TOKİ Başkanı Ergün Turan yaptığı açıklamada, 55 milyon metrekarelik alan üzerinde Türkiye'nin en kapsamlı kentsel dönüşüm hareketini yürüttüklerini söyledi. Deprem riskinden kent estetiğine, sosyal, kültürel ve fiziki dönüşümü, bütünleşik temel unsurlar olarak ele aldıklarını vurgulayan Turan, şu değerlendirmede bulundu:
"Dönüşüm alanlarında geliştirdiğimiz projelerde, bölgedeki vatandaşlarımızın günlük yaşamına ait sosyo-kültürel kabullerine, alışkanlıklarına hassasiyetle yaklaşıyoruz. Sosyal ve kültürel farkları bir zenginlik olarak ele alıp, projelerimizi, söz konusu değer ve kabulleri, kentsel tasarım ve mimari yaklaşımla harmanlayarak tasarlıyoruz."
Türkiye'de 20 yıl içerisinde 5,3 milyon konutun dönüşümünün sağlanması gerektiğine dikkati çeken Turan, "Bu kapsamda, İdaremizin 2020 yılına kadar üreteceği 250 bin konutun yüzde 40'ı kentsel dönüşüm kaynaklı olacaktır. Böylelikle hem gecekondu ve kaçak yapı alanları dönüştürülecek hem de alt ve orta gelirli kesimler için üretilecek nitelikli konutlarla yeni gecekondu bölgelerinin oluşması önlenecektir." ifadesini kullandı.
Turan, afetlere karşı riskli, fiziksel olarak köhnemiş ve yapı ömrünü tamamlamış konut stokunun Türkiye'nin en önemli yapısal sorunlarından biri olduğunu anımsatarak, "54 il ve 118 ilçede toplam 183, 258 bin 49 konutluk kentsel dönüşüm projesi başlattık. Bu projelerimizin 53'ü tamamlandı. İhalesini yapıp ve çağdaş standartlarda ürettiğimiz 111 bin 474 konutun 68 bin 254'ünü hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik." dedi.
170 bin 947 depreme dayanıklı konut
Türkiye'de yaşanan depremlerin kentsel dönüşümün yürütülmesini zorunlu kıldığını vurgulayan Turan, şunları ifade etti:
"TOKİ olarak yürüttüğümüz kentsel dönüşüm uygulama alanlarının belirlenmesinde, 'Deprem Riski' öncelikli faktördür. 17 Ağustos 1999 Marmara, 12 Kasım 1999 Düzce, 19 Mayıs 2011 Simav, 23 Ekim - 9 Kasım 2011 Van ve Erciş depremleri, kentsel dönüşüm çalışmalarımızda önceliğimizi deprem riskli alanlara vermemizi gerektiğini göstermiştir. İdaremiz tarafından Deprem Risk Alanlarında tamamlanmış ve devam etmek olan projelerimizin kapsamında 170 bin 947 konutu depreme dayanıklı olarak üretmiş olacağız."
Uzlaşmaya dayalı kentsel dönüşüm
Turan, kentsel dönüşümde uzlaşma ve paylaşmaya dayalı, öncelikle yerinde dönüşüm yaklaşımını esas aldıklarını aktardı.
Kentsel dönüşüme yaklaşımlarına ilişkin Turan, şu açıklamayı yaptı:
"Kentsel dönüşüm sürecini açık, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütüyoruz. Afet riski taşıyan alanlar basta olmak üzere mekan ve yasam kalitesini arttıran projelere öncelik veriyoruz. Kentsel tasarımı yerel mimari doku, mahalle kültürü ve yatay mimari anlayışıyla şekillendiriyoruz. Dönüşüm alanlarında ikamet eden vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik profilini doğru tanımlayarak, farklı gelir gruplarına dönük sosyal bütünleşmeyi sağlayan projeler geliştiriyoruz."Kentsel dönüşüm projelerimiz ile gecekondu ve sağlıksız konut alanları dönüştürülürken, dar gelirli vatandaşlarımız için ürettiğimiz nitelikli konutlarla yeni gecekondu bölgelerinin oluşmasını da önlüyoruz. "
Turan, şehirleri kimlikleri, gelenekleri, yerleşik demografik yapının kültür ve değerleriyle uyumlu olarak yenilediklerini dile getirdi.
"Yaşam tarzlarına ve beklentilere cevap veriyoruz"
Kentsel dönüşüm projelerini sosyolojik boyut da düşündüklerini vurgulayan Turan, "Vatandaşlarımızın günlük yaşamına ait sosyo-kültürel özelliklerini dikkate alan çok yönlü bir tasarım kurguluyoruz. Kentsel dönüşüm projelerimizin olduğu kent bölgelerinde yaşayanların ve kent kullanıcılarının yaşam tarzlarına ve beklentilerine cevap verecek projeler üretiyoruz." diye konuştu.
Turan, kentsel dönüşümde birçok başlığı ele aldıklarını vurgulayarak, şöyle dedi:
"Dönüşüm yaptığımız yerlerde yatay mimari konsepti uyguluyoruz. Pek çok ilimizde bu bakışı yansıtacak önemli projeler başlattık. İlk üretimlerimizi Mardin, Diyarbakır, Nevşehir, Kars, Muş, Malatya, Şanlıurfa, Kocaeli, İstanbul, Gaziantep, Konya, Manisa illerinde gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte projelerimizde farklı gelir gruplarının aynı semtte buluşabildiği semt sakinlerinin, esnafın iç içe olduğu, mahalle kültürü kavramının öne çıktığı sosyal yaşam alanlarının tasarlanmasına özen gösteriyoruz. Ayrıca, tüm projelerimizde yerel mimari ve detaylarına öncelik verilerek, farklı şehirlerin, bölgelerin mimarisine, o bölgelerin kültür ve değerleri, toplumsal alışkanlıkları, yaşam biçimleri ve iklimsel özelliklerini de yansıtılmaktadır. Örneğin, Mardin'de kemerleri, Nevşehir'de Kapadokya'nın tüflerden oluşan yöre coğrafyasına ait taşlarını kullanıyoruz."