Türkiye’nin ilk milli ve yerli elektrikli traktörünün Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsünde testleri sürüyor. Elektrikli traktör hakkında yapılan açıklamalarda, 1 yıl içerisinde çiftçilerin hizmetine sunulmaya çalışıldığı belirtildi.
“10 ile 12 saat arasında kullanabiliyoruz”
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Özkan Kayacan test çalışmalarına katılarak yaptığı açıklamada, “Bu gördüğünüz traktör şu anda 45 dakikalık şarj süresi ile bu 4’lü 5’li pulluklarla sahada 7 saat kullanabiliyoruz. Normal şartlarda pulluk bizim sürüm teknikleri içerisinde en fazla güç gerektiren bir sistemdir. Buna rağmen 7 saat kullanabiliyoruz. Bunun haricinde römork çekme, yük çekme, ilaçlama gibi yaklaşık 10 ile 12 saat arasında kullanabiliyoruz. İlk başladığımızda bir hayaldi. Bugün gerçek olduğunu görüyorsunuz. Laboratuvar testlerimiz ile saha testlerimizin ölçüştüğünü görmek bizi mutlu etti. Türk mühendislerinin bunu yapabileceğini göstermiş oluyoruz. Gerçekten beklediğimizden çok daha fazla bir güç elde etmiş olduk. Bu gücü inşallah birkaç değişik yazılımla çiftçimizin hizmetine sunmaya hazır durumdayız. İnşallah bunu da sayın bakanımızın talimatları ile sahaya sürmeye gayret ediyoruz” dedi.
“Eşi ve benzeri yok”
Kayacan açıklamasının devamında, “Yazılım tamamen yerli ve milli olduğu için yaklaşık 70 kişilik mühendis kadromuzla yaptığımız bir çalışma. Şu anda bu traktörün eşi ve benzeri yok. Farklı elektrikli traktör yapan firmalar oldu. Fakat sahaya süremediler. Biz sahaya sürdük ve çok rahat bir şekilde de kullanabiliyoruz. Değişik ülkelerden talepler geliyor. Ama biz bunu tamamen yerli ve milli olarak, bir Türk markası olarak tüm dünyaya göstermek ve Türk çiftçisinin hizmetine sunmak istiyoruz. Bu traktör 105 beygir bir traktör. 105 beygir olan bir traktörün yaptığı her şeyi yapabiliyor. Hiçbir sıkıntımız yok. Tam tersine diğer traktörler çevreyi kirletirken, bunda çevreyi kirletmek gibi bir durum söz konusu değil. Ses yok dikkat ederseniz hiçbir ses çıkarmıyor. Diğer traktörlerin yaptığının fazlasını yapacak bir güçte. Biz burada farklı testler de yapıyoruz. Hem yakıt, hem zaman, hem süreç bunların bütün testleri yapılıyor. Buradaki hocalarımızla birlikte bilimsel olarak testler yapılıyor” diye konuştu.
“Bu traktörlerin dönüşümü için çaba sarf ediyoruz”
Bu sektörün yeni bir sektör olduğunu da açıklayan Kayacan, “Yeni olduğu için de birçok yeniliklere gebe bir sektör. Biz bu traktörü yaptık ve kenara çekilmek gibi bir lüksümüz olamaz. Biz şarjı daha kısa süreye düşürmek zorundayız. Şu anda 45 dakika bunu 15 dakikaya düşürmek zorundayız. Daha uzun süre giden bataryaları çalışmak zorundayız. Bununla ilgili yazılım çalışmalarımız devam ediyor. Traktörler saat üzerinden hesap edilir. Süreç devam ediyor çalışıyoruz. Şu anda Türkiye’de 1 milyon 800 gibi traktör var. Bizim bu traktörlerin tamamını kenara atmak gibi bir lüksümüz olamaz. Biz bu traktörlerin dönüşümü için çaba sarf ediyoruz. Bununla ilgili projelerimiz devam ediyor. Özellikle küçük traktörlerin dönüşümü, küçük çiftçilerin alabilmesi adına, bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah üretim bandına geçtiğimizde sıfır fabrikadan çıkışı olacak ama aynı zamanda ikinci bir bantla dönüşüme de çalışıyoruz. Böyle bir gayret içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
“1 yıl içerisinde Türk çiftçisini hizmetine sunmayı hedefliyoruz”
Kayacan açıklamasını şöyle noktaladı:
“Normal traktörler manuel sistemdir ama bu traktörümüz var otomatik vites mevcut traktörlerden fazlası var eksiği yok. Sayın bakanımızın talimatları ile çalışmalarımız devam ediyor. 1 yıl içerisinde Türk çiftçisinin hizmetine sunmayı hedefliyoruz.”