Tarladan çatala

Türk tarımını tümüyle değiştirecek Sera A.Ş.’nin detayları bu hafta açıklanıyor. “Tarladan çatala” sloganıyla hayata geçecek adımlarla gıda fiyatlarında yıllardır devam eden spekülasyonlar sona erecek. Hazine arazilerine seralar kurulacak. Teşviklerle çoğu 1970 ve 1980’li yıllardan kalma seraların ilk etapta yüzde 25’i yenilenecek. Bunun için 2 yıl geri ödemesiz 7 yıllık kredi verilecek. Bu şekilde 50 bin hektarda modern tesislerde üretim yapılması öngörülüyor. Çiftçiler ekimi ziraat mühendisi gözetiminde yapacak ve ürettiği ürünü alım garantisi veren kurumların lojistik merkezine teslim edecek. Fiyatları yükselten haller bypass edilecek. Bunun için yüzlerce çiftçiyle anlaşmaya varıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın ortak çalışmalarıyla şekillenen adımla hem gıdanın ucuzlaması hem de serasını kapatan çiftçinin üretime dönmesi hedefleniyor.

Orhan Orhun Ünal
Fotoğraf: Arşiv

Ülke tarımını tümüyle değiştirecek Sera A.Ş.’nin detayları bu hafta Antalya’da açıklanacak. Nisan ayında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sera A.Ş.’nin kurulacağını açıklamış ve ilk etapta 2 bin, orta vadede 5 bin hektar alana ulaşma hedefi koymuştu.

MAYIS AYINDA KURULMUŞTU

Merkezi Ankara’da olan şirket, geçtiğimiz Mayıs'ta Tarım ve hayvancılık faaliyetleri yapmak amacıyla sermayesinin tamamı Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği tarafından taahhüt edilerek kuruldu. Şimdi sıra kurumun faaliyetlerinin açıklanmasına geldi. Yeni Şafak’ın ilk kez ulaştığı bilgilere göre, her şeyi değiştirecek ve verimi artıracak tarımsal dönüşüm gündemde. Sera A.Ş.'nin çalışma biçimi de tarla ile çarşı-pazar arasındaki aşırı fiyat farkını en aza indirmeyi amaçlıyor.

ZİRAAT BANKASI ÖNCÜ OLDU

Sera bölgelerinde yaşanan doğal afetler sonrasında zarar gören mahsulün de etkisiyle tarımsal gıda ürün fiyatlarında artış yaşanmıştı. Bunu fırsat bilen stokcu ve spekülatörlerin etkisiyle etiketler aşırı yükselmişti. Mevcut tesislerin yüzde 75’inin 1980’li yıllardan kalma ve dayanıksız olduğunun anlaşılmasıyla hükümet, öncelikle modernizasyon sürecini başlattı. Ziraat Bankası tarafından 7 yıllık 2 yıl geri ödemesiz kredi imkanı sunuldu. Seracılığın yeniden yapılandırılması da bu dönemde gündeme gelerek önemli kararlar alındı.

50 BİN HEKTAR MODERNİZE EDİLİYOR

Çarşamba günü kamuoyu ile paylaşılması planlanan Sera A.Ş.’nin strateji belgesinde teşviklerin artarak devam etmesi planlanıyor. Tesislerin yüzde 25’inin yenilenmesi, 50 bin hektar alandaki modern alanlarda üretim yapılması öngörülüyor. Öncelikli amaç, gıda enflasyonunu dizginlemek olsa da uzun vadede serasını kapatan çiftçinin üretime geri dönmesi bekleniyor. Sadece 2018’de üretimdeki sorunlar nedeniyle Antalya'da 15 bin çiftçinin seracılığı bıraktığı ifade ediliyor.

HAZİNE ARAZİLERİNE SERA KURULUYOR

Bunun için hazine arazilerinin üretime uygun yerlerinde seralar kuruluyor. Bir bakıma devlet sektöre bir aktör olarak dahil oluyor. Yerli ve yabancı yatırımcının önünü açacak adımlar da gündemde. Öğrendiğimiz bilgilere göre şu anda yüzlerce çiftçi ile anlaşılmış durumda. Growtech 19. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Fuarı, Türk tarımında köklü bir değişimi yaşatacak Sera A.Ş.’nin detaylarının açıkladığı yer olacak.

ALIM GARANTİLİ SİSTEM GELİYOR

Sistemin işleyişine göre, tohum çiftçiye alım garantisiyle önceden verilecek. Yerli tohum kullanımı öncelikli olacak. Üretim, ziraat mühendisleri gözetiminde yapılacak. Üretici sonrasında anlaşmalı olduğu şirketin veya kurumun lojistik merkezine ürününü teslim edecek. Çiftçi doğrudan satış yaptığı kurumla muhatap olacak. Böylece fiyatı artıran unsurlar da en aza indirilecek. Sektör temsilcilerine göre, toptancı hallerini by pass edecek bu düzenleme sayesinde yılladır dile getirilen ‘Tarladan sofraya’ isteği mümkün olacak. Zaten, süreci özetlemek için slogan, ‘Tarladan çatala’ şeklinde belirlendi. Süreç, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın uzun süren çalışmalarıyla şekillendi. Son yıllarda market zincirleri ve perakendeciler birçok ilde tarım ve et ürünlerini bizzat çiftçiden alarak raflarda uygun fiyata satıyordu. Bu model de benzer şekilde kamunun gözetim ve teşvikleriyle şekillenecek.

EKONOMİ
Türkiye'nin en yüksek barajı, 750 bin nüfuslu kenti aydınlatacak