Türkiye’nin sağlık sisteminde son 15 yılda gösterdiği başarı, yabancı hasta sayısında da dikkat çeken oranda artışa neden oldu. Türk doktorlarının özellikle kanser tedavisi ve organ nakli gibi uzmanlık gerektiren alanlardaki başarısı, yabancı hasta sayısındaki ciddi artışın nedeni olarak gösteriliyor. Biri Rus diğeri Kosova vatandaşı iki hasta, Türkiye’yi gelişmiş sağlık sistemi ve doktorlara duydukları güven nedeniyle tercih ettiklerini söyledi.
Rusya'da yanlış tedavi uygulandığı için Türkiye'yi tercih ettiler
Rusya'da yanlış tedavi uygulandığı için ölümden dönen 4 yaşındaki Tolmachev Arteom, ambulans uçakla getirildiği Türkiye'de hayata tutundu. Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler’de 'Embriyonik yumuşak doku rabdomyosarkom' teşhisi konulan ve tedavisine başlanılan minik Tolmachev Arteom'un annesi Tolmacheva Olesya, “Rusya’da bize yardımcı olamadılar. Çünkü bu tür tedaviler gelişmiş bir teknoloji istiyor. Oğluma yanlış teşhis koymuşlar ve yanlış tedavi uygulamışlar. Oğlumun yaşayamayacağını söylediklerinde çok üzüldük ve farklı bir ülkede tedavi için araştırmalara başladık" diye konuştu.
İsrail'i reddettiler
İspanya, İsrail, Türkiye ve Almanya’ya başvuru yaptıklarını Türkiye ve İsrail'den kendilerine dönüş olduğunu söyleyen anne Tolmacheva Olesya, "İki ülke arasında seçim yapmak zorunda kaldık. Biz İsrail'i değil Türkiye’yi tercih ettik. Türkiye’den bize dönüş daha hızlı oldu. Türkiye bizim için daha mantıklı geldi çünkü Türkiye Rusya’da kalitesi ve fiyatlarından dolayı çok tercih edilen bir ülke. Türkiye’ye oğlum çok ağır durumda gelmişti. Şu an çok güzel ve verimli bir tedavi alıyoruz" şeklinde konuştu.
Şifayı Türkiye'de buldu
Kosova'da iki yıl önce lösemi teşhisi konulan ve kemik iliği nakli için Türkiye'ye getirilen 6 yaşındaki Lorena Veseli de başarılı bir operasyon sonrası iyileşme sürecine geçti. Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde tedavisi devam eden minik Lorena'nın annesi Fitore Veseli, kızının Kosova’daki doktorunun tavsiyesi üzerine Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Kızının iki yıldır bu rahatsızlığı yaşadığını söyleyen anne Veseli, "Şu an kızımın durumu çok daha iyi, sadece ufak tefek tedavilerimiz kaldı. Hem Kosova’daki doktorumuzun önerisi hem de kendi araştırmalarımız sonucu kızımın tedavisinin Türkiye'de yapılmasının daha iyi sonuçlar vereceğine karar kıldık. Türkiye’deki doktorlardan ve hastanelerde çok memnun kaldık. Türkiye’ye geldiğimizden beri kızımıza çok iyi bakıyorlar. Hem doktorlar hem de hemşireler çok ilgili” dedi. Minik Lorena ise Türk hekimlerinin ülkesindeki doktorlardan çok daha iyi olduğunu ve kendisini iyileştirdikleri için onları çok sevdiğini dile getirdi.
Doktorlarımızın kalitesi avantaj sağladı
Türkiye’nin dünya sağlık turizmi arenasında ciddi avantajlara sahip olduğunu söyleyen Medical Park ve Liv Hospital Hastanelerini bünyesinde barındıran MLP Care Uluslararası Hasta Merkezi Direktörü Murat Ercan, “2000’li yılların başında yabancı hastalar Türkiye’yi çok fazla tanımıyorlardı ama geliştirdiğimiz stratejik ortaklıklar ve doktorlarımızın kalitesi büyük avantajlar sağladı. Yabancı hastalar, ülkemize hastalıklarının son evrelerinde tedavi olmak üzere geliyorlardı. Fakat şu an geldiğimiz durum değişti. Türkiye’nin sağlık turizmi, sokakta görmüş olduğunuz saç ekiminden ibaret değil. Körfez ülkeleri artık hastalarını Avrupa’ya ya da Amerika’ya göndermek yerine Türkiye’ye sevk etmeyi tercih ediyor. Bu durum Türkiye’nin başarısını gösteren en büyük kriterdir” diye konuştu.
