Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ulaştırma alanında Suriye’ye yönelik hazırlanan Acil Eylem Planı’nı 5 başlıkta açıkladı. Uraloğlu, kara yolu, demir yolu, hava yolu, deniz yolları ile haberleşmeyi ayağa kaldırılacak çalışmaları açıkladı. Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptıklarını bildiren Uraloğlu, "İlk etapta Şam Havalimanı’nı ayağa kaldırmayla ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile beraber bir vaziyet alacağız" dedi. Suriye’nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğunu belirten Uraloğlu, Deniz Yetki Anlaşması için de kurumların gerektiğinde vaziyet alacağını söyledi. Uraloğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CEP TELEFONUNDAN APLİKASYON YÖNETİLİYOR
Suriye’nin kalkınma sürecinde her şeye ihtiyacı olduğunu belirten Uraloğlu, “Suriye’de 5 tane havalimanı var. 2 tane havalimanı daha ön plana çıkmış ve son zamanlara kadar da işletilen havalimanları. Şam ve Halep. Şam Havalimanı'nda geçen sene 100 bin civarında bir yolculuk olmuş. İstanbul Havalimanı’nın işte 5-6 saatlik seyahat trafiği. Halep'te 50-60 bin civarında bir seyahat olmuş. Bir ekip gönderdik. Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık. Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var. Düşünün o cep telefonu aplikasyonundan yönetmeye çalışıyorlarmış” ifadelerini kullandı.
EYLEM PLANI HAZIR
1990’lı yıllardaki tüplü bilgisayarların havalimanlarında kullanılmaya devam edildiğini vurgulayan Uraloğlu, “X-ray cihazları, dedektörler doğru dürüst hiçbir şey yok. Pistlerde ciddi eskimeler var ve şu anda oradaki ilk yapılan Şam ve Halep seferi tamamen pilotların inisiyatifiyle yapılmış. Onun için arkadaşlarımız bir tespit yaptı. Bir eylem planı ortaya koyduk” diye konuştu.
HİCAZ DEMİRYOLU’NUN BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANACAK
İlk etapta Şam Havalimanı’nı ayağa kaldırma ile ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile vaziyet alacaklarını vurgulayan Uraloğlu, “Orada Türkiye'den çıkıp Hicaz’a kadar giden demir yollarının parçaları var. Oralarda belli bir bütünün parçaları olarak uzun zamandır çalıştırılmadığını biliyoruz. Hızlıca tespiti yapıp demir yolu bütünlüğünü yine Şam'a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir vaziyet alacağız” dedi.
TÜRKİYE VE SÜRİYE'NİN ETKİNLİĞİ ARTACAK
Suriye’nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğunu belirten Uraloğlu, “Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Bir Deniz Yetki Anlaşması yapalım diye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın korunması ve Mavi Vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında Şam'ın, Suriye'nin bir tarihi var, onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu. Böyle bir anlaşmanın hem Suriye'nin hem Türkiye’nin etkinlik ve yetkinliğini artıracağını vurgulayan Uraloğlu, şunları söyledi: “Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış ya da genişletmiş oluruz.”