Paralar himmete değil millete gider

FETÖ’nün şimdiye kadar milyarlarca dolarlık kaynağı Türkiye’den çıkardığına dikkat çeken Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, “Bu paralar, artık insanımız tarafından bu ülkede değerlendirelecek. Ülkenin, milletin refahı için kullanılacak. Kaynaklar, paralar himmete değil, millete gidecek” dedi.

Yeni Şafak Haber Merkezi

Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, küresel piyasaları ve Türkiye'deki katılım bankalarının durumunu değerlendirdi. Küresel finansal krizin etkilerinin hala devam ettiğini belirten Yahşi, bilhassa Avrupa ekonomisinin toparlanamaması ve ABD'nin faiz artırımına yönelik yaklaşımının bütün dünya ülkelerini etkilediğini söyledi. 2016'da dünya genelinde jeopolitik risklerin azami seviyeye çıktığını, bu yıl ABD'den Çin'e, Avrupa'dan Japonya'ya kadar her ülkenin kendine has jeopolitik riskleri bulunduğunu belirten Yahşi, bunun iktisadi büyümeye de yansıdığını söyledi.

ŞİRKETLER DE HİMMET BASKISINDAN KURTULDU

Türkiye'nin kendine has bir problem yaşadığını ifade eden Yahşi, “15 Temmuz darbe girişimi bunlardan biri... Bu darbe girişimi, Türkiye'de devleti ele geçirmeye yönelik çok tehlikeli büyük bir yapının ortaya çıkarılması için bir imkanı da beraberinde getirdi. Darbe girişiminin başarısız kalmasıyla bu yapının (FETÖ) yok edilmesi ve ortadan kaldırılmasına imkan sağlandı” diye konuştu.

FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması'nın (PDY) ekonomi tarafında da detaylı şekilde tartışmak icab ettiğini belirten Genel Müdür Yahşi, “Büyük miktarlarda himmet adı altında para toplanıyor ve bu paralar yurt dışına gidiyor, Türkiye'de kullanılmıyor. Bu paralar şirketlerden ve şahıslardan toplanıyor. Artık bu paralar şirketlerin ve şahısların cebinde kalacak. Kendi ekonomik ve ticari faaliyetlerinin finansmanında kullanılacak” dedi.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/09/15/11/54/resized_34b03-f3eb5656_fahrettindekupe.jpg

MİLLETTE KALIR

Himmet tutarının ne kadar olduğu konusunda net bir rakam söylemenin yanlış olacağını belirten Yahşi, şunları kaydetti: “Milyar dolarlardan bahsediliyor, ama, tam bir rakam veremem, manipülatif olur. FETÖ'ye daha önceleri farklı sebeplerle bir şekilde gitmiş ve milyarlarca dolar tuttuğu ifade edilen bu paralar, artık insanımız tarafından bu ülkede değerlendirileceği için ülkenin, milletin refahı adına kullanılacak. Yani kaynaklar, paralar himmete değil, millete gidecek.” Yahşi, bütün bu menfi gelişmeler sebebiyle ekonomide bu senenin ikinci yarısında beklentilerin uzağında kalınsa bile, 2017'nin, ekonominin rayına girdiği, yabancı sermaye akışının devam ettiği bir sene olacağına inandığını söyledi.

Yeni girişlere ihtiyacımız var

Katılım bankacılığını da değerlendiren Albaraka Türk Genel Müdürü Yahşi, katılım bankacılığının sektördeki payının arttırılması icab ettiğini, 2025'de yüzde 15 gibi iddialı bir hedefleri bulunduğunu vurguladı. Yahşi, “Büyümenin temel motoru sermaye. Banka bilançosunun büyümesinin yolu sermayelerin arttırılmasından geçiyor. Sadece elde edilen kârlarla bu rakamlara ulaşılamaz. Sektörümüzde yeni girişlere ihtiyaç var. Mevcut beş katılım bankası, bizi yüzde 15 pazar payına taşıyamaz. İçeriden ya da dışarından yeni girişler gerekiyor. Şu anda beş katılım bankamız var. Yeni girişlerin yurt dışından gelmesinin ilave avantajı olabilir” dedi.

Otomatik katılım sektörümüze katkı sağlar

Fahrettin Yahşi, Bireysel Emeklilik Sisteminde (BES) otomatik katılım uygulamasının tasarrufların arttırılması anlamında çok mühim olduğunu ifade ederek, “Katılım emeklilik gibi faizsiz esaslarla çalışan emeklilik şirketlerine ciddi pay geleceğini düşünüyorum. Burada toplanan kaynakların katılım bankalarıyla mutlaka bir ilişkisi kurulacak. Bu durum da katılım bankacılığı sektörünün büyümesine katkı sunacak” diye konuştu. Yahşi, sektörün payının arttırılması için katılım bankacılığının temel fon kullandırma sahalarından bir tanesi olan muşaraka (kar-zarar ortaklığı) projelerinin canlandırılması ve bu ürünlerin faal hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

BDDK katılım bankalarıyla çalışıyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) bu konuda katılım bankaları ile çalıştığını anlatan Yahşi, şu bilgileri verdi: “Bu sahada teşvik edici unsurlar ortaya çıkarsa, katılım bankaları bu ürüne daha fazla ilgi gösterir. Özellikle yatırım sahalarının hem çeşitliliğini arttıracak, hem, kaynak bulamayan fikir sahiplerinin de bir anlamda risk sermayesi benzeri oluşumlarına katkı vermek imkan dahiline girecek” diye konuştu.