.

15 GÜNDE 475 BAZ PUAN ARTIRDI

Enflasyonun haziran ayında yüksek gelmesinin ardından iki hafta arayla iki kez faiz artışı yapan Merkez Bankası; 23 Mayıs’taki toplantıda kurun yükselmesine karşı geç likidite penceresi borç verme faiz oranını 300 baz puan artırarak yüzde 13,5’ten 16,5’e yükseltmişti. 7 Haziran’da 125 baz puanlık faiz artışı daha yapan Merkez Bankası Türkiye’yi en yüksek faiz veren ilk ülkelerden biri haline getirdi.

EN YÜKSEK FAİZ VEREN DÖRDÜNCÜ ÜLKEYİZ

Gösterge niteliğindeki politika faizi yüzde 17.75 olan Türkiye; Arjantin, Venezuella ve Mısır’ın ardından dünyada faizlerin en yüksek olduğu dördüncü ülke konumunda. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler olan Çin, Hindistan, Meksika, Rusya, Endonezya ve Güney Afrika gibi ülkelerde enflasyon yüzde 4 ile yüzde 7 arasında değişiyor. Ekonomik veriler bakımından bu ülkelerle aynı kategoride bulunan Türkiye’nin yüksek enflasyonda Arjantin, Venezuela, İran, Mısır ve Ukrayna gibi ülkelerle birlikte anılması dikkat çekiyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/07/23/01/00/resized_6b906-6b1a896c1.jpg

VERGİLERİ RANTİYEYE KAPTIRMAYALIM

2002 yılında toplanan 100 liralık verginin 87 lirasının faiz ödemelerine gidiyordu. 2017 sonu itibariyle faiz ödemelerinin toplanan vergilere oranı yüzde 10 seviyesine kadar geriledi. Rantiyeye giden vergileri faizcilerin elinden alıp yatırımlara ve sosyal yardımlara aktarmayı başaran Türkiye’nin yeniden yüksek faizli bir döneme doğru sürüklenmesi endişe verici bulunuyor. Çünkü faize giden para arttıkça Türkiye’de yatırımlar zayıflıyor ve sosyal kesimlere dönük iyileştirme adımları azalıyor.

150 BAZ PUAN İSTİYORLAR

AA Finans’ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizlerinin ortalama 100 baz puan artış bekliyor. Ankete katılan 18 ekonomistten biri hariç diğerleri bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında (politika faizi) artış bekliyor. Ekonomistlerinden biri 50 baz puan, 2’si 75 baz puan, 7’si 100 baz puan, 4’ü 125 baz puan ve 3’ü 150 baz puan artış olacağını tahmininde bulundu.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/07/23/12/58/resized_05675-c1bd05d5dekupemuratcetinkaya.jpg

‘ARTIŞ SÜRER’ MESAJI MI?

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yaptığı son faiz artışını fiyat istikrarını desteklemek amacıyla yaptığını açıklamıştı. İhtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğini de belirten Merkez Bankası, para politikasında sadeleştirme sürecini tamamlamaya karar verdiğini ve artık piyasayı Geç Likidite Penceresi faizinden değil politika faizinden fonlayacağını açıklamıştı. Merkez Bankası’nın bu açıklamasından “faizler daha da yükselecek” mesajı çıkarın faiz lobisi, yarın yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında kayda değer bir faiz artışı yapılmasını bekliyor.