Kripto para borsası Thodex üzerinden binlerce insanı mağdur ettiği iddia edilen şirketin firari CEO'su Faruk Fatih Özer'in de aralarında bulunduğu 21 sanığın yargılanmasına başlandı.
Duruşmada savunma yapan Faruk Fatih Özer’in abisi, kardeşinin yurt dışına çıktığını haberlerden öğrendiğini söyleyerek, “Dosyada mağdur olarak bulunan kişiler gerçek mağdurlar değildir. Burada mağdur olan Thodex ailesi ve Özer ailesidir. Babam zararları gideriyor. İyi niyetimiz ortadadır. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.” dedi. Özer’in kız kardeşi ise, mağdurların zararını gidermek için maddi gücünün olmadığını söyledi.
Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce konferans salonunda görülen duruşmaya, firari Faruk Fatih Özer’in abisi sanık Güven Özer ve kardeşi Serap Özer’in de aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, zararları giderilen bazı müştekilerin şikayetten vazgeçtiklerini tutanağa geçirdi.
“Güvendiğimden dolayı hesabımı kardeşime vermiştim”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Faruk Fatih Özer’in abisi Güven Özer, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben ve buradaki arkadaşlarım vatanına ve milletine karşı art niyetli davranışlarda bulunmamıştır. Kardeşim Faruk Fatih Özer, ‘hesabını kullanabilir miyim?' diyerek aile içindeki güven ilişkisinden dolayı hesabımı verdim. Yönetici konumunda olduğum söyleniyor. Bana yöneticilik yetkisi verilmemiştir.” dedi.
“Burada asıl mağdur olan Thodex ve Özer ailesidir”
“Büyüme endeksli olan bir firmaydık”
Tutuklu sanık Serap Özer, şirkette ön muhasebeci olarak işe başladığını anlatarak, “Burada evrak takibi yapıyordum. 2018 yılından beri oradayım. Her zaman büyümeye endeksli bir firmaydı. Kardeşim yurt dışına çıkmadan önce çağrı merkezi ekibimizi büyütmeye çalışıyorduk. Biz aslında Koineks Teknoloji olarak büyüme endeksli olan bir firmaydı. Şu anda dolandırıcılık suçuyla itham ediliyoruz. Biz normal Türkiye standartlarında çalışan bir firmaydık. Benim bir hesabım vardı. Standart bir kullanıcı olarak açmıştım. Kardeşim Faruk Fatih Özer, ‘lazım’ diyerek benden kimlik ve pasaport bilgilerimi istemişti. Kardeşim olduğu için vermiştim. Sonra verdiğimi bile unuttum” dedi.
Hesabındaki 125 milyondan haberi olmadığını iddia etti
Tutuklu sanık Serap Özer ise şirkette 2018 yılında ön muhasebeci olarak işe başladığını, şirketin her geçen gün büyüdüğünü öne sürerek "Biz kardeşimin yurt dışına çıktığına dair yapılan haberden 2 hafta önce çağrı merkezini büyütmeyi planlıyorduk. Büyüme endeksli bir şirkettik. Şu anda dolandırıcılık, kara para aklama ya da örgüt kurma gibi suçlarla yargılanıyoruz. Ama biz normal Türkiye standartlarında çalışan bir firmaydık" dedi.
Mahkeme başkanı sanığa, hesabına yatırılan 125 milyon lirayı sordu. Sanık Serap Özer de "Ben 2018 yılında şahsi bir hesap açmıştım. Ben buradan normal para gönderiyordum. Daha sonra Faruk benden kimliğimi ve pasaport bilgilerimi istemişti. Uzun zaman oldu pek hatırlamıyorum ama 'Lazım' kelimesi şu an aklımda. Kimlik ve pasaport bilgilerini vermiştim" diyerek söz konusu para girişinden haberi olmadığını iddia etti. Özer, söz konusu parayı Faruk Fatih Özer'in ya da başkasının yatırmış olabileceğini öne sürdü.
“Mağdurların zararını gidermek için maddi gücüm yok”
Mahkeme başkanı mağdurların zararını gidermeyi isteyip istemediğini sordu. Sanık, “Ben şirkette sadece bir muhasebeciyim. Böyle bir maddi gücüm yok” şeklinde cevapladı.
Sanık Serap Özer savunmasının devamında, “Ben bir senedir zor şartlarda cezaevinde kalıyorum. Ben bu zamana kadar herhangi bir suça karışmadım. Eğer gerçekten suçlu olsaydım ben kaçmaz mıydım? Polisler aradıklarında teslim oldum. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
“Thodex ile ilk ilişkim müşteri olarak başladı”
Tutuklu sanık Cem Uzunoğlu, “Kripto varlıklara ilgim olduğundan bu borsada hesap açtım. Thodex ile ilk ilişkim müşteri olarak başladı” diyerek bir arkadaşının tavsiyesi ile şirkette yazılımcı olarak işe bulduğunu anlattı.
“Yönetici değilim, çalışanım”
Görev ve yetki sınırlarının haricinde kimseye bir talimat vermediğini söyleyen sanık Uzunoğlu, “Şirket yöneticisi değilim. Sadece yazılım alanında yetki verilmiş bir çalışanım. Şirket içinde iddia edildiği gibi bir örgüt var ise bu örgütte yöneticilik vasfım yoktur. Ben sistemin güvenliği ve performansını gözeten teknik kararlar dışında hiçbir karar mekanizmasına dahil olmadım. 1 yıldır haksız yere tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Suçlu olduğuma inanmıyorum. Zarar giderme gibi bir talebim yok” diyerek beraatini ve tahliyesini istedi.
Faruk Fatih Özer’in avukatı Sevgi Erarslan söz alarak, firari sanık Faruk Fatih Özer’in el yazısı ile yazılmış vekaletnamesini dosyaya sunduklarını ve sanık Cem Uzunoğlu’na soru sormak istediğini söyledi. Mahkeme başkanı, noter aracılığıyla sunulan bir vekaletname olmaması sebebiyle avukatın bu talebini reddetti. Duruşmaya ara verildi.