Ortak akıl oluşturmak vurgusuyla tarım ve orman alanında tüm kesimleri tek platformda buluşturan Üçüncü Tarım Şurası, bugün Ankara’da başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen şura dört gün sürecek ve üretici, tüketici ile diğer paydaşlardan gelen 23 bin fikir/talep/öneri tartışılacak.
ÜRETİCİYİ DE TÜKETİCİYİ DE KORUYACAĞIZ
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tüm paydaşların dinlenildiği ve birlikte çalışmaya davet edildiği Şura öncesinde İstanbul’da gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Pakdemirli, bakanlığın daha interaktif çalışması, tarafları dinlemesi ve ortak akılla hareket etmesi amacıyla üzere Tarım Şurası’nı düzenlediklerini söyledi. Şuranın yeni dönem vizyonunun önemli bir çıktısı konumunda olduğunu belirten Pakdemirli, değer katan, üreticiyi destekleyen tüketiciyi koruyan bir yapı için tarım ve orman politikasının geleceğini planladıklarını söyledi.
ORTAK AKILLA YÖNETMEK İSTİYORUZ
Şura için gelen fikirlerin çeşitliliğine dikkat çeken Pakdemirli, “Çiftçiden akademisyene, sivil toplum kuruluşlarından kamu kurumlarına, ev hanımından mühendise kadar çok geniş kesimleri tarım ve orman üzerine bir araya getiriyoruz. ‘Ortak akıl yaratmak’ amacıyla tüm kesimlere söz hakkı sunuyoruz. Şura, katılımcı politikalarla geleceği şekillendirmek vizyonunun önemli bir adımı niteliğinde. Daha fazla etkileşim kuran, tüm paydaşlara kulak veren ve dolayısıyla onların geri bildirimiyle oluşan ortak akılla çalışmalarını sürdürüyoruz” dedi. Şurada öne çıkan başlıklar olduğunun bilgisini veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bunların başında ise ürettiğin yerde tüketmek anlamına gelen sıfır kilometre yaklaşımı ve Ata Tohum Projesi olduğunu söyledi.
MARULU MARKETE AYŞE NİNE SATSIN
Sıfır kilometre yaklaşımına örnek olarak İzmir Güzelbahçe’ye bağlı Keltik Köyündeki Ayşe Nine’yi örnek gösteren Pakdemirli, “Ayşe Nine evinin bahçesinde yetiştirdiği marulu, bu yaklaşım ile bir sokak öndeki markette satabilecek” dedi. Bakan, gelir garantili üretime yönelik destekleme programları da öne çıkan bir diğer başlık olduğuna dikkat çekti. Pakdemirli, ihtiyaç duyulan yerlerde soğuk hava depolarının kurma fikrinden vazgeçmediklerini de belirtti.
BALON BALIĞI ZEHİR DEĞİL İLAÇ OLACAK
Son dönemde özellikle Akdeniz sahil şeridinde sayısı artan balon balığı, zehirli bir tür olması nedeniyle denizlerimizdeki diğer balık türleri için önemli bir tehdit oluşturuyor. Bununla birlikte balon balığı derisi yeni bir kanser ilacının üretiminde kullanılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bu noktadan yola çıkarak, sahillerimizi tehdit eden balon balığının ihracatına başlıyor. Bu şekilde balon balığının tehdit değil, kanser hastaları için çare olması hedefleniyor. Böylece istilacı bir tür fırsata dönüştürülerek ekonomiye katkı sağlanması amaçlanıyor.