Baykar Savunma Türkiye'nin gök yüzündeki yıldızı TB2 silahlı insansız hava aracının yeni bir görüntüsünü paylaştı. Görüntülerde tasarım değişikliği göze çarptı.
Gövde yapısındaki bu değişiklik, TB2 Bayraktar'a uydu bağlantısında kullanılan SATCOM anteninin yerleştirilmesinden kaynaklanıyor.
Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan Savunma Sanayi Analisti Kadir Doğan, artık TB2 Bayraktar'ın TÜRKSAT uydusunun kapsama alanı içerisindeki her bölgede görev yapma kabiliyeti elde ettiğine dikkat çekti.
TB2'lerin kontrol istasyonu ile haberleşen bir araç olduğunu hatırlatan Doğan, "Yani TB2’de yer alan anten ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yer alan antenler arasında bir haberleşme sağlanıyordu. Antenlerin de belli bir kapsama alanı olduğu için, TB2’nin uçuşu bu antenlerin kapsama alanları ile sınırlı kalıyordu. Klasik yollar ile yapılan haberleşmenin bir diğer dezavantajı ise çeşitli karıştırma metotlarına karşı dayanıksız bir halde olmasıydı." dedi.
Bayraktar'a bu kabiliyetin entegre edilmesi ile çok geniş bir coğrafyada görev yapabileceğini ifade eden Doğan, şu bilgileri paylaştı:
"Düşman elektronik harp unsurları, anten ile TB2 arasındaki bağlantıyı kopardığı zaman, TB2’nin bir operatör tarafından yönlendirilmesi mümkün olmuyordu. Yapılan değişiklik ile bu kabiliyet eksiklikleri giderilmiş oldu. Görüntülerde görülen şişliğin içerisinde bir SATCOM anteni yer alıyor. Bu anten, TB2’ye ait uçuş verilerini bir uydu vasıtası ile yer kontrol istasyonuna aktarıyor.
ELEKTRONİK HARP UNSURLARINA DAYANKLI OLACAK
Bu da şu anlama geliyor, Türksat uydusunun kapsama alanı içerisinde yer alan her bölgede TB2, aynı Anka-S’in sahip olduğu gibi, uçuş yapabilme ve elde ettiği görüntüleri paylaşabilme kabiliyeti kazanıyor. Aynı zamanda yine bu sayede artık TB2, elektronik harp unsurlarına karşı da çok daha dayanıklı bir hal almış oluyor. SATCOM entegreli TB2 bu değişiklik ile ciddi bir kabiliyet daha kazanarak, düşmanları için çok daha tehlikeli bir hal almış oluyor."
CATS VE SATCOM YERLİLİK ORANINI ARTTIRACAK
"Olası yerli SATCOM, CATS ve PD-170 entegrasyonu ile birlikte yüzde 100 yerlilik oranına ulaşılması mümkün mü?" sorusuna yanıt veren Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"C2Tech tarafından yerli olarak geliştirilen SATCOM antenleri bulunuyor. Bu antenler ANKA-S’de kullanılıyor ancak şu anda TB-2’de ne kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. C2Tech’e ait ürünün kullanımı yerlilik açısından önemli ancak böyle bir alternatif olduğu için o işin çözüldüğünü düşünüyorum. Görüntülerde CATS kullanımına dair bir emare görünmüyor.
Tabi görüntülerden anlamak güç ancak muhtemelen geçmişte tedarik edilen Wescam MX-15’de ürünlerinin takılı olduğunu düşünüyorum. CATS ve yerli SATCOM ile birlikte yerlilik açısından çok ciddi bir avantaj sağlanacaktır ancak bu gibi platformlarda yerlilik hususuna bir parantez açmak gerekiyor. Açıkçası herhangi bir mühendislik ürünün %100 yerli olması mümkün bir durum değil.
Alt sistem ve bileşen seviyesinde bile ürün geliştirseniz, bu ürünlerin içerisinde yer alan mikro kontrolcülerden çeşitli devre elemanlarına, kullanılan elektronik devre kartlarından kablolara kadar her bir bileşeni yapmanız mümkün değil zaten buna gerek de yok. Bana kalırsa geliştirilen ürüne ait entelektüel sermaye yani tasarım hakları, ürünün satış ve kullanım hakları, içerisinde o ürünü var eden sisteme ait altyapıların geliştirilmesi ve kullanılması o ürünü, aslında tamamen size ait bir ürün yapıyor.
Bu açıdan bakarsak bu sözü edilen ürünler ile birlikte aslında bir insansız hava sistemini var eden tüm alt sistemlerin Türkiye’de geliştirilebileceğini görüyoruz. Bu yerlilik adına çok ama çok ciddi bir başarı. "