Küresel gıda krizi ortamında, tarımda arz güvenliği ve sürdürülebilirlik odaklı politikaları kararlılıkla sürdüren Türkiye, önemli reformlara imza atıyor. Dünyanın en büyük 10 tarım ekonomisinden biri konumunda bulunan Türkiye, tarımsal hasılada Avrupa birincisi, dünyada ise 10'uncu sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl tarımda 30 milyar dolar ihracat yapılırken, 50 milyar dolar hedefi doğrultusunda çalışmalar yürütülüyor.
İLK ETAPTA 13 KRİTİK ÜRÜNÜ KAPSAYACAK
Tarımda ezbere üretim dönemini sona erdirmek için atılan adımla yağlı tohumlar ve hububat başta olmak üzere 13 kritik üründe 3 yılık planlı üretim dönemi 1 Eylül'de başladı. Türkiye’deki 20,2 milyon hektarın 15,6 milyon hektarında ekilen bu 13 üründe çiftçiye sunulacak destekler ayrı kalemlere ayrıldı. Bu sayede üreticiler henüz ürününü hasat etmeden ne kadar destek alacağını bilecek. Arz güvencesinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması ve tarımsal üretimin geliştirilmesi için yapılan planlama ile ürün gruplarında asgari ve azami üretim miktarları belirlenecek.
DESTEKLERDE ÇARPAN ETKİSİ
Türkiye genelinde planlı tarım için çiftçilerle ve akademisyenler ile istişareler başlarken planlı tarım ile birlikte çarpan sistemli desteklemeler de yürürlüğe girdi. Özellikle desteklerin kaldırıldığı yönünde haberler ile kamuoyunda polemik oluşturulmaya çalışılırken, kaldırılmanın aksine ayni desteklerin birçoğu da nakdi desteğe dönüşerek çiftçiye özgürlük tanınacak. Böylece çiftçi ayni olarak aldığı birçok yardımı da nakit alarak daha fazla özgürlük alanına kavuşmuş olacak. Her çarpanda çiftçilerin destekleri katlanacak böylece verimli ve kaliteli üretimin önü açılmış olacak.