Yüksek faizlerin düşürülmesinin ancak kamu bankalarının faizleri düşürmesi ile sağlanacağına dikkat çeken ekonomi uzmanları, kamu bankalarının yatırımcıları faiz sarmalından çıkartacak tek yöntemin ‘projelerin kredilendirilmesi’ olduğunu dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık eleştirdiği yüksek faiz konusunda haklılığına dikkat çeken ekonomi kurmayları Yeni Şafak’a yaptıkları değerlendirmede, “Batının bizim gibi ülkelere dayattığı ve içerdeki katma değerin faiz yoluyla batıya kaynak olduğu bir mekanizmaya hizmet ettiğimizi anlamalıyız. Cumhurbaşkanı’nın da buna karşı bir duruş içerisinde olduğunu anlamalıyız” tespiti yapıyorlar.
ÇOK TARAFLI BİR MEKANİZMA VAR
Yaşanılan süreçte içeriden birileri tarafından da faiz baskısı oluşturulmaya çalışıldığını dile getiren kurmaylar, “Oysa durum çok taraflı bir mekanizma ile çalışıyor” değerlendirmesi yaptılar. Faizlerdeki gelişmeler incelendiğinde ise 2016’dan bu yana üretici fiyatları endeksinin tüketici fiyatları endeksinin üzerinde bir trend izlediğini kaydeden ekonomistler, “Bu durum Türkiye’de yüksek enflasyonun temel sebeplerinin başında finansmana erişimden kaynaklanan maliyet enflasyonu sonucunu ortaya koymaktadır” dediler.
KAMU BANKASI YÜKSEK BORÇLANDI
Maliyet enflasyonunun kalemleri incelendiğinde ise finansman maliyetlerinin bunu tetiklediğinin görüldüğünü vurgulayan kurmaylar, kamu bankalarının sendikasyon kredisinin bile yüksek faizi körüklediğini anlattılar. Kurmaylar, son günlerde bir kamu bankasının 22 farklı ülkeden 44 bankadan aldığı 1,4 milyar dolarlık borçlanmasında LİBOR+130 bazın yaklaşık yüzde 4 faiz olduğunu belirttiler. Bu şekilde Avrupa’da negatif faizin olduğu bir esnada yüzde 4 ile dolar getirilmiş olunuyor. Bir yıllık yüzde 4 ile borçlandığında ve TL’ye çevrildiğinde swap oranlarının 14,60 olduğunu anlatan kurmaylar, LİBOR faiz ile birlikte faizin 15,90’lara çıktığını belirttiler. Yüzde 16 ile borçlanan kamu bankasının vereceği kredi faizinin daha işin en başından artmış olacağına dikkat çektiler.
Yüzde 7,4’lük büyümeye karşılık bankacılık sektörünün yüzde 30’larda büyüdüğüne dikkat çeken kurmaylar, bu büyümeyi finanse edecek yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirttiler. Bu nedenle yatırımların finansmanı noktasında değişik enstrümanların geliştirilmesinin önemini dile getiren kurmaylar, kamu bankalarının kamunun gücünü kullanarak mevduat faizi politikası uyguladığı dönemde faizlerin indiğinin gözlendiğini, kamu bankalarının mevduat rekabetine girdiğinde ise faizlerinin yükseldiğine işaret etti.
YATIRIM KREDİLERİNE YÖNELSİN
Bankacılık sektörünün kredileri kısa vadeli yüksek teminatlı oranlar yerine, uzun vadeli yatırımlarda kullandırdığı zaman önünü gördüğünü dile getiren kurmaylar, “Bankacılık sektörünün kardan zarar etmeyi göze alarak ekonomi önünde yüksek teminatlı kısa vadeli kredi yerine, yatırım kredilerine yönelmeleri önemli. Ya da tüketimi artıran krediler yerine yatırımı ve üretimi destekleyen kredilerin önünü açmalıdırlar. Bu kaynağa sahipler” tespiti yaptılar.