Rusya ile düzelen ilişkilerin ardından tavan yapan ekonomik faaliyetlere her geçen gün yenisi ekleniyor. İki ülke geçtiğimiz aylarda doların küresel sistemdeki egemenliğini kırmak için ulusal paralarla ticaret yapılması konusunda mutabık kalmıştı. Önümüzdeki dönemde hız kazanacak bu girişime şimdi de ödeme sistemleri eklendi.
İKİ ÜLKE EKONOMİSİNİ OLUMLU ETKİLEYECEK
Birkaç ay önce şu an sadece Rusya’da kullanılabilen ve ‘Mir’ adıyla bilinen bir elektronik ödeme sistemini devreye aldık. MasterCard veya Visa’dan bağımsız bir sistem. Eminim ki, Türk iş dünyası sadece ruble cinsinden işleyen bu sisteme mutlaka bir şekilde entegre olacak, bu da yerel para cinsinden ticareti pozitif etkileyecektir” dedi. Yerhov, iki ülke arasında yerel para cinsinden karşılıklı ticarette söz konusu sistemin etkisini konuşmak için henüz erken olduğunu, Rusya’da haziran ayından itibaren kartları dağıtılan sistemin deneme sürecinde bulunduğunu söyledi.
100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HAYAL DEĞİL
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Rus iş adamlarına Türk iş dünyasını örnek gösterdiklerini belirterek, “Türk iş dünyası yapabileceği her işe girer ve yapamam diye kesinlikle geri çekilmez. Türkiye ile aramızda 100 milyar dolarlık ticaret hedefi oldukça iddialı, ama ulaşılabilir bir rakam olduğunu düşünüyoruz. Valilikler ve diğer kurumlar çok ciddi bir çalışma içerisindeler” dedi. Yerhov, Rusya’nın partner ülke olduğu İzmir Enternasyonal Fuarı’nda (İEF) gündemi değerlendirdi.
'TÜRKİYE ANA ORTAĞIMIZ'
Türkiye ile ticari ilişkilerin önemine değinerek, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türkiye’nin kendileri açısından “ana ortaklardan biri” olacağını belirten Yerhov, “Her iki taraf için de çok ciddi yatırım faaliyetleri mevcut. Rusya’nın büyük şirketleri Türk ekonomisine çok ciddi yatırımlarda bulunmuşlardır. Türk şirketleri başarılı bir şekilde Rus piyasasında faaliyet sürdürüyorlar. İş birliği konusunda çok ciddi bir yelpazeden bahsediyoruz. İnşaat sektörüyle sınırlı bir iş birliği değil bu ilişkiler” diye konuştu. Yerhov, örnek bir ticari başarı hikayesi olarak Tataristan’ın Alabuga Serbest Ekonomik Bölgesi’nin gösterilebileceğini vurgulayarak, söz konusu ekonomik bölgede neredeyse ayrı bir Türk oluşumundan bahsedilebileceğini de kaydetti.