Türkiye'nin kompleks cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi ile genel cerrahi ve onkoloji tedavilerinde çok ciddi konuma ulaştığını vurgulayan Ercan, bu işlemleri organ nakli, kemik iliği nakli ve hematoloji tedavilerinin izlediğini ifade etti.
Türkiye İngiltere'den ileride
Sağlık turizminin Türkiye için ciddi bir gelir kaynağı olduğunu da belirten Ercan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'deki sağlık sektörünün Avrupa ile kıyasını gözler önüne serilecek güzel bir örnek vermek isterim. Türkiye'de 2005’te kanser tedavisinde kullanılan teknoloji İngiltere'de ancak 2009 yılında kullanılmaya başlandı. Ülkemizde, bu 4 senelik süreçte yapılan tedavilerle oluşan birikim ile vaka çeşitliliği ciddi anlamda tercih edilmemizi sağladı. Kullandığımız teknoloji sayesinde 2005 yılında ülkemize, İngiltere’den bile kanser tedavisi almak isteyen hastalar gelmeye başladı.”
Ercan, pandemi döneminde de, sağlık bakanlıkları ve vakıfları ile yapılan kurumsal anlaşmalar sonucu kemik iliği transplantasyonu, organ transplantasyonu ile karaciğer ve böbrek nakillerinin ağırlık verdikleri branşlar olduğunu belirtti.
ABD ve Avrupa'dan ciddi hasta gelişleri başladı
Türkiye'nin sağlık turizminde yaşadığı süreçleri anlatan Medipol Eğitim ve Sağlık Grubu Kurumsal Pazarlama ve Uluslararası Hasta Hizmetleri Koordinatörü Uygar Üstün ise, “Sağlıkta dönüşüm programının tamamlanması, tam gün yasası gibi programların uygulanması ve özel hastanelerin sektörde etkisinin artmasıyla ciddi anlamda ilerleme kaydedildi. Atılan bu adımlarla sağlık turizminin önü açılmış oldu" dedi.
Sadece estetik veya saç ekimi yapılmıyor
Sağlık hizmetlerindeki başarılarıyla iyi otelcilik ve lüks konaklama da birleşince gelişmiş ülkelerden de Türkiye'ye gelişlerin başladığını söyleyen Üstün, "Özellikle Amerika, Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden de çok ciddi rahatsızlıklarla ilgili Türkiye’ye gelen hasta sayısında önemli artış var. Sokaklarda gördüğümüz kafası sarılı insanlar Türkiye’de sadece estetik veya saç ekimi işlemleri yapıldığı algısını oluşturuyor. Fakat gerçek öyle değil. Her yıl sayısı giderek artan binlerce hasta çok ciddi tedaviler için Türkiye’ye seyahat ediyor. Büyük kalp rahatsızlıkları, organ nakilleri, kemik iliği nakilleri ve büyük onkolojik vakalar rahatlıkla ülkemizde ve hastanelerimizde tedavi edilebiliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye, 2019 yılında sağlık turizmi ve turistiğin sağlığı kapsamında 662 bin 87 sağlık hizmeti aldı. 2019'da Türkiye’de sağlık hizmeti alan ilk 3 ülke sırasıyla Irak, Azerbaycan ve Türkmenistan oldu. Sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi ve yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan ise bir milyar 65 milyon 105 bin dolar gelir sağlandı.
Bu yılının ilk çeyreğinde ise yurda gelen 143 bin 266 hastadan, 187 milyon 955 bin dolar gelir elde edildi